
Göztepe’de, Sokuttan bir önceki akşam. Pencereden sızan rüzgâr perdenin ucunu hafifçe titretiyor, lambanın sarı ışığı kitap sayfasına düşüyordu. Elimde bir kitap vardı. İçinde J. S. Bach’ın İki Keman İçin Re Minör Konçertosu üzerine bir yazı vardı. Cümleler arasında gezinirken, yazının derinliklerinden bir düşünce doğdu. Bu iki keman… bir şekilde Moşe ve Aaron’a benziyor. Bir süre sessiz kaldım. Müzik yükseldi zihnimde, biri şelale gibi, diğeri ise derin bir nehir gibi akıyordu.
Sonra birden başka bir ikili geldi aklıma Marx ve Engels.
Nasıl ki Moşe vahyin ateşini almış, Aaron o ateşi halkın yüreğine tercüme etmişse, Marx da düşüncenin kıvılcımını çakmış, Engels o kıvılcımı emeğin dünyasına taşımıştı.
Biri teorinin keskin kalemiydi, diğeri pratiğin demir işçisiydi.
Biri sesini T-nrı’dan, öteki halktan alıyordu.
Ama hepsi, aynı ezginin farklı tonlarıydı. Adaletin, dayanışmanın ve özgürlüğün ezgisiydi.
Kutsal metinlerde Moşe “sudan çıkarılmış” demektir ve kurtuluşun simgesidir.
Aaron ise “dağın gücü” direnişin, sarsılmazlığın adıdır.
Bu iki isim, tıpkı Bach’ın iki kemanı gibi, insanlık tarihinin derinlerinde yankılanmaya devam eder.
Şimdi, Türkiye’nin sokaklarında, fabrikalarında, üniversitelerinde, pazar yerlerinde bu iki ses yeniden yankılanıyor.
Bir ses, umudu çağırıyor.
Diğeri, mücadeleyi.
Bugünün Göztepe’sinde ya da Bayrampaşa’sında, biri sabret diyor, diğeri ayağa kalk.
Biri göğe bak, diğeri ellerini toprağa koy.
İşte o zaman anlıyoruz.
Moşe ve Aaron’un hikayesi sadece bir Tora’dan bir tarihi olay değildir. Halkın kendi içindeki iki yönün, iki arayışın, iki sesin hikayesidir.
Ve Marx ile Engels’in dostluğu da bu kadim kardeşliğin modern yankısıdır.
Marx, Londra’nın sisli sokaklarında, açlıkla boğuşan halkın çığlığını duyduğunda, tıpkı Moşe gibi bir mesaj aldı ama bu kez ilahi değil, insani bir mesajdı.
Dünya, onu değiştirmeye cesaret edenlerin ellerindedir.
Engels ise bu mesajın sözcüsü oldu.
Fabrikaların içinden, işçilerin alın terinden, yoldaşlarının gözlerinden konuştu.
Biri düşüncenin kemanıydı, diğeri eylemin kemanıydı.
Birlikte, Bach’ın iki kemanı gibi tartıştılar, tamamladılar, yükseldiler ve insanlığın özgürlük konçertosunu yazdılar.
Türkiye bugün o konçertonun ara cümlesinde.
Kimi zaman susturulmuş kemanların ülkesiyiz. Emeğin sesi kısılmış, gençliğin umudu bastırılmış.
Her susturulan ezgi, bir yerden yeniden doğar.
Göztepe’nin rüzgarı bile, perdeyi titrettiğinde sanki şunu fısıldıyor:
Her çağın Moşe’si, Aaron’u, Marx’ı, Engels’i vardır.
Kimi bir işçinin nasırlı elinde, kimi bir öğrencinin kaleminde, kimi bir kadının direnişinde vücut bulur.
Belki de Bach’ın iki kemanı, bugün Kadıköy vapurunda, bir çay kokusunun içinde, bir meydan konuşmasında, bir işçinin sloganında çalıyor.
Biri adalet diyor, diğeri eşitlik diyor.
Biri sevgi, diğeri dayanışma diyor.
Bu iki kelime birleştiğinde, insanın en derin özlemi yankılanıyor.
İnsanca bir hayat.
Rüzgar hala esiyor dışarıda.
Kitabın sayfasını kapatıyorum ama içimdeki müzik susmuyor.
Marx’ın dünyayı yorumlamak yetmez, onu değiştirmek gerekir sözü, Bach’ın notasına karışıyor.
Ve o an, anlıyorum. Her biri aynı çağrının yankısıdır. İnsanın kendini, kardeşini, yoldaşını ve dünyayı yeniden yaratma arzusudur.
Belki bir gün, bu ülkenin bütün kemanları aynı anda çalacak.
Biri Moşe’nin sesiyle, biri Aaron’un sesiyle, biri Marx’ın sesiyle, biri Engels’in sesiyle…
İşteo gün, Türkiye’nin sokakları yeniden bir senfoniye dönüşecektir.
Eşitliğin, kardeşliğin, dayanışmanın senfonisine.
Şalom ve selamla, sevgili okuyucum, kardeşim, yoldaşım.
Bir sonraki akşam, belki sen de kendi iki kemanını duyarsın.
Biri yüreğinde devrimi, diğeri insanda umudu çalan…
Göztepe, bir Ekim akşamı.
Kaynakça
• Aktan, C. C., & Yalçın, N. (2023). Türkiye’de sosyal ve politik hareketler. İstanbul: İletişim Yayınları.
• Bach, J. S. (1720). Concerto for Two Violins in D minor, BWV 1043. Leipzig.
• Boyd, M. (1999). Bach. Oxford University Press.
• Çıkış 2:10, Tevrat.
• Draper, H. (1977). The Marx-Engels Reader. New York: Norton.
• Eagleton, T. (2011). Why Marx Was Right. New Haven: Yale University Press.
• Hobsbawm, E. J. (1994). The Age of Extremes: The Short Twentieth Century, 1914–1991. London: Abacus.
• Klein, E. (1987). A Comprehensive Etymological Dictionary of the Hebrew Language. Jerusalem: Carta.
• McLellan, D. (2000). Karl Marx: A Biography. London: Palgrave.
• Marx, K., & Engels, F. (1848). Manifest der Kommunistischen Partei. Leipzig: Verlag.
• Schulenberg, D. (2006). The Keyboard Music of J.S. Bach. New York: Routledge.
• Wheen, F. (1999). Karl Marx: A Life. London: Norton.
• Zürcher, E. J. (2004). Turkey: A Modern History. London: I.B. Tauris.