A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

1 MAYIS 1945

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 26 Nisan 2023 18:25:01

Salı, 1 Mayıs 1945, Amiral Dönitz, “devlet başkanı” sıfatıyla, Hitler’in öldüğünü radyodan duyurdu. Oniki yıldır Avrupa’nın ve dünyanın kabusu, baş belası tarihten siliniyordu... O gün Yugoslavya ordusu Trieste’yi kurtardı... (Trieste daha sonra İtalya’ya verilecek.) İtalya’daki alman orduları komutanı teslim oldu... Aynı gün Berlin garnizon komutanı da teslim oldu... Nazi Almanya, yenilmez denilen hitlerci ordu yeniliyordu.



2 Mayısta Kızıl Ordu Berlin’i kurtardı ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin kızıl bayrağı Başbakanlık binasının tepesine dikildi. Nazizmin yenildiği, bittiği böylece en çarpıcı simgesiyle vurgulandı...

Hep aynı 1 Mayısta Cezayir’de PPA (Cezayir Halkının Partisi) “kitleleri ulusal kurtuluş mücadelesine hazırlamak” amacıyla yurtsever gösteri ve yürüyüşler düzenledi : Başkentte, Oran’da, Blida’da...

Cezayir’in harbi çocukları İkinci Dünya Savaşı öncesinde Fransa sömürgeciliğinin “Savaşı kazanalım haklarınızı tanıyacağız” sözünü tutmasını beklediklerini dillendirdiler. Fransa’nın nazi işgalinden kurtuluşu için Afrika’da ve Avrupa’da çarpışan Cezayirliler artık bağımsızlık isteklerinin gerçekleştirilmesini arzuluyorlardı...

Fransa duymamazlıktan gelince 8 Mayıs 1945’te Setif’te ve Guelma’da kitlesel başkaldırılar düzenlendi. İsyan yayıldı, 13 Mayıs 1945’e dek sürdü : Fransa polisini, jandarmasını ve ordusunu gönderdi. Silahlı çatışmalar başladı. Sürdü. Çatışmalarda Fransa devletinin resmi rakamlarına göre, 12 ile 15 bin Cezayirli öldürüldü, 109 Fransız. Cezayirlilere göre 45 bin kişi öldürüldü.

Zaman geçti.

Dokuz yıl sonra 1 Kasım 1954’te silahlı biçimde yeniden başlatılan bağımsızlık savaşı 1962’de barış antlaşmasıyla ve Cezayir’in zaferiyle sona erdirildi. (Cezayir Ve Berberiler isimli kitabıma bakılabilir : Doruk Yayımcılık, Ankara, 1997).

Her ülke, her kent, her kasaba, her köy nazi belasından kurtarılırken öldürme kampları da peş peşe kurtarılıyordu : Polonya’da, Almanya’da...

Ölümle yatıp ölümle kalkan ve birçoğu yakınlarının ölümünü en acı biçimiyle yaşamış olan binlerce kadın, erkek ve çocuk, evet çocuk ta, yeniden özgürlüklerine kavuşuyordu.

1 Mayıs 1945’te kimi öldürme kampı ise bomboştu. Çünkü birkaçı nisan ayında kurtarılmıştı, birkaçında ise naziler birdenbire ortadan kaybolmuşlardı. Kendi kaderleriyle başbaşa kalan insanlar değişik biçimlerde kendi başlarının çaresine bakmış ve nisan ayından ve bilhassa sonundan itibaren ülkelerine, kent ve kasabalarına dönmüşlerdi...

Paris’in göbeğinde, nazi işgali altında alman askeri istihbarat merkezine dönüştürülen dönemin ve günümüzün en lüks otellerinden Lutetia, kamplardan dönenlerin kabul ve ailesi olmayanların misafir edildiği bir halk-evi, halkın-evi haline getirilmişti. Kamplardan dönenlerin kimi orada esir giysilerini sırtlarından atıp kendilerine hediye edilen giysilerle örtünüyor, o lüks otelde yatıp kalkıyor, yıkanıyor, ancak kimi çarşaflı rahat yataklara henüz yeniden alışamadığı için yerde uyumayı tercih ediyor, çevre lokantalarda karınlarını doyuruyorlardı... Yıllardan beri yemek yemeyi unutmuş olanlar için bu çömertlik ve bu bolluk göz yaşartıcıydı.

Dönenlerin arasında Yahudiler ve Komünistler veya her ikisi birden, yani hem Yahudi hem Komünist, militan, direnişçi pek çoktu... Savaşta kahramanca çarpışmış, kimi ölmüş, kimi esir düşmüş, kimi, kadın ve erkek ve çocuk ve genç Direnişi sürdürmüştü : Faşizmi ve nazizmi yenene kadar.

İşte kardeşlerim 1 Mayıs 1945’te Paris’te düzenlenen o tarihi 1 Mayıs gösteri ve yürüyüşünde çoşku ve özlemle Enternasyonal söyleyerek yürüyenlerin arasında pek çok eski esir de vardı. Direnişçiler de. Partizanlar da.

Kamplardan dönenlerin birkaçı, unutulmasın diye, öldürme kamplarında kendilerine reva görülen kefen görünümlü giysileriyle gösteriye katıldılar.

Paris havası belli olmaz : Mayıs filan dinlemez ve kimi zaman doluyla karışık yağmur bile yağar. 1980’li, 1990’lı, 2000’li yıllarda defalarca tanığı oldum. İşte 1 Mayıs 1945’te Paris’te gösteri ve yürüyüşün en canlı, en çoşkulu anında aniden bir yağmur, bir dolu yağdı, inanılası değil. Öldürme kamplarının kahrolası giysileriyle yürüyenler o ince ve o süzülmüş vücutlarıyla tirtir titremeye başlayınca, kaldırımlardakiler, yürüyüş kollarındaki yoldaşları çeketlerini çıkarıp onlara giydirdiler. Kimi iki adım ötesindeki evine koşup bir çeket, bir mont, bir parka getirdi.

Yoldaşlık bir de böyle sergilendi.

Yağmur ve dolu nazi pisliklerini sildi süpürdü.

Enternasyonal ise yağmura ve doluya rağmen dudaklardan düşmedi.

1 Mayıs 1945 böyle yaşandı. Unutulmasın.  

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







YILMAZ GÜNEY’E DAİR ekitab
Dünya Sağlık Örgütü: Yeni Kovid-19 varyantı ölümleri arttırabilir.
Yazarlarımızdan Sevgili Aykut Yazgan’ı kaybettik
Yurt dışına göç eden Türk vatandaşları: 2022'de son 7 yılın rekoru kırıldı
Milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bilgileri bir internet sitesinde!

Türkiye’de 21 yılda 15 bini aşkın arazi, 289 bini aşkın konut ve işyeri yabancılara satıldı
FRANSA İKTİDAR CEPHESİ DERSLERİ HAL VE GİDİŞ: SIFIR
YA HABİBİ... BURASI FRANSA: NANTER’DE BİR POLİS BİR ÇOCUĞU ÖLDÜRDÜ... NAHEL M. 17 YAŞINDAYDI...
Kahovka barajının yıkılmasının vahim sonuçları
Katar Gate: AP'deki rüşvet skandalında Türkiye bağlantısı

Birleşmiş Milletler’den 48 ülke için korkutan rapor
Daron Acemoğlu: Türk halkını zor günler bekliyor
Türkiye’de yıllık et tüketimi 10 kg dan az
Çin Alman otomobillerini tahtından ediyor.
Acemoğlu: 15 yıl Türkiye için fırsat penceresi bunu harcarsa sonu trajik olur

ANA(KADIN)LARIN SESİ
Dünya genelinde kanser vakalarında büyük artış
İnsan vücudu ne kadar sıcağa dayanabilir?
Para, Bir İnsanı Elit Yapar mı?
2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda rekor bekleniyor

"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN
GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ

SABİTESİZ GÖRECELİ OLABİLİR Mİ?
Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
HÜMANİZMANIN KANITLANMASI
YABANCILAŞMA
GERÇEK FELSEFE

Kuzey Denizi'nde sızıntı korkusu
AKBELEN ORMANI DİRENİYOR
Akbelen Ormanı'ndaki çevre direnişi
WMO aşırı sıcaklarda kalp krizi ve ölüm uyarısında bulundu
2023-2027'de dünya genelinde rekor hava sıcaklıkları görülebilir

Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu

İnsanların ataları 'yeryüzünden silinme noktasına gelmiş olabilir'
Buz adam Ötzi Anadolulu çıktı
Güneş fırtınaları bizim için ne anlama geliyor?
Eratosthenes MÖ 3. Yüzyılda dünya'nın çevresini nasıl ölçtü?
Leonardo da Vinci'nin annesi Çerkes bir köle

Türkiye'de su krizi araştırması yayımlandı
Suudi Arabistan yüzlerce göçmeni öldürdü
Yalan haberlere neden inanıyoruz?
Gençlerin yüzde 63'ü Türkiye'den gitmek istiyor.
Modern köle sıralamasında Türkiye zirvede

Göbeklitepe'deki son keşifler ne anlama geliyor?
AYKUT YAZGAN’I OKUMAK
Megapik “Yeniden” adlı kitabın yazarı Dr. Meltem Hınçal ile bir söyleşi....
Mektub var, Ragip Duran’dan
Türkiye’de farkında olmak ya da olabilmek...

BOTAN ÇAYI
7 Harika
Bir Yabancı Gibi
SOKRATES
EFLATUN

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git