
Avrupa Birliği, ABD'deki fon kesintileri nedeniyle zorluk çeken akademisyenlere daha yüksek hibeler ve araştırma özgürlüğü sunarak kendini güvenli bir araştırma destinasyonu olarak tanıtmayı hedefliyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın üniversitelere yönelik milyarlarca dolarlık araştırma fonunu dondurma kararı Avrupa'yı harekete geçirdi. Avrupa Birliği (AB), akademik özgürlüğün zedelendiği bu süreçte, özellikle iklim krizi, göç, immünoloji ve toplumsal cinsiyet gibi alanlarda çalışan Amerikalı bilim insanlarını Avrupa'ya çağırıyor.
Brüksel ve Paris başta olmak üzere birçok Avrupa kenti, araştırmacılara daha yüksek hibeler, kolaylaştırılmış vize süreçleri ve siyasi müdahaleden uzak bir çalışma ortamı vaat ediyor. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Araştırma Konseyi (ERC), ABD'den gelecek bilim insanlarına yönelik yeni burs programları ve taşınma destekleri sunduklarını duyurdu.
DW'ye yaptığı açıklamada Trump yönetiminin kararlarını ''skandal'' olarak nitelendiren Avrupa Araştırma Konseyi Başkanı Maria Leptin ''Avrupa olarak meslektaşlarımıza elimizden gelen desteği sunmalıyız'' ifadelerini kullandı.
Taşınma hibesi 2 milyon euroya çıkıyor
Belçika'daki Brüksel Özgür Üniversitesi (VUB), araştırma alanları doğrudan tehdit altında olan Amerikalı akademisyenlere özel bir destek programı başlattı. Fransa'daki Aix-Marseille Üniversitesi ise ''Bilim İçin Güvenli Alan'' adlı yeni programıyla 15 ABD'li bilim insanını üç yıl boyunca desteklemeyi planlıyor. Avrupa Komisyonu yıl sonuna kadar akademisyenler için yeni bir vize stratejisi açıklamaya hazırlanıyor. Bu kapsamda Avrupa Araştırma Konseyi hibelerinde ciddi artışa gidildi. ABD'den gelen araştırmacılar için verilen taşınma desteği 1 milyon eurodan 2 milyon euroya çıkarıldı. Başlangıç hibeleri 3,5 milyon euroya, ileri seviye hibeler ise 4,5 milyon euroya kadar yükseltilebilecek.
Konsey Başkanı Leptin, bu desteklerin yalnızca maddi değil, araştırma özgürlüğüne de katkı sunduğunu vurgulayarak ''Bu hibeler hediye değil, başvuru süreci rekabetçi ve tamamen liyakate dayalı'' dedi.
Almanya, Hollanda ve Katalonya'dan ek adımlar
Almanya, Hollanda ve İspanya'nın Katalonya bölgesi de ABD'den bilim insanı çekmek için ek fonlar ve programlar açıkladı. Berlin'de özel bir fon oluşturulurken Katalonya yönetimi ''Katalonya Yetenek Köprüsü'' adlı 30 milyon euroluk programla 70'in üzerinde Amerikalı akademisyene destek sunmayı planlıyor.
Bazı uzmanlar ise Avrupa'nın bu adımları atmakta geç kaldığını düşünüyor. ''Avrupa, ABD'deki durum kötüleşmeden önce harekete geçmeliydi'' diyen Leptin, Avrupa'nın bilim insanları için her zaman cazip bir alan olması gerektiğini savundu.
Avrupa'da akademik özgürlük ne kadar güvende?
Akademik özgürlük, Avrupa'daki üniversitelerin temel değerlerinden biri. 1988'de kabul edilen Üniversitelerin Anayasası (Magna Charta Universitatum) ile bu ilke kurumsal zemine oturtuldu. Üniversitelerin siyasi ya da ekonomik baskılardan bağımsız şekilde araştırma yapabilmesi gerektiği vurgulandı. 2020'de güncellenen belge, üniversitelerin hem küresel sorumluluklarını hem de toplumsal dönüşümlere uyum kapasitesini öne çıkararak bu ilkeyi çağdaş koşullara uyarladı. Avrupa Komisyonu'nun ''Avrupa Eğitim Alanı'' stratejisi de bu özgürlüğü destekleyen politikaların başında geliyor. Ama ideal tablo her yerde geçerli değil.
Avrupa Parlamentosu'nun 2023 tarihli raporuna göre, akademik özgürlük kıta genelinde eşit düzeyde korunmuyor. ''Akademik Özgürlük İzleme Endeksi'' temel alınarak hazırlanan analizde, araştırma ve öğretme özgürlüğü, kurumsal özerklik ve akademik hareketlilik gibi alanlarda bazı ülkelerin geride kaldığı belirtiliyor. Macaristan gibi ülkelerde üniversiteler üzerindeki yapısal müdahaleler dikkat çekerken, genel olarak da artan siyasi baskılar akademik alanı zorlayan etkenler arasında gösteriliyor.
Yine de rapor, 24 AB üyesi ülkenin akademik özgürlük açısından dünya genelinde en yüksek standartlara sahip olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa Birliği, yalnızca bilim insanları için bir çekim merkezi olmayı değil, aynı zamanda akademik özgürlüğün sürdürülebilirliğini garanti altına alan bir denetleyici yapı olmayı da hedefliyor.
Kaynak : DW | Anchal Vohra