|
|
İki Puan Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 59700 Okunma Çocukluğumda güreş sporunu çok severdim. Genlerden gelme olsa gerek, dedelerimin yörük olduğundan mı nedir bilmem, güreş her zaman benim favorimdir. Çocukluğumda ilgilendiğim spor dallarından en önde geleni olarak her daim güncel kalmıştır. Hatta bir seferinde Ankara, Ulu`da Karpiç`in sırasında Hacı Bekir şekerci dükkanı vardı. Buradan validem şeker sardırırken içeri Yaşar Doğu girmişti. ...Devamı.» Sarayın Köpeği Kategori: Nalına Mıhına | 1 Yorum | 69747 Okunma Evvelden evlerden birazca büyük bahçe içindeki binalara köşk denirdi. Hatta İstanbul’da bilhassa Adalar’da bu köşklerden çokça görülürdü. Bu köşkler biraz geniş bir alana yayıldığı zaman KÂŞANE adı ile anılır. Bu kaşanelerin korunması da bir ayrı konudur. Kapıya mutlaka iri cüsseli bir köpek bağlanır. ...Devamı.» Müstafi Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 73157 Okunma Kim ne derse desin bu ülke vatandaşlarının bilmediği ve hatta ‘’ Devlet Sırrı’’ adı altında öyle olaylar olmakta ki, hakikati öğrenseniz dudaklarınız uçuklar. Bütün olayların odak noktası olan Milletvekili seçimlerinin yaklaştığı bu günlerde, olağan üstü konular gündeme gelmekte. Uzun müddet şimşekleri çeken bir istihbarat örgütünün başı, seçimler arifesinde görevinden istifa ediyor. ...Devamı.» Hak ve Adalet Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 62663 Okunma Hani derler ya ‘’sene 1998, aylardan Ocak, hem de günlerden 16 Pazartesi, mevsimlerden kış olduğundan soğuk bir Ankara günü idi’’. Kanımca sohbetin böyle başlaması gerekir. Milli Selamet Partisi uzantısında kurulan Refah ve Fazilet Partileri zaman içinde açılan davalarla kapatılmaktan kurtulamamışlardı. ...Devamı.» Yoğurt Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 65818 Okunma Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır derler. Bu hangi durumlarda doğrudur ve hangi durumlarda geçersizdir onu düşünmemiz gerekir. Yoğurt yemenin şekli mi olur deyip geçmeyin. Yoğurda kaşık sallamak bile bir adap gerektirir. Hani şöyle kaşığın sapını sağ elinizin avuç içine alıp, başparmağınızla kaşığa doğru giden sapa basıp yoğurt kâsesine bir kenardan başlarsınız ya, bu sofradakilere ne kadar alçak gönüllü olduğunuzu belirtir. Yok, kaşığı yoğurt kâsesinin tam ortasına daldırırsanız bu sofranın söz sahibi olduğunuzu anlatır. ...Devamı.» Geometri Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 62688 Okunma Her insanın çocukluk yıllarından başlayarak matematik ile mutlaka tanıştığına inanırım. Çocukken bakkala, manava gönderilip, bir kaç bir şey almış, hatta kaç kuruş ettiğini sormuşsunuzdur. İlkokulda bir hocam vardı, ders anlatırken “Çocuklar, bu derslerden evvel, önce matematiği öğrenmeniz gerekir. Hayat bu matematik etrafında dolanır.” derdi. ...Devamı.» DUA... Kategori: Nalına Mıhına | 1 Yorum | 49215 Okunma Çocukluğumda oturduğumuz evin karşısında bir karakol ve biraz ilerisinde bir cami vardı. Caminin verev köşesinde ise bir ilkokul bulunmaktaydı. Ben bu ilkokula gittim. Kurtuluş İlkokulu. Fakat okula başlamadan evvel camiye namaz kılmak için giderdim. Evdekiler pek ses çıkarmazdı. Müezzin iki şerefeli Kurtuluş Cami`nin ilk şerefesine çıkar, tek elini sağ kulağını kapatırcasına durur, diğer eli ile şerefenin korkuluk kısmını tutar ve mahallenin duyabileceği sesle doğu yönünde ezan okumaya başlardı. ...Devamı.» Aptallığıma verin ama “Yurttaşlık” bir dinmiş ! Kategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | 55761 Okunma Türkiye de yaşamak ya da en azından Türk basın yayınını izlemek etmek insanın bilgisini ve zekasını geliştiriyor. Dünya yerel haber zorluğu çekerken Türkiye’de günde ortalama beş adet manşetlik demeç ya da haber esin kaynağı oluyor… Tek zorluğu bu haberlerin gerçek olup olmadığını anlayabilmek. Yine bu hafta başta iktidar partisi, Cumhurbaşkanı ve şuralar tavan yaptı. ...Devamı.» Kimlik Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 37133 Okunma Geçtiğimiz hafta İzmir’de bir mahkeme çok önemli bir karar yayınladı. Görsel medyada dinlerken ağzım açık kaldı. Aslında benim çok ilgilendiğim, hatta konu hakkında bir roman bile yazdığım ‘’kadına şiddet‘’ konusunu kapsayan haberi duyunca hayretler içinde yanımdaki arkadaşlara sordum. ‘’Siz de benim duyduğumu duydunuz mu? ‘’ Evet, onlarda duymuştu. ...Devamı.» Aptallığıma verin ama 12 yıl ve sonrası! Kategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | 52047 Okunma Birkaç haftadır yazamadım. Bilmem ama acaba kaçınız iki hafta önce ne olduğunu anımsıyor? Ama hiç kimse Küba, Müslüman denizciler, cami bağlantısını kaçırmamıştır. Bu konuda Türkiye`de bol bol mavra olur diyordum. Küresel gırgır konusu oldu. Muhterem bir de ”Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. Çünkü fıtratları farklıdır” deyince ikinci dalga geldi… Eee elbette konu dünya lideri olunca konu hemen küreselleşiyor… ...Devamı.» Bir elmayla bir profesörün serüveni Kategori: Günün içinden notlar | 1 Yorum | 62798 Okunma Bir eğitim videosu seyretmiştim bir süre önce. Konuyu anlatan profesör elindeki elmayı gösteriyor ve soruyordu. “Ne dersiniz, sizce bu elma benim vücudumun bir parçası mı, değil mi?” Çok büyük çoğunluk “Hayır değil.” diyordu, “Elma ayrı bir varlık.” ...Devamı.» İhtiyaçtan Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 41605 Okunma Ne olduysa o sene 1969`da oldu, eşimle evlenmeye karar vermiştik. Bir ev tutmak olmazsa olmaz bir ihtiyaçtı. Her ne kadar babam evlenmem konusunda aynı evde oturmamızı şart koşmuştu amma, ayrı bir evde oturmak, kendi evinin reisi olmak başka bir duygu idi. Bir salonu olan ve bir yatak odası bulunan bir çatı katı tuttuk. Aslında kalorifer tertibatı vardı ama, kazanı olmayan bir bina idi. Bir kömür sobası alıp koridora kurmuştum. Bütün bir ev bu soba ile ısınmaktaydı. ...Devamı.» Keşif Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 37418 Okunma Siz de sabah kalktığınızda her şeyin değişmiş olduğunu görüp, hiç bir olumsuzluğun yaşanmayacağı bir ülkeye uyanmayı özler misiniz zaman zaman? Ben çok özlerim. Ülkemiz kalkınmakta olan bir ülke olarak Avrupa Birliği’ne kabul edilmeyi beklerken, kalkınması için sadece para değil, bilimsel gelişmeler, yatırımlar da gerekmekte.. Bakın Yunanistan’a Avrupa’da, ama Avrupalı değil. ...Devamı.» Bursa’nın yalnız ve çaresiz tramvayı Kategori: Günün içinden notlar | 1 Yorum | 61715 Okunma Tramvay Osmangazi’den Çarşamba-Merinos’a geliyor. Ardından Stadyum, sonra Altıparmak. Çatalfırın, Timurtaşpaşa, Ulucami, Heykel... Yine Osmangazi. Bir daha Çarşamba-Merinos. Stadyum. Altıparmak. Yeniden... Kaçışı yok. Dönecek dolaşacak. Bu bir çaresiz tramvay, bir yalnız tramvay. İpekböceği adını vermişler bu küçük tramvaya. Yepyeni, gencecik bir tramvay İpekböceği. Ama bir şey var onda... Sanki vaktinden önce yaşlanmışlık gibi, hüzün gibi. ...Devamı.» Abidinpaşa - Paşa Dedenin Ressam Torunu Kategori: Çağın Abi ile Aspor | 3 Yorum | 115005 Okunma Akdere Ortaokulu`ndan 29 Ekim Ortaokulu`na nakil olunca okul saatlerimle birlikte okul yolu ve yol arkadaşlarım değişmişti. Okula benim gibi öğlenci olan Hüseyin’le birlikte gidip geliyorduk, arada bizden bir sınıf üstte olan Tuncay ile Başkent Lisesinde okuyan Emir de bize katılıyordu. Biz futbol oynamaya devam ediyorduk ama siyaset, ortaokul ve liselere inmişti. ...Devamı.» Sanatı ve eşcinselliğinin ardında yatan nedenlerle FRIDA KAHLO Kategori: Unutulmayan Yapıtlar | 2 Yorum | 524694 Okunma Magdalena Carmen Frieda Calderon 6 Temmuz 1907 yılında Meksika’nın başkenti Meksiko Kenti’nin Coyoacán adlı banliyösünde, baba ocağı olan “Mavi Ev”de doğdu. Ölümü de 13 Temmuz 1954 de gene aynı evde oldu. Frieda daha sonra adını Frida Kahlo’ya çevirdi. Guillermo Kahlo adlı Macar Yahudisi bir babayla Matilde adlı, Kızılderili kökenli bir annenin kızıdır. Babasının ilk evliliğinden iki ablası, annesi ile olan ikinci evliliğinden ise Cristina adlı bir kız kardeşi vardır. ...Devamı.» Küçük Kral Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 48631 Okunma Bilmem hatırlar mısınız bir küçük kral karikatüri vardı, His Majesty. Küçük, kısa boylu bir kral, yanında dolaşan başmabeyinci, ve sarayında dolaşırken hep detayların emirlerini verirdi. Verdiği her emirde düzeltmeleri başmabeyinci yapar , kimi zaman beyaz olarak verilen emir kara bir şekle dönüşürdü. Kral hep konuşur, hatalarını yanında dolaşan başmabeyinci düzeltir, fakat kralı hiç bir zaman devlet işine karıştırmazdı. ...Devamı.» Devlet hastanelerinin dili kırbaçlı zalimleri, refakatçiler ve meraklı oda komşuları Kategori: Günün içinden notlar | 3 Yorum | 54648 Okunma Türkiye’de bir hastane. Devlet hastanesi. Her odada bir başka keder. Her yatakta ezilmiş, sönmüş bir kadın ya da erkek. Her yatağın yanında bir koltuk, her koltukta bir refakatçi. Refakatçi sözcüğünün yalnızca hasta yanında kalan, ona bakan, yardımcı olan kişi anlamına geldiği yer burası. Refakatçi olmazsa olmaz, çünkü hastanın her türlü bakımını hemşirelerin üstlenmesini bekleyemezsiniz. Elbette onlar öyle saati gelince ilaç falan veremezler. Hasta bakıcılarınınsa, adı bunu yapacaklarını söyler ama canım nasıl yetişsinler ki her işe. ...Devamı.» Aptallığıma verin ama 29 Ekim’de ne yapacaksınız? Kategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | 52577 Okunma Evet yarın 29 Ekim 2014... Size ne ifade ediyor? Tatil, Cumhuriyetin kuruluşunun 91. Yıl dönümü ya da yeşil için, ezilenler için, laiklik için, gelecek için direniş günü mü? Buyurun bunlardan birini seçin. Ama seçerken şunu unutmayalım ki bu seçme hakkını size o beğenmedikleri eski Türkiye verdi. Bu hafta kafama en çok takılan birkaç konu ve sayıları sizinle paylaşıyorum. ...Devamı.» Da Vinci mi daha yaman Matrakçı mı ? Kategori: Unutulmayan Yapıtlar | 1 Yorum | 116880 Okunma Kanuni Sultan Süleyman dönemi (1520-1566) siyasal ve askeri açıdan büyük çapta bir yayılma dönemi olmuştur. Donanma ve ordu, Rodos’u, Tunus’u, Macaristan’ın büyük bir bölümünü fethetmiş ve Avusturya kapılarına dayanmıştır. Diğer yandan Irak, Yemen ve Aden toprakları, İmparatorluğa katılmıştır. Bu dönem siyasal açıdan olduğu kadar bilim ve sanat yönünden de, Osmanlı için büyük ölçüde bir gelişmenin müjdecisidir ve Osmanlı sanat ve kültür tarihinde klasik çağ kabul edilmiştir. Saray kayıtlarına göre, 1525 de 29 usta ressam ile 12 çırak ressamın, 1557 de ise, 35 ressamın var olduğundan söz ediliyor. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|