A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

HİPNOZ

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 08 Temmuz 2020 14:32:24

Senelerce önce katıldığım bir sivil toplum örgütünde, üyelerin çocukları için de aynı amaçlı bir dernek kurulmuştu. Uluslararası olan bu derneğin faaliyetlerinin içinde topluma yararlı işler bulunmaktaydı. Uluslararası olduğu için, uluslararası kurallar içinde yoksullara yönelik çalışmalar yapılmaktaydı. Merkezi Chicago`da bulunan bu derneğin üyeleri, çeşitli mesleklerden seçilmişti, kulüp içinde kaynaşmayı amaçlarken, kulüp dışında da her faaliyetlerini yararlı bir amaç için gerçekleştirmekteydi.



Genç neslin de yararlı amaçları vardı. Hafta sonları yetim yurduna gidip oradaki çocuklarla oynar, onlara kitap okur, abilik ve ablalık yaparlardı. Bu faaliyeti her hafta yaptıkları ve aynı çocuklarla  meşgul oldukları için bir yerde yetim çocukların abla ve ağabey özlemlerini gidermeye çalışırlardı.

Çocukların bu faaliyetlerini planlamasına dernek üyelerinden bir veya birkaç üye yardımcı olurdu. Kimi zaman kulüp toplantısı yaptıklarında, önemli konularda konuşmacı getirip, toplantıya katılanların umumi kültürlerine katkıda bulunurlardı. Bazen topluca gidip Kızılay’a kan bağışında bulunur, hatta bir büyük hastaneye kan bankası inşa edilmesi için ana kulüp faaliyetine katkıda bulunurlardı.

Bir gün enteresan bir konu olan ‘bilinçaltı’ konusunda Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden çok kıymetli bir psikolog tabibi konferans için davet etmişlerdi. Toplantı, eskiden Tunalı Hilmi caddesinde Kral Çiftliği adlı, rahmetle andığım Toygar’ın şarküteri dükkanının arka tarafında bir alt katta bulunan lokantadaki  toplantı  odasında düzenlendi. Sağ ve Sol gençliğin birbirlerine üstünlük kurma adına yaptıkları terör eylemleri içinde gerçekleştirilen katliamların etkileri arasında bilinçaltı eylem şartlandırması da değerlendirilmeli diye düşünülmekteydi.

Dr. Orhan beyin konferansını dinlemek için bizler de orada hazır bulunduk. Bilinçaltına hükmetmenin nelere mal olacağını ve nasıl tatbik edilebilir olduğunu anlayacaktık. O günkü toplantıya çok kalabalık bir gurup katıldık. Toplantı başladığında hoca, gelen çocukların neleri merak ettiklerini bildiği için fazla tabiplikten bahsetmedi. Konferansında daha çok tatbiki yönlere ağırlık verdi. Başlangıçta ‘insanların başkalarının bilinç altına girme yeteneği vardır ancak bu yeteneklerini bilmezler, bu yetenekler bilinçsiz kullanılırsa, kötü neticeler verir. Bu nedenle burada gördüklerinizi başka bir yerde sakın denemeyin‘ diye bir öğütte bulunmuştu.   Konferansı verdiği kürsünün önüne 15 sandalye koydu.

Tatbikata fiilen gönüllü katılmak isteyenlerin, bu sandalyelere oturmalarını istedi. On beş genci birkaç dakika içinde gözlerini kapatıp derin uyuttuğunu seyrettik. Uyuttuğu bir gence ismi ile hitap edip bir gazetenin spor sayfasındaki bir müsabaka haberini okumadan evvel ‘ şimdi okuyacağım şu haber çok acıklı hüngür hüngür ağlayacaksın‘ diye komut vermişti.  Okuduğu haber, bir maçın özeti idi. Genç delikanlı hüngür hüngür ağlamaya başladı. Sonra ‘ geçti artık ağlama‘ diye komut verdi. Genç anında sustu.

Bir başka gence yönelip  ‘ Şimdi sana çok komik bir haber okuyacağım, kahkaha ile güleceksin’ komutu verdi. Bir evvelki gence okuduğu spor haberini tekrar okudu. Çocuk kahkahalara boğulmuştu. İnanılması güç bir psikolojik deneyim yaşamaktaydık.

Bir gence ’ ismini unutacaksın, uyandıktan yarım saat sonraya kadar  ismini hatırlamayacaksın’ diye bir komut verdi. Delikanlı uyandıktan yarım saat sonrasına kadar ismini hatırlamadı. Biz ismini ona tekrar etsek de, kendi ismini 30 dakika hatırlayamadı.  

Hoca, bir gence belirli bir gün, belirlediği bir yerde ve saatte olmasını komut verdiğinde, bilinçaltınin onu o gün ve saatte, istenilen yere götüreceğini söylemişti. Bazı insanların bu bilinç altına etki etme  gücünü  olumlu işlerde kullandığı gibi, olumsuz konularda da kullandıklarını söylemişti. Hani ‘şu adamı etkisiz hale getir’ diye verilen bir komutta, cinayet işlenmesi işten bile değildir, diye ifade etmişti. Hatta televizyon ekranından insanların bilinçaltına etki edilebileceğini ifade etmişti. Bilinçaltını kontrol eden bir  kişinin, onu serbest bırakmadığı müddetçe, o kişinin kurtulmasının mümkün olmadığını söylemişti hoca.

O tarihlerde faili meçhul cinayetlerin, bilinçaltı etkisi ile tarif edilmesine değinilmişti. Hatta çok önemli bir anı yaşanmıştı. Gençlerden birisi gecenin geç bir vaktinde beni arayarak hocaya nasıl ulaşabileceğini sormuştu. Bilinçaltı konferansında gördüklerini anneannesine tatbik etmiş, ancak uyandıramadığını söyledi. Hocayı gecenin bir yarısında bulup sorunu çözmüştük.
    
Bu günlerde sıklıkla ekranlardan insanların bilinçaltına hakikatten çok uzak, gerçek dışı bilgiler verilmeye çalışılmasını üzülerek seyretmekteyiz. Ülkemiz hakkında gerçek dışı bilgiler, yurdum insanının bilinçaltına enjekte edildiği için, bilinçaltı yıkanmış insanların, bu yanlış bilgileri başkalarına savunmalarını üzülerek izlemekteyiz.

Hele en üzüldüğüm husus, Sarayın parayla tuttuğu gazeteciler tarafından yanlış bilgilerin doğruymuş gibi savunulmasını seyretmek. Bunu, yapan gazeteciler adına üzüntüyle karşılamaktayım diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.

Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler
Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git