A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Avraham Zafer İşcen | 19 Aralık 2025 19:14:45

Mişka Yaponçik, gerçek adıyla Moisey (Moyşe) Yakovleviç Vinnitskiy (1891–1919), 20. yüzyıl başlarında Ukrayna’nın Odessa kentinde yaşamış, Çarlık Rusyası’nın son döneminde ve Rus İç Savaşı yıllarında ün kazanmış efsaneleşmiş bir yeraltı figürüdür. Tarihsel olarak bir gangster ve suç örgütü lideri olsa da, toplumsal hafızada yalnızca bir “mafya babası” olarak değil, dönemin adaletsizlikleri içinde şekillenmiş sembolik bir karakter olarak yer alır.

Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Odessa’nın yoksul mahallelerinde büyüdü. “Yaponçik” (küçük Japon) lakabını, çekik gözleri nedeniyle aldı. Odessa gibi çok kültürlü, liman kenti kimliği güçlü bir şehirde bu tür lakaplar hem kimlik hem kader anlamına gelirdi.

20.yüzyıl başında Odessa, kaçakçılığın, liman ticaretinin, yoksulluğun ve devlet otoritesinin zayıflığının iç içe geçtiği bir kentti. Mişka Yaponçik bu ortamda yükseldi.

Haraç, soygun ve kaçakçılık faaliyetleri yürüttü.

Ancak sıradan bir suç lideri olarak değil, karizma, disiplin ve yerel “etik” kodlarla hareket eden biri olarak tanındı.

Yoksullara karşı görece koruyucu, zenginlere ve tüccarlara karşı acımasız olması, halk arasında ona yönelik çelişkili bir sempati yarattı.

Odessa sabahları erken uyanmaz. Deniz önce nefes alır, sonra sokaklar hareketlenir. Limanın demiri paslıdır, insanların kaderi gibi. İşte Mişka Yaponçik bu pasın içinden çıktı. Ne bir saraydan ne de bir kitaplıktan. O, arka sokakların çocuğuydu, taş döşeli avluların, yarım kalan duaların, fısıltıyla edilen küfürlerin arasından yürüyerek geldi.

Adı Moyşe’ydi ama Odessa isimleri sevmezdi, lakaplar verir, kaderi onlarla mühürlerdi. Gözleri çekikti, bu yüzden “Yaponçik” dediler. Gülüşü vardı, insanın içini rahatlatan ama elini cebine götürten bir gülüş. O gülüşle kapılar açılır, borçlar ertelenir, bazen de hayatlar biterdi.

Mişka silahını aceleyle çekmezdi. Önce konuşurdu. Konuşurken dinlerdi. Dinlerken tartardı. Odessa’da güç bağırarak değil, bekleyerek kazanılırdı. O bunu bilirdi. Zenginlerin kasalarını açarken fakirin cebine bakmazdı. Çünkü açlığı tanırdı. Açlık, insanın gözünü değil, kalbini karartırdı.

Hırsızdı, evet ama onun hırsızlığı bir meslek değil, bir karakter meselesiydi. Polis ondan nefret ederdi ama korkardı. Halk ise onu saklardı. Çünkü Mişka, adaletin uğramadığı mahallelere uğrardı. Bir yasa değil, bir dengeydi o.

Sonra devrim geldi. Kırmızı bayraklar, yüksek sözler, temiz gelecek vaatleri… Mişka’ya bir üniforma verdiler. Bir rütbe. Bir masanın arkasında oturmasını istediler. O masaya baktı, sonra denize. Deniz her zaman daha dürüsttü.

Devrimler, sokak çocuklarını sever gibi yapar ama sonunda onları sokağa geri bırakmaz. Mişka bunu geç anladı. Yeni düzen, eski dünyanın zarif suçlularını sevmezdi. Onlar fazla hatırlatıcıydı. Fazla insandı.

Bir sabah çağırdılar onu. Konuşmak için dediler. Odessa’da “konuşmak” kelimesi çoğu zaman mezarlığa açılırdı. Mişka yürüdü. Acele etmedi. Gülümsemedi de. Çünkü bazı gülüşler yalnızca yaşarken işe yarar.

Kurşun kısa sürdü ama hikaye bitmedi.

Odessa hala Mişka’yı anlatır. Limanda bir sandık gıcırdadığında, bir keman yanlış nota bastığında, bir çocuk ilk kez hırsızlık düşündüğünde… O an Mişka oradadır. Yaşayanlardan çok, hatırlananlara aittir artık.

O bir mafya babası değildi.
O, adaletsizliğin yetiştirdiği bir zarafetti.
Ve Odessa, zarafeti kolay kolay affetmez.



1917 Bolşevik Devrimi sonrasında yeni iktidar, yeraltı dünyasını tasfiye etmek yerine kısa bir süreliğine ondan yararlanmaya çalıştı.
Yaponçik, Kızıl Ordu bünyesinde kurulan bir Yahudi müfrezesinin komutanı yapıldı.
Bu, devrimci iktidarın eski düzenin “sokak gücünü” kendi lehine dönüştürme girişimiydi.
Ancak bu birliktelik uzun sürmedi.
Yeni devlet, bağımsız güç odaklarını tolere etmiyordu. Yaponçik fazla popüler, fazla özerk ve fazla “kontrol edilemez”di.
1919 yılında, henüz 28 yaşındayken, Bolşevikler tarafından tutuklandı ve infaz edildi. Resmi gerekçe disiplin ihlaliydi, fiili gerekçe ise yeni iktidarın kendi meşruiyetine rakip olabilecek figürleri ortadan kaldırma refleksiydi.

Mişka Yaponçik, edebiyatta ve popüler kültürde özellikle Isaac Babel’in Odessa Hikayeleri’ndeki Benya Krik karakterine ilham kaynağı olarak ölümsüzleşti.
Bu sayede tarihsel bir suç figürü olmaktan çıkıp Çarlık sonrası kaosun, devrimin çelişkilerinin ve alt sınıfların adalet arayışının edebi simgesine dönüştü.

Mişka Yaponçik ne bir halk kahramanıydı ne de sıradan bir suçluydu.
O, devletin olmadığı yerde düzen kuran, devrimin ise kurduğu düzeni tolere edemediği figürlerden biriydi.

Bu nedenle Yaponçik’i anlamak, yalnızca bir mafya liderini değil, çöküş dönemlerinde suç, adalet ve iktidar arasındaki bulanık sınırı anlamaktır.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması
AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git