
Suriye'de Aleviler ve Dürzileri hedef alan şiddet olaylarının ardından 2,5 milyonluk nüfus ile ülkenin en büyük azınlık grubu olan Kürtler, silah bırakmanın kendileri için "kırmızı çizgi" olduğunu söylüyor. Suriye'de ülkenin kuzeyi ve doğusunu kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Şam yönetimi arasında dün Paris'te yapılması planlanan görüşmeler ertelendi. Nedeni belirtilmeyen erteleme öncesinde SDG Sözcüsü Farhad Şami'den "Silahsızlanma bizim için kırmızı çizgidir. İlkelerimizden taviz vermiyoruz" açıklaması gelmişti.
Şami, yerel televizyon kanalı el-Youm'a yaptığı açıklamada, "Teslim olmamızı bekleyenler kaybedecek, yaşanan trajik olaylar bunu gösterdi" dedi, "trajik olaylar" ifadesiyle silahlı Sünni Bedevi aşiretler ile Dürzi gruplar arasında yaşanan kanlı çatışmalara işaret etti.
Suriye'nin güneyindeki Süveyda'da Bedevi aşiretler ve Dürziler arasında çatışma çıkmış, Şam'a bağlı birliklerin Bedeviler lehine pozisyon alması Dürzileri korumak istediğini söyleyen İsrail'in Suriye ordusu ve Genelkurmay Karargâhı'na yönelik bombardımanını tetiklemişti. Bir hafta süren şiddet olaylarında yüzlerce kişi yaşamını yitirdi.
Türkiye SDG'nin silahsızlanmasını istiyor
Yaşananların ardından 2,5 milyonluk nüfus ile ülkenin en büyük azınlık grubu olan Kürtler, silah bırakmanın kendileri için "kırmızı çizgi" olduğunu söylerken Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'yı destekleyen Ankara ise, SDG'nin de PKK'yı izleyerek silah bırakmasını veya Suriye ordusuna entegre olmalarını, böylece silah tekelinin Şam'a geçmesini istiyor.
PKK, Mayıs ayında yaptığı kongre ile "PKK adıyla yürütülen çalışmaların sonlandırıldığını" duyurmuştu. Türkiye, SDG'yi PKK'nın Suriye uzantısı olarak görüyor. SDG bünyesinde halihazırda 30 bin savaşçı olduğu tahmin ediliyor. Bu yapı, resmi adıyla Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (AANES), halk arasındaki yaygın kullanımıyla Rojava olarak bilinen bölgeyi kontrol ediyor.
Beşar Esad'ın geçen yılın Aralık ayında devrilmesinden bu yana diyalog halinde olan Ahmed Şara yönetimi ile SDG, Şam'ın egemenliğini öngören bir anlaşma imzalanmıştı. 10 Mart'ta yapılan anlaşma; SDG güçlerinin Suriye ordusuna katılmasını, bölgedeki havalimanları ve petrol sahalarının yanı sıra Irak ve Türkiye'ye açılan sınır kapılarında kontrolün Şam'a devredilmesini hedefliyor. Müzakerelerin yıl sonuna kadar tamamlanması bekleniyor.
Suriye'de Türk üsleri inşa edilebilir
Öte yandan haber ajansı AP'nin aktardığına göre Şam, savunma kabiliyetini artırmak için Türkiye'den destek istedi. İki ülkenin bir savunma anlaşması üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Anlaşmanın Suriye topraklarında, özellikle Kürtlerin yaşadığı kuzeydoğudaki bölgelerde Türk askeri üsleri kurulmasını içereceği iddia ediliyor.
Konuyla ilgili Milli Savunma Bakanlığı da, Suriye'nin savunma kapasitesini artırmaya yönelik eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlanması için çalışmalar yürütüldüğünü bildirdi.
Ankara, Suriye'nin bölünmesi yönündeki herhangi bir girişimin Türkiye'nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturacağını ve müdahalesini tetikleyeceği uyarısında bulunuyor.
Ancak böylesi bir adımın, tıpkı Dürzilere yönelik saldırılarda olduğu gibi, bir kez daha İsrail'in kendi çıkarları doğrultusunda müdahalesini tetikleyebileceği yorumları da yapılıyor.
Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezinden (CSIS) Natasha Hall, DW'ye yaptığı açıklamada, "Eğer Kürtler, Türkiye'nin Şam'a sunduğu güvenlik desteği nedeniyle ciddi bir tehdit hissederse, İsrail'in bu durumdan faydalanması olasıdır" dedi.
Hall, İsrail'in geçmişte farklı ülkelerdeki Kürt gruplarla temas kurduğunu, bunun Ortadoğu'daki azınlıklarla bağ kurma stratejisinin bir parçası olduğunu belirtti.
Lübnan Üniversitesinde görev yapan Ortadoğu uzmanı Muhammed Nureddin'e göre ise, eğer Dürziler, Aleviler ve Hristiyanlar gibi azınlık gruplarına kapsayıcı haklar tanınmazsa, Kürtler de kendi özgün taleplerinden vazgeçmeyecekler.
DW'ye konuşan Nureddin, "Şam yönetimi bir diyalog başlatmaz ve tüm yurttaşları eşit şekilde kapsayan bir anayasa benimsemezse, ülkede istikrar sağlanamaz" dedi. Hall'e göre ise 14 yıl süren iç savaşın ardından birbirinden çok farklı ideolojilere sahip grupları dengelemek oldukça zorlu bir görev.
Kaynak : DW