|
Hamza Kaşgari'den geçmiş zamanların bir ulusuna Kategori: Ayorum Güncel | 6 Yorum | 114741 Okunma Hamza Kaşgari, Saudi Arabistan'lı bir genç gazeteci ve şair. Şu anda tutuklu. Kılıçla başının uçurulması isteniyor. Neden? Çünkü Saudiler, Hamza'nın tanrıya ve onun elçisine hakaret ettiğini, inançlarının incindiğini, tanrılarını ve peygamberlerini korumak için Hamza'nın ölmesi gerektiğini düşünüyorlar. Yalnızca düşünmüyor, sosyal medya ağlarını, internet'in sağladığı olanakları kullanarak bunu krallarından ve de prenslerinden talep ediyorlar. ...Devamı.» Hayatın örsünde dövülen şair, Nihat Ziyalan Kategori: Kültür/Sanat | 3 Yorum | 118928 Okunma "Hayatın örsünde dövüle dövüle hayat hakkında bilinçlenmeye çalışıyorum." Diyor Nihat Ziyalan. Hayatının dökümünü yapıyor şiirlerinde, dostları, arkadaşları boy gösteriyor, yaşadığı ülkeden tadlar, kokular, hüzünleri özlemleri, yalın özenli dili ile çiçekler açıyor ama kopup geldiği ülkesine göbekten bağlı... O bağlılık duygu ürpermelerini tetikliyor, hüznü yoğunlaştıran düş kırıklıkları olup işleniyor dizelerine... Amma bir de son şiirleri var ki, tatlı tatlı gülümsetiyor insanı... ...Devamı.» Hrant'ı Sevmek - Nora Nare Hoy Nare Kategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | 57012 Okunma Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak herşey... demiş ozan, güzel söylemiş. Ama sevmek ne demek? Niye severiz? Kendimizi bilmeden sevebilir miyiz bir başkasını? Yoksa yamanır mıyız parçası olmak istediğimiz bir hayale... ...Devamı.» Dilek Kategori: Yaşam | 0 Yorum | 50395 Okunma Bu yazıyı ben mi yazdım yoksa Ömer Hayyam mı yazdırdı, niye yazdım, hem de eski yılın son gününde bilmiyorum ama 2011'in bitmiş her gününde olduğu gibi 2012'nin yaşanacak her gününde o aramızda olacak. O, başkalarının başına gelecek. Biz onu duyacak, arada ürperecek ama unutup önümüze bakacağız. Başımıza geldiğinde ise... ...Devamı.» Bir kitap niçin yazılır? Kategori: Kültür/Sanat | 1 Yorum | 67754 Okunma Yok bu soruya yanıt aramayacağım bu yazıda. Ama bir kitap, anlattığı yaşamların içine çekebiliyorsa okuyucuyu, o okuyucu ne denli yabancı olsa da o dünyaların içinde tanıdığı insanlara yakınlık duyabiliyor, yaşadıkları ezikliklerin sancısını kendi yüreğinde duyumsayabiliyorsa o kitap çok büyük bir işi başarmıştır. Köprü olmayı! ...Devamı.» Bir insan Kategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | 55780 Okunma bir insan, ruhu ve bedeniyle sağ ve sağlamken, çevresinde yalnızca güzel, iyi şeylerle çevreleniyor. güzel, şen, mutlu, gururlu başka insanlar, çiçekler, temiz, alımlı nesnelerle... bir insan, ruhu ve bedeniyle çürümeye başladığında, yalnızca çok dirençli, direngen insanlarla ve belki gerekli belki unutulmuş nesnelerle çevreleniyor... ...Devamı.» İnsanlığımıza Emanet Kategori: Felsefe | 3 Yorum | 71284 Okunma Bazan bir şey okursun içinde bir yere değer, bir sızı yaratır. Yaşanmış, acı çekilmiş, ders alınmıştır, yara kabuk bile bağlamıştır. İşte tam da o kabuğa değer sözler. Sözler değince, biliriz ince değer. Yüreği arı sokmasıdır sözlerin değmesi, aynı sızı içten titreten. ...Devamı.» Bir zamanlar Melbourne'da Kategori: Kültür/Sanat | 3 Yorum | 52933 Okunma Şakır şakır yağmurda çıktım yola. Son anda günün yorgunluğu, hüznü uyku olmuş çökmüştü. İnsan bilet alınca, söz verince, haftalarca bekleyince yorgunluğa yenilmeyi sindiremiyor. Yollar ıslak, parlak, radyoda caz çalıyor. Olabildiğince yavaş gidiyorum. Bir yandan bereli omzumun ağrısını kapıya dayadım, taşıyacakmış gibi... ...Devamı.» Fındık İçi Kategori: Kültür/Sanat | 7 Yorum | 63157 Okunma öz... kendimde bildiğim... içtenlikle, arılaşarak dönüştüğüm... bir fındığın içinde fındık olmam... cevizin içinde ceviz, istiridyenin içinde inci de olmam...içi boş bir fındık değil, çürük bir fındık içi değil... özümüz var mı yapıtımıza koyabileceğimiz? ...Devamı.» Alev almış ateş dağı söner mi? Kategori: Güneşten Damlalar | 0 Yorum | 77455 Okunma Ak meleğim göç eylemiş yurdundan, havalanmış minnet etsem iner mi... Can çıkmazsa o kurtulmaz bu demden, alev almış ateş dağı söner mi... Dertli olanlara elbet zar gelir, geniş dünya tek başına dar gelir. Ellere yaz bahar bana kış gelir, ben yanarım eller beni kınar mı... Nesimi'yem daha giymem alları, viran olsun Çamşıhı'nın elleri. Sele verem dağı taşı çölleri, aklı olan bu dünyaya kanar mı! ...Devamı.» Senin Aşkın Onu Yaksın Kavursun Kategori: Güneşten Damlalar | 0 Yorum | 109519 Okunma Pazarlık edelim Alim seninle, iki cihan senin haydar olsun sen benim. Hayrını gör imanınla dininle, hatmin Kur'an senin olsun sen benim. Ayıp değil midir ademe minnet, başına çalınsın haydar hurili cennet. Dostluk pazarında olma muhannet, huri kılman senin olsun sen benim. ...Devamı.» Ölüm ölür biz ölmeyiz... Kategori: Güneşten Damlalar | 0 Yorum | 116472 Okunma Bütün evren semah döner. Aşkından güneşler yanar. Aslına ermektir hüner. Beş vakitle avunmayız Canan bizim canımızdır, teni bizim tenimizdir. Sevgi bizim dinimizdir, başka dine inanmayız. ...Devamı.» Dağlar atamadım sevdamı Kategori: Güneşten Damlalar | 0 Yorum | 93332 Okunma Güne gün ömre ömür... Gün gelir gece çürür... Tomurcuklar çiçekler... Düşer ardına büyür... Laf anlamaz söz dinlemez oldu gönlüm... Dağlar sevdamı atamadım ben... Dağlar sevdamı söküp söküp atamadım ben! ...Devamı.» Şu kanlı zalimin ettiği işler Kategori: Güneşten Damlalar | 0 Yorum | 99442 Okunma Şu kanlı zalimin ettiği işler garip bülbül gibi zar eyler beni. Yağmur gibi yağar başıma taşlar da, aslında dostun bir fiskesi yaralar beni. Dar günümde dost düşmanım bell'oldu, on derdim var ise şimdi ell'oldu, ecel fermanı boynuma takıldı, gerek asa gerek vuralar beni. Pir Sultan Abdal'ım can göğe ağmaz, Hak'tan emrolmazsa ırahmet yağmaz. Şu illerin taşı hiç bana değmez de, ille de dostun gülü yaralar beni ...Devamı.» Sivas Ellerinde Sazım Çalınır Kategori: Güneşten Damlalar | 0 Yorum | 94422 Okunma Güneşten Damlalar, özgün metinde oyun ekibinin yaptığı bazı düzenlemelerle 2 Temmuz 2010 yılında, Melbourne - Hallacı Mansu Cemevi'nde bir kez sahnelenmiştir. Güneşten Damlalar, hiç bir ticari çıkar sağlanmaması koşulu ile, yazara bilgi verilerek dernekler, okullar, tiyatrolar tarafından sahnelenebilir. ...Devamı.» 2 Temmuz 1993 - 2 Temmuz 2011 Kategori: Güneşten Damlalar | 0 Yorum | 60118 Okunma Sivas'da, binlerce insan tarafından topluca sahneye konulan akıl almaz, vicdanlara sığmaz bir vahşetin aramızdan çekip aldığı 33 canın ardından ne acılar ne tartışmalar dindi. Nasıl dinebilir ki! Zalimin yaptığı yanına kalırsa, bir devlet tüm yurttaşlarını aynı özenle kucaklamaz, onların seslerini dikkate almazken suçluları kayırırsa, üstelik bir de inanç farklılıklarını iktidarlarının üzerinde yükseleceği siyasi malzeme haline getirirse acılar diner mi? ...Devamı.» Melbourne Düşünce Grubu ile bir söyleşi... Kategori: Söyleşi | 0 Yorum | 76516 Okunma Melbourne heyecan verici bir oluşuma tanık oluyor. Bir grup genç, özellikle SBS Radyosu Türkçe programı yapısı içinde gençlik programlarını yürüten bir grup, yıllardır uyguladıkları tartışma yöntemini tüm topluma, özellikle gençlere açık bir ortama taşımaya karar verdiler. İlk birlikteliklerini 19 Haziran 2011 tarihinde gerçekleştirecekler. Grubun üyelerinden Hande Ergen, Sarp Soysal ve Erdem Koç ile bir söyleşi yaptık. ...Devamı.» Erdemliler Üzerine Kategori: Yaşam | 1 Yorum | 63079 Okunma Sıkışıp kalıyor insan. Her yandan kuşatmış bayağılıklar. Yalanlar okkalı sözlerle havalı gerçekler olarak sunuluyor ağır, ciddi, şık insanlar tarafından. Aslında tam bir vahşi orman durumu sergiliyor memleketim, mavi güzel gezegenimin uygarlıkları. Bir yanda maymunlar gibi çığlık çığlığa bir muzdan diğerine sıçrayanlar, öte yandan korku ve dehşet saçan goriller... Gerçek sözler duyulmuyor. Tehdit ihanetle, korku öfkeyle, açlık boşboğazlıkla, arsızlık yalakalıkla el ele... Gerçek sözler nerede? Gerçek insanlar nerede? ...Devamı.» HIRSIZ VAAR! POLİS NEREDE? Kategori: B.Anadolu Yürüyüşü | 1 Yorum | 66922 Okunma "Son on yıl içinde tüm sularımız enerji şirketlerinin eline geçti. Üzerlerine binlerce HES ve baraj kuruluyor. Dağlarımız maden şirketleri tarafından parsellendi, delik deşik ediliyor. Yaşamımız, nükleer ve termik santrallerle tehlike altında. Feryadımızı duyan yok. Binlerce yıldır ekip biçtiğimiz tohumlar, yok olmaya başladı. Ormanlarımız, parça parça kesiliyor." diye çıktılar yola. Yürüyerek, eşekleri, atları develeri ile. ...Devamı.» Kurumlu Tanrılarla zavallı Kayıklar Kategori: Yaşam | 0 Yorum | 60062 Okunma Yok, yok bu insan olma olanağının sonsuzluğu içinde yitmiş, savrulup duran kayıklar, vurdukları kıyılar dert değil. Kurumlu tanrıların tahtlarını yıkamıyoruz ya! O tahtlara inip çıkanlara, eteklerinde çanak tutanlarla tahtlardan beslenen asalaklara, hepsine hepsine hayata dahil diyoruz ya... Onları da insan soyundan varsayıyoruz ya... Hatta herşeyde bir hayır vardır deyip hep onların hayırlarına yamanıyoruz ya! Dert bana. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|