A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Çevrecinin daniskası

Kategori Kategori: Çevre | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: A Yorum | 22 Ağustos 2008 21:47:29

Memleketi Rize'de konuşan Başbakan Erdoğan, "çevrecilerin boş vakitlerini değerlendirmek için bu işi yaptıklarını" savunarak, "Ben çevrecinin daniskasıyım. Asıl çevreci benim" dedi. Rize'de bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güneysu ilçesindeki konutundan çıkarak, Merkez Camisinde cuma namazını kıldı.

Namazın ardından, başbakanlık otobüsün çıkan Erdoğan, kendisini bekleyen vatandaşlara hitap etti.

Bu yükselmenin 3 temel unsuru bulunduğunu, bunların da yolsuzlukla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele olduğunu belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Hortumlar, hamdolsun büyük ölçüde kesildi. Bu ülkede mafyalar, çeteler iktidar belirlemiyor. Bu ülkede millet iktidar belirliyor. Ha, birileri çetelerin avukatlığına soyunabilir. Bu önemli değil. Asıl olan milletin ne dediğidir. Millet ne derse, bu ülkede o olur.”

Erdoğan, şöyle devam etti: “Kimse buralarda, bu makamlarda kalıcı değil. Ben de kalıcı değilim. Gün ola, biz de buradaki görevimizi milletimizin talimatıyla bitireceğiz. Belki artık ‘yetti, git’ diyecekler. ‘Yüzünü görmekten bıktık’ diyecekler. Olabilir, diyebilirler...”


”Boş Vakitlerinde Bu İşi Yapıyorlar”
Dünyanın çeşitli yerlerinden çevrecilerin olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, “Bunlara ‘ne yaparsınız’ dersin, inanın şöyle ele avuca gelecek bir şey yok. Sadece onların boş vakitlerini değerlendirmek için yaptıkları iş bu...” dedi.


“Ben Çevrecinin Danıskasıyım”
Erdoğan, şöyle konuştu: “Ben çevrecinin daniskasıyım. Asıl çevreci benim. Belediye başkanlığımdan beri çevrecilik konusunda neler yaptığımızı özellikle İstanbul’da yaşayanlar çok iyi bilir. Nasıl ağaçlar diktim İstanbul’a, İstanbul nasıl ağaçlandı bunu orada yaşayanlar çok iyi bilir. Biz İstanbul susuzdu, 180 kilometreden su getirdik. Çevreciler o zaman da karşımıza dikildi. Ne dediler, ‘bunlar ağaçları söküyorlar’ dediler. İnsanoğluna su götürüyoruz kardeşim. Bir şeyler sökülecek tabi. Dağları deldik, tüneller yaptık, bu tünellerden su getiriyoruz İstanbul’a. Kurumuş İstanbul... Millet evinin banyosunu, küvetini, bidonlarını su dolduruyor. Ama 800 bin fidan diktik Istranca’ya. Bu adımları attık, yapılanları görmüyorlar.”


“50-60 Kişi Gösteri Yapar...”
Çevreci eylemerin çok geniş katılımlı olmadığını savunan Erdoğan, “Medya her zaman bu 50-60 kişinin yanına yağılır, gösteri yaparlar. Yürüdüler, sanki millet yürüdü. Milletin falan yürüdüğü yok. Ondan sonra bizim hemşehrilerimizin bazılarını takarlar yanlarına, ‘derelerimizi şöyle yaptınız, böyle yaptınız’ derler” dedi.

“Nükleer Eyleminin Adresi Yanlış”
Nükleer santrallerle ilgili Sinop’ta yapılan gösterilere de tepki gösteren Erdoğan, “Gittiler Sinop’a gösteri yaptılar. Halbuki ilk nükleer santral Sinop’ta değil, Akkuyu da yapılacak. Adresi de yanlış almışlar” diye konuştu.


Terörle Mücadele
Terör konusuna da değinen Erdoğan, şunları söyledi: “Terör bir adi suç değil, ne zaman kimi, nasıl vuracağı belli olmuyor. Onun için maalesef zaman zaman şehitlerimiz geliyor. Ciğerparemiz bunlar. Ama terör denilen bu bela ile mücadelemiz sürecekse, maalesef bunun bu yönü de var. Temenni ederim ki, inşallah bunun kökünü kazıyalım. Ama bunu şu zamanda sıfırlayacağız dersek sizlere yalan söylemiş oluruz. Bunu da çok açık, samimi olarak söylüyorum. Ama bu mücadele kararlılıkla, sonuna kadar devam edecek.”
 
Bu yükselmenin 3 temel unsuru bulunduğunu, bunların da yolsuzlukla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele olduğunu belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Hortumlar, hamdolsun büyük ölçüde kesildi. Bu ülkede mafyalar, çeteler iktidar belirlemiyor. Bu ülkede millet iktidar belirliyor. Ha, birileri çetelerin avukatlığına soyunabilir. Bu önemli değil. Asıl olan milletin ne dediğidir. Millet ne derse, bu ülkede o olur.”

Erdoğan, şöyle devam etti: “Kimse buralarda, bu makamlarda kalıcı değil. Ben de kalıcı değilim. Gün ola, biz de buradaki görevimizi milletimizin talimatıyla bitireceğiz. Belki artık ‘yetti, git’ diyecekler. ‘Yüzünü görmekten bıktık’ diyecekler. Olabilir, diyebilirler...”


GREENPEACE'in açıklaması:

Sayın Başbakan Erdoğan’ın Rize’deki konuşmasında “Boş vakitlerinde çevreciler” demesi şaşırtıcı olduğu kadar Türkiye’nin Başbakanı’nın kendi ülkesinin topraklarının, havasının ve denizlerinin korunmasına ve kendi halkının sağlığına verdiği önemi gösteriyor.

Tüm bunların yanı sıra, az kaynakla büyük çevre çalışmaları yürüten sivil toplum kuruluşlarının, yüzyılın en korkunç çevre felaketi olan iklim değişikliği konusunda hala gerekli adımları atma kararlılığını gösteremeyen hükümet ve Başbakan tarafından “boş vakitlerinde çevreci olmakla” itham edilmesi kabul edilemez. Zira Başbakan, Birleşmiş Milletler toplantısında “İklim değişikliğinin insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük çevre sorunu olduğunu” söylemiştir. Bu bakımdan, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele için yenilenebilir enerjilere yatıracağı paraları, nükleer ve termik santrallere kaydırması mı çevreciliktir?

Sinop’ta yapılması planlanan nükleer araştırma merkezi ve Mersin Akkuyu’da yapılacağı açıklanan nükleer santral projeleri ile çevre konusunda alınabilecek en korkunç kararlar alınırken ve yenilenebilir enerjiler ile enerji verimliliği konusunda yeterli çalışmalar yürütülmezken, çevreci bir hükümet olmaktan bahsedilemez.

Greenpeace Türkiye’de 20.000 destekçisiyle daha yaşanabilir bir çevre için durmaksızın mücadele veriyor. 70.000.000 insana sorumlu olan ve vergi alan hükümet ise çevre için çok daha fazlasını yapmalıdır. Çevre hakkı Anayasa’nın 56. maddesiyle düzenlenmiş olup, bir insan hakkıdır.

Sayın Başbakan Erdoğan’ın söylediği gibi duyarlı bir çevreci olmasını ve hükümetinin verdiği her kararın çevreye saygılı olmasını diliyoruz. Başbakan nükleer termik santrallerden vazgeçip, yenilenebilir enerjilere ve enerji verimliliğine yönelip, çevreciliğini Türk halkına kanıtlamalıdır.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.

Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.
Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git