|
|
İthalat Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 53913 Okunma Uzun zamandır düşünmekteyim. Yurdumda bir çok konu üzerinde mal ve hizmete yönelik kanun ve kararnameler değişmekte. Bir gün, bir bakıyorsunuz bir kanun çıkıyor, Türkiye'de bolca yetiştiği halde bir tarım ürünün ithalatı serbest kalıyor ve birileri tonlarla bu üründen ithal ediyor. Ertesi gün, yine bir kararname çıkıyor bu ürünün ithalatı yasaklanıyor. Bir günde alınan yetki ile bir kişi tonlarla bu tarım ürününü ellerindeki gemiciklerle Türkiye'ye ithal edip, yeni kurulan şirketlerini bir gecede inanılmaz cirolara eriştiriyorlar. ...Devamı.» İANE. Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 48935 Okunma Çocukluğumun geçtiği Ankara’da Kurtuluş semtinde çok arkadaşım vardı. Bu mahalle 1940'lı senelerde yeni kurulan yerleşim yeri olduğu için o senelerin bir çok sanatçısı da bu mahallede otururdu. Saniye Can, Behiye Aksoy gibi ses sanatçıları burada yaşarlardı. Saniye Can, Taşkent sokakta bizim evin yanındaki evde otururdu. ...Devamı.» Köstebek Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 54954 Okunma Çocukluk çağlarımızda yatılı okuduğumuz günlerde arkadaşlar arasında konuşmalarımızda söylenen bazı konulara inanmazdık ve konuşan arkadaşımıza söylediği sözlerin doğruluğu için yemin etmesini isterdik. "Yemin et söylediğin sözlerin doğruluğuna." diye ısrar ederdik. Bazen bu konu daha ileri gider "yemin ederken tek ayağını kaldırdın" diye itiraz ederdik. ...Devamı.» Beylerbeyi Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 51402 Okunma Elimin, kolumun ve kalemimin donduğunu hissediyorum. Bakıyorum bir sene evvel Cumhuriyetimizin Hakim ve Savcılarını eşkiyanın ayağına gönderen insanların bu gün hesap vermesi gerekmez mi diye bir sorunun cevabını aramaktayım. Bu arada Adamın biri de Makedonya`ya gidip Üsküp`de Atatürk ile ilgili bir geziye katılmakta. ...Devamı.» Bir Fırın Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 52413 Okunma Ne zaman bir konu zora girse, ne zaman toplumda eğitimsizlikten ötürü bir eksiklik olsa, hemen atılır "Bizim adam olmamız için bir fırın ekmek yememiz gerekir" diye bir tabir kullanırız. Aslında bir gazetecinin sloganı olan "ne zaman adam oluruz" cümlesi ile tam örtüşmese de birbirini tamamlayan bir tabir olmaktadır. Gerçekte bir fırın ekmek yense ne olur veya bir fırın ekmek yenir mi? Bir fırın ekmek anlamında sadece bir günde fırında üretilen ekmek mi konu olan, yoksa bir fırında senelerce üretilen ekmeklerin tamamı olarak mı hesaplanmaktadır? ...Devamı.» İğne... Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 49412 Okunma Hayvanlara karşı bir sempati beslerim ve şuursuzca olmamak kaydıyla onlara kimi zaman acırım. Mesela Haski türü köpekler, genetik olarak kutuplarda yaşamak için doğmuş, kızak çekmek için içgüdüleri var. Bu hayvanların ortalama ısının 30 derecede olduğu şehirlerde evlerde beslemeye çalışıldığını gördüğümde üzülmekteyim. ...Devamı.» KAÇ METRE Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 65173 Okunma Senelerce Kumrular sokak üzerinde, Sümer sokak kösesinde çalıştım. İyi ve kötü günlerim hep bu sokakta geçti. Köşedeki fırından ekmek alırdım, hatta karşıdaki tavukçudan da yılbaşlarında çalışanlar için birer hindi alıp dağıtırdım. Tavukçu bir baba ve iki kardeşti. Kardeşler arasında geçimsizlik olduğundan büyük ağabeyi Orhan, işinden ayrılıp, o tarihlerde yeni açılan bazı büyük marketlere toptan yiyecek temin işine girmişti. ...Devamı.» MANDA Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 54833 Okunma Türk sanat musikisinde güfteler gizemli hikayelere bağlı olduğu kadar, Türk Halk musikisinde de ezgiler olaylara bağlı bulunmaktadır. Fakat bazı türküler vardır ki anlamakta güçlük çekmekteyim. Türkülerde bazen çok iyi niyet ortaya konur, kimi yerde bir olayı yansıtır, kimi yerde acıya ağıt yakılır. Uzun hava diye bahsettiğimiz türdeki ezgiler, genelde bir üzüntünün mahsulu olarak karşımıza çıkar. ...Devamı.» Adolf Diye Biri Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 52092 Okunma Hayatının bir bölümünü bildiğimiz fakat diğer bölümünü hiç bilmediğimiz tarihi bir karakter vardır ki, zaman zaman hatırlar, artılarını ve eksilerini düşünür, muhasebe yapmaya yeltenirim. 20 Nisan 1889 senesinde Braunau am Inn'de dünyaya gelen Adolf Hitler'in hayatının incelenmeye değer bir süreç olduğuna inanmaktayım. Benito Mussolini'nin Roma yürüyüşünü taklit ederek 9 Kasım 1923 tarihinde Munich'de hükümeti devirmek için yaptığı çıkışda, ordu ve polisden destek bulamayınca Bavyera hükümeti tarafından yakalanıp 5 yıl hapis cezası ile hüküm giyen Adolf Hitler, Landsberg hapishanesine gönderilmiştir. ...Devamı.» Erkeklere hangi çiçeğin ve meyvenin adı konuyor? Kategori: Berlin Günceleri | 0 Yorum | 67360 Okunma Can Yücel'in mezarının tahrip edilişini düşünürken ve siyasi baskının nerelere doğru uzandığına kafa yorarken 80 Kuşağı'nın iyi şairi Seyhan Erözçelik'in ölüm haberiyle sarsıldım. 12 Eylül sonrasının iyi şairiydi ve askeri darbenin acılarını şiirine ustaca sağandı. Yüz yüze gelmemiştik ama epeyce yazışmıştık. Bir araya gelip konuşacaktık, içecektik. Olmadı, olamadı. Onun şiiri üstüne yazdım. Onun çocukluğuna doğru çıktığı yalın, süssüz, abartısız... dili hep sevdim. ...Devamı.» GAZZA Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 49219 Okunma O gün Sahra-yı Cedit'de bir telaş vardı. Yeniçeri ağası Bekir, bir o yana koşmaktan, bir bu yana koşmaktan yorulmuştu. Ona Osmanlı çerileri Usturalı Bekir ağa derlerdi. Devşirme asker, çeri ocağına geldiğinde, eline bir ustura alır, her gelenin başındaki saça ustura ile girişir, gerisini berberlere bırakırdı. Hünkar ferman vermişti. Ordu yönünü doğuya döndürmüştü. Osmanlı hazinesinde büyük bir delik vardı. Bu nedenle yeni ganimetler, yeni gelir kaynakları gerekmekteydi. ...Devamı.» Papalina kokulu kent! Kategori: Berlin Günceleri | 1 Yorum | 68171 Okunma Döndüm, ama döndüğüm yer Ayvalık mı? 31 yıllık göçmenliğimin sonucu dönüğüm yer Türkiye mi? Ben nereye, nerelere, kime, kimlere... döndüm döndüysem. Dönmek ve bu dönüşü derinden duyumsamak kolay mı? Bursa ile Ayvalık karşılaştırılır mı hiç. Yalnızca "rakı-balık-Ayvalık&" reklam logosu değil beni bu kasabaya bağlayan. Sakinlik de değil, daha başka bir şey. Burada çalışmak istiyorum, yani doya doya yazmak. Günlerce kapanıp çatıya, çalışma ortamıma, mekânıma, yazmak. Tek istediğim bu. ...Devamı.» YükSelEn İSTANBUL Kategori: Aptallığıma verin | 1 Yorum | 69576 Okunma Boğaz ve Haliç kıyısındaki tarihi binaların ardından yükselen gökdelenlere sürekli bir yenisi ekleniyormuş. Alt yapıya hayırlı olsun. Maslak'taki gökdelenlerin ardından, Şişli Bomonti'de gecekonduların arasında dev binalar yükselmiş. Enine genişleme yetmemiş şimdi boyuna büyüyor İstanbul. ...Devamı.» Roma Döneminde Aşk Kategori: Berlin Günceleri | 1 Yorum | 77471 Okunma Bu bir şiir başlığı da olabilir, bir anlatı da, bir araştırma da. Ya da bir müzedeki objelerin bir bölümünün toplandığı vitrinlerde bir başlık. Değil, bu başlık beni bir şiire götürüyor. Eros'un esinlendirmesi ve soğuk, suratsız müzelerle çelişen sıcak duyguların çarpışmasını dizelere dökebilecek miyim bakalım. Tenlerin kavuşması, özlem, ayrılık ve müzedeki onca aşk imgesi, objesi içiçe geçebilecek mi, göreceğim ...Devamı.» Son Ali Kategori: Nalına Mıhına | 1 Yorum | 58434 Okunma Bu ülkede yaşayıpta güncel olayları sadece izleyen vatandaşlara kızmıyorum desem, yalan olur amma siz kızmayın. Bir çok konuya itirazım var. Elin Afrikasında benim ne işim var diye soru sormak isterim. Somali'de bazı bölgelerde yeraltı zeginliği olduğunu bilmeyen yok gibi. "Haydi pamuk eller cebe değerli müslüman din kardaşlarım" diye ortaya çıkan Kasımpaşalı Başefendi'nin, pamuk ellerden bir çuval para topladığı bir gerçek. ...Devamı.» İkinci Troya Kuşatması Kategori: Berlin Günceleri | 0 Yorum | 70012 Okunma Altınoluk Şiir Akşamları ve Kaz Dağları kitapçığı 12-13 Ocak 2008'de gerçekleştirilen etkinlikte okunan şiirler ve sunulan bildirilerden oluşuyor. Kaz Dağları'nın delik deşik edilerek altın aramasına karşı bir teki bu etkinlik. Belediye öncülük etmiş "Kaz Dağları'ndaki sömürüye ve doğal ortamımızın kirletilmesine karşı" yürütülen kapsamlı kampanyaya, karşı çıkışlara. ...Devamı.» İlke... Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 52747 Okunma İlkeli davranışlara ömrümce saygı duymuşumdur. Yalnız insanoğlunun ilkeli davranışından söz edilmemesi gerekir. Hayvanların da bazı davranışlarına saygı gösteririm. Mesela bir arslan sürüsüne yeni giren dişi arslanın varsa yavrularının erkek arslan tarafından öldürülmesi ve buna dişi arslanın itiraz etmemesi bir bakıma ilkeli bir davranış olsa gerek. ...Devamı.» Ezan... Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 51755 Okunma Henüz çocukken zaman zaman gittiğim ve oturduğumuz evin karşısında bulunan minaresi çift şerefeli bir cami vardı, bu camiyi her zaman hatırlarım. Bu caminin ilk şerefesine her namaz vaktinden evvel imam efendi Ali Hoca, oflaya puflaya çıkar, iyice soluklandıktan sonra bir eli ile şerefenin küpeştesini tutar diğer elinin başparmağını kulağının memesini bastırarak ezan okumaya başlardı. O yükseklikte belki insanın başı döneceği içindirmi neden bilmem, şerefenin kenarına sıkı sıkı tutunurdu. ...Devamı.» Pulbiber Mahallesi Kategori: Berlin Günceleri | 1 Yorum | 66662 Okunma Didem Madak'ı da kaybetmişiz. Hukukçu olduğunu bilmiyordum Pulbiber Mahallesi'nin şairinin. Kadının günlük dilini ve davranışını, dünyasını, sokağın benzersiz aksanını, hukukun katı, acımasız havasını... şiirlerinde yepyeni bir dille ele aldı Didem Madak. Onun yazdığı her şeyi okudum ve son kitabı üzerine de yazmıştım. Bu kaçıncı ölüm yurduma ruhen döneli beri? ...Devamı.» KABADAYI Kategori: Nalına Mıhına | 0 Yorum | 65328 Okunma Bilmem hatırlar mısınız çok kısa bir süre önce orta doğu ülkelerinde yaşayan genelde müslüman olan insanların "DAYI"lığına soyunmuştuk. Osmanlı döneminde mahalleler içinde ve o mahalleden sorumlu "DAYI" lar vardı . Mahallenin namusu , mahallenin asayişi, mahallenin üzüntüsü ve mahallenin sevincinden hep onlar sorumlu olurlardı. Bu mahallenin asayişini temin etmekle kendini görevli kılan insanlar yörede oturanların kendilerine temin ettikleri ayni ve nakti yardımlarla geçimlerini sağlarlardı. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|