|
|
Nereden Nereye Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 16248 Okunma Hani derler ya nereden nereye geldik diye. Ben de bu konuda çok düşündüm. Aklıma her zaman olduğu gibi çocukluğum gelmekte. Evimizde telefon yoktu. Hatta oturduğumuz binada hiçbir dairede telefon yoktu. Kimsede telefon olmadığı için insanlar birbirlerini aramak için çeşitli yollara baş vururlardı. Yatılı okula götürüldüğüm senelerde bile bizim evde telefon yoktu ve bu nedenle mektup yazıp her hafta postaya verirdim. ...Devamı.» Dizi Dizi Kitaplar Kategori: Günün içinden notlar | 2 Yorum | 33186 Okunma Bir zamanlar, benim çocukluk ya da ilk gençlik yıllarımda, evdeki raflar göze hoş görünsün diye ciltlenmiş klasik romanları satın alıp dizen (kültürsüz!) kişilerden söz edilir, gülüşülürdü. Doğru muydu bilmem, belki de birisi hem kendini hem başkalarını eğlendirmek için uydurmuştu ama kitapevini arayıp bana şu kadar liralık kitap gönder diyenlerden söz edildiğini bile duymuştum. ...Devamı.» Deprem Odağı Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 19005 Okunma Ne zaman bir deprem ya da sel felaketi olsa, veya bir orman yangını meydana gelse, yüreğim sızlar. Acı çeken insanlarla ben de acı çekerim. Elazığ`da meydana gelen son depremle toplumun bütün dikkatleri birden Kuzey Anadolu fay hattı ile Güney Anadolu fay hattına çevrildi. Anadolu’da yaşamış bir çok medeniyetin varlığını hepimiz biliriz de bu medeniyetlerin nasıl yok olduğu hakkında fazla bir bilgimiz yoktur. Bu medeniyetlerin taş yapıtları üzerinde bıraktıkları birçok bilginin günümüze kadar ulaştığını biliyoruz. ...Devamı.» Zarardan Dönersen Kârdır Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 24645 Okunma Anadolu’da yaşamış olan devletler, hatta kavimler Anadolu’ya sahip çıkmışlar, toprağına, taşına, ormanına hatta denizlerine de sahip çıkmışlar. Tarım arazisi kazanmak için ormanları yakmamışlar. 1071’de Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu topraklarına giren Selçuklu orduları, Bizans’a galebe çaldıktan sonra bazı şehirleri yerleşim yerleri olarak seçtiler. Erzurum, Sivas, Kayseri, Konya ve Elazığ gibi kentler öncelikli yerler olarak tesbit edilmiştir. ...Devamı.» Çek Bir Acılı İstanbul Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 17121 Okunma Dün İstanbul’da bir hovardalık yapalım dedik. Havanın değişiklik arz ettiği bir ortamda gerekli mevsimsel giysilerimizle, Suadiye Tren İstasyonu’ndan trene binip, Halkalı İstasyonu’na kadar gitmeyi planladık. 2020 senesinin ilk haftalarında böyle bir gezintinin insana morain l vereceğini düşündük. ...Devamı.» Kim Deli Kim Akıllı Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 18564 Okunma Dünya tarihinde ülkeleri yönetmiş bazı insanlar vardır ki onlar lâkapları ile anılır. Mesela Roma İmparatoru NERO Claudius Caesar Augustos Germanicus, MS.37 ile MS.68 yılları arasında yaşamış, MS.54 ile MS.68 yılları arasında ülkesini yönetmiştir. Bu yıllar hristiyanlığın yayılmaya başladığı tarihlere tekabül eder. Nero’yu biz NERON olarak anımsarız. Neron’un 17 yaşında, annesi Agrippinna’nın desteği ile imparator olduğunda, yerini ve mevkini hazmedemediğini tarihçiler yazmakta. ...Devamı.» Bir Özlemim Var Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 18495 Okunma İnsan tarihinin hangi döneminde tabipliğin ortaya çıktığını bilmiyorum ancak Selçukluların istila etmesinden çok önce de Anadolu’da yaşayan insanların pek çok konuda olduğu gibi sağlık konusunda çalıştığına inanıyorum. Her ne kadar çivi yazı ile yazılmış Hitit tabletlerinde tabiplikten çok ticaretten sözedilmişse de, şifalı otlarla ilgili bilgiler sözlü gelenekle günümüze ulaşmış görünüyor. ...Devamı.» Makus Talih Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 16437 Okunma Türkiye, tarihi boyunca ne yazık ki hep kanallarla uğraşmış bir ülkedir. 1840larda Osmanlı Devleti zamanında, Kızıldeniz ile Akdeniz’in bir kanal vasıtası ile birleştirilmesi konusu, yine uçuk bir Fransız tarafından ortaya konulmuştu. Ferdinand De Lesseps, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa`nın oğluna ders verirken çılgın projesini devamlı valiye aktarırmış. Padişah’a kadar uzanan bu istek, Osmanlı tarafından uzun süre itibar görmemiş. Mehmet Ali Paşa’ın vefatından sonra vali olarak atanan oğlu Hidiv Sait Paşa göreve geldiğinde, Lesseps Fransa`dan, kraliçe vasıtası ile, Mısır’a elçi atanmasını istemiş. ...Devamı.» Neydik N’olduk Ailesi Kategori: Günün içinden notlar | 0 Yorum | 34776 Okunma Gümüşsoy Ailesi’nin başına neler gelecek acaba? Anne Seval, baba Engin, kızları Burcu ve Elfin’in başlarına bir şeyler geleceğini biliyoruz, çünkü roman şöyle başlıyor: “Gündüz her şey normaldi. Gümüşsoy Ailesi’nin sıradan bir günüydü. Akşam başlarına geleceklere dair hiçbir ipucu yoktu ortada.” ...Devamı.» Kanal İSTANBUL Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 20556 Okunma Her konuda olduğu gibi ciddi konularda da yozlaşmanın, sadece bizim ülkemize has bir davranış biçimi olmadığını düşünüyorum. Seneler öncesi bir bakanlık için acil ihtiyaç malzemesini tedarik etme işi firmamıza verilmişti. Malzemeler Almanya’dan sevk edilecekti ancak , içinde bir iki parça ürün Kanada’dan yüklenip, Frankfurt’a gelecekti. Diğer parçalarla birleştirilip, Ankara’ya sevk edilecekti. O yıl Aralık ayı çok soğuk ve kar yağışlıydı. Almanya’da ilk defa şehir içindeki yollara da tuz dökülüyordu. ...Devamı.» NATO... Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 22734 Okunma Seneler önce yatılı okulda, Türkiye’nin NATO ittifakına 18 Şubat 1952 tarihinde resmen katılımının ilk sene-i devriyesini kutlamıştık. Aslında 4 Nisan 1949 tarihinde Washington’da kurulan NATO (Kuzey Atlantik Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) o tarihte Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği adı altındaki Rusya’ya karşı bir güç birliğinin kurulmasına yönelik uluslararası plandı. Türkiye’nin alınmasında en büyük etkenin, sınırlarının Rusya ile olmasından doğmuş olduğunu düşünmekteyim. ...Devamı.» DİYET Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 17202 Okunma Siyasetin mühendisliği olur mu, diye sakın sormayın, kanımca olur. Bilim dalları dışında her konuda bir mühendislik üretilmekte. Siyaset bilimcilerin de kendi dallarında bir mühendislik ürettikleri muhakkak. Kanımca 1000 odalı 5 Tepedeki sarayda en az birkaç yüz odada, bu konuda çalışan onlarca insan var. Senaryolar üretilip, konu hakkında seminerler düzenleyip, en iyi senaryo ile hangi siyasi partiyi nasıl yıpratabiliriz diye kafa patlatan insanlar. Saraydan bu konuda tonla para kazandıkları muhakkak. ...Devamı.» Tuhaf bir günlük Kategori: Nasıl yoldan çıktım? | 0 Yorum | 31902 Okunma Geçen hafta İstanbul trafiğinden 13 araç ve 60 kişi eksildi. Ama İstanbul bunu hiç fark etmedi… Efendim olay şöyle gelişmiş. Söylentilere göre bu 13 araç bir ara Bursa yolunda görülmüşler. Bir görgü tanığı bu söz konusu 13 aracın İnegöl yolundan Yenice istikametine saptıkları konusunda yemin etmeye hazır. Yenice sakinleri ile yapılan tahkikatta bilgi doğrulandı. Araçların oradan geçtikleri, bu arada köyün tüm ekmek ve domates stokunu erittikleri kesinlik kazandı. ...Devamı.» Hesap ve Hayat Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 17526 Okunma Tarih boyunca çok sayıda mimari yapının mutlaka hesapla yapılmış olduğuna inanırım. Çok eskilere gitmeden hepimizin bildiği bir eseri ele alalım. İstanbul’da bütün dünyanın ilgisini çeken bir mimari eserdir bu. M.S. 360 yılında yapıldıktan sonra çeşitli deprem ve yangınlarda hasar gören bu yapının yeniden inşasına İmparator Justinianos tarafından M.S. 532 yılında başlanıp 5 yıl gibi kısa bir zamanda tamamlanmıştır. 27 Aralık 537’de ibadete açılır, 916 yıl kilise olarak hizmet verir. ...Devamı.» UFO – Umursamaz Fakat Orada Kategori: Nasıl yoldan çıktım? | 0 Yorum | 24957 Okunma Bir hafta sonu Meke gölüne kadar bir uzandık. Meke gölü sanırım İç Anadolu'nun en tuhaf görüntüye ve kokuya sahip gölü. Doğum tarihi kimilerince 5 kimilerince 400 milyon yıl önceye dayanıyor, o kadar uzun zaman geçmiş ki herhalde göl bile tam tarihini unutmuştur. Sorabilseniz, "Şu son kuyrukluyıldızdan hemen sonraydı, ay daha yeni yeni arzın –öyle diyorsunuz değil mi o gezegene hala?- çevresinde dolanmaya başlamıştı. İnsanoğlunun ortaya çıkışından da az önceydi galiba, balıklar yeni yeni sudan çıkıp yürümeye başlıyordu" diyebilir. ...Devamı.» Boyut kapıları gezisi Kategori: Nasıl yoldan çıktım? | 1 Yorum | 28053 Okunma Yazın başında haritayı önüme alıp nereye gitsek diye bakınırken tuhaf bir şey fark ettim. Neredeyse Türkiye’nin tüm bölgelerini gezmişiz. Sadece şehirlerde değil yaylalarda, ücra göllerde, deli nehirlerde, yağmurlu ormanlarda, sarp dağlara çıkan keçiyollarında taban tepmişiz. Ama bazı yerleri sanki bilinçli olarak atlamışız hep. O bölgeler hep rota üzerinde bir yerden bir yere ulaşırken geçip gittiğimiz noktalar olmuş, kalıp dolaşmamışız. ...Devamı.» T.C. !!! Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 18219 Okunma Hayatın akışında insanoğlu nelere şahit olmakta diye hiç geriye bakıp düşündüğünüz olur mu? Ben insanların ak dediklerine zamana kendilerini uydurmak adına kara dediklerine çok şahit oldum. Hani önce ekranlara çıkarak ‘saygı değer hoca efendi’ diyerek, ‘ bitsin bu hasretlik’ diyenlerin sıfatlarını hiç unutmadığımı burada belirtmek isterim. Daha sonraları, kırmızı bültenle aynı efendiyi aramalarını da izledik. ...Devamı.» Acı sentez Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 19842 Okunma Dünyanın hiçbir anlaşması hiçbir devlet için bir başarı abidesi olmamıştır. Her zaman neticeye bakarak zafer naraları atmak, kanımca doğru bir davranış değildir. Ömrüm boyunca şu sözlere çok kıymet verdim. ‘Geçmişini iyi anlamayan toplumlar, geleceğe yön veremezler.’ Önce geçmişi analiz etmek gerekir. Bakın bugün Mudanya mütarekesini, Lozan antlaşmasını, hatta Montrö antlaşmasını nasıl tartışabiliyorsak, her konuda, son zamanlardaki mutabakatlar üzerinde de tartışabilmek gerekir. ...Devamı.» Düşüş Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 22404 Okunma Ankara da TED Ankara Kolejinin yanından bir dere akardı. Bu İncesu deresi idi. Evvelden bu dere açıkta akar, vatandaşlar çevreyi hiç düşünmeden eline geçen bütün çöpü bu dereye atardı. Ben de mutlaka bu dereye, o yörede yaşayan biri olarak, bir şeyler atmışımdır. Bunu inkar etmiyorum. Hele çocukken Ahmetler diye anılan ve Küçük Esat’a doğru giden patika yol, bu dereden tahta köprü üzerinden geçilirdi. At arabaları köprüden geçemez, derenin içinden giderlerdi At arabalarının derinleştirdiği İncesu deresine yazın girer serinlerdik. ...Devamı.» Bir Harekatın Anatomisi Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 19809 Okunma Günlerdir sabah akşam gece gündüz demeden ekranlardan yayınlanan demeçleri, toplumun nasıl bir tepki verdiğini izledik. Geldim, geliyorum, gelirsem fena yaparım, pişman olursunuz gibi söylemleri dinlemekten toplum hem rahatsız olmuş, Hem de artık inandırıcılığını yitirmeye başlamıştı. Hani yalancı çoban köy kahvesine koşarak gelip, kurtlar bastı sürüyü, koşun yetişin koyunları kurtaralım, diye köy halkını kandırırmış ya bir kaç gün. Sonunda kahvedeki insanlar çobana artık inanmaz olmuşlar. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|