![]() |
|
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Hiç kuşkum yok ki...
![]() ![]() Bir lider size hitabında bu cümleleri sarf ediyorsa, inanarak söyler. Yoksa sizi motive etmek için kuru kuruya dile getirmez. Tabii ki halkın bir bölümü, siyasilerin, cebinden bağlı olduğu kimi cemaatlerin baskısıyla, kalben inanmadığı konularda mecburen yönlendirildikleri cümlelere taraf olmaktadır. Hatta bazı konularda, halkın cahilliğinden faydalanan yöneticilerin, halkın zayıf yönlerini araç olarak kullandıklarını bilmekteyiz. Halkın en zayıf noktası inançlarıdır. İnançlarını alet ederek ortaya koydukları senaryoları sürekli tekrar ederek, bilinçaltında bir olgu oluşturup onları istedikleri gibi yönlendirme kabiliyetlerini kullanırlar. Zaten halkın bir bölümü, kendi zekasını kullanmadan ve sorgulama yapmadan, aptallara söylenmiş sözleri benimseyip savunur. Ancak gerçek başkadır; algı yöntemiyle bilinçaltına etki edilen insanların inandıkları ise başka. Beş Tepeden söylenen her söze sorgulamadan inanan, göbeklerinden bağlı insanlar olduğunu bilmekteyiz. Türkiye’mizde yaşanan birçok olayı sorgulamadan, hatta araştırma gereği bile duymadan, Gazi Meclis'te araştırma önergesine ret oyu veren kuklaların, hangi gerekçeyle el kaldırdıklarını kendilerinin de bildiğine inanmıyorum. Filmi geriye saralım: Başkanlık sistemi konusunda anayasa değişikliği referanduma sunulmadan önce ülkemiz adeta bir yangın yeriydi. En sonunda Ankara’daki Gar saldırısında 107 yurttaşımızı kaybettik. Bu son derece önemli konuda araştırma komisyonu kurulmasına dahi Meclis’te izin verilmedi. Bu davranıştan siz ne anlarsınız? Doğrudur, devletin bazı konularda yaptığı eylemler vardır ki üzerine gidilmez. Mesela hain Ermeni çetesi ASALA’ya karşı verilen büyük uğraşlar arasında, bazı faili meçhul cinayetler olmuştur. Kimlerin planladığını bilirsiniz, ama üstüne gidilmez. Susurluk’ta bir kamyon yan yoldan ana yola çıkar, bir araba arkadan çarpar. O araçta bir milletvekili, bir kadın, özel pasaport taşıyan bir emniyet mensubu ve bir emniyet müdürü vardır. Sonra bu dosya sessizce kapatılır. İçlerinden biri ASALA operasyonlarında çalışmış biridir. Ona da “Seni biz tanımıyoruz, kendi başının çaresine bak” denilir. Sonra o kazada bir tek Çatlı can verir, gider. Hani derler ya “Derin devlet işleri kim yapar, nasıl planlar, nereden emir alır, kim denetler bilinmez.” Doğrudur. Bir kişinin mutlak iktidarda kalabilmesi için oynanan oyunda kimlerin hangi rolü oynadığını, kimlerin neleri planladığını ve senaryonun içinde kimlerin neleri kurguladığını izleyerek anlamaktayız. Bizler bu kurguların nereden yaptırıldığını çok iyi bilmekteyiz. Beştepe’de, 1100 odalı sarayda 2.980 kişi çalışmakta. Bütün işleri, bir ömür boyu iktidarı koruyabilmek adına kurgu planlamak gibi geliyor bana. Hangi kanunda ne değişiklik yapılır da, hatta ömür boyu cumhur kalabilme yolları araştırılır ve buna uygun yasalar hazırlanır? Oysa, Meclis’e gönderilen her kanun teklifinin virgülüne bile dokunulmadan kabul edilmesi için gösterilen çaba, halk tarafından hoş karşılanmamaktadır. Sultan sağır bile bunu bilmekte. Ülkemizin bulunduğu coğrafyada yangın var. Bu yangının Türkiye’ye sıçrama ihtimali yok diyebilmek isterdim. Amerika, bölgemizde yeraltı zenginliği olan her ülkeyle ciddi şekilde ilgilenmektedir. Hani açıkça “İran’da molla rejiminin değişmesi gerekir, bunun için her yol mubahtır” diyor Trump. Bu konuda Suudi Arabistan rejimi hakkında tek bir söz söylememesi sizce ilginç değil mi? Irak’a demokrasi getireceğim dedi, ülkeyi işgal etti; ne oldu? Suriye’de rejim değişmeli, demokrasi gelmeli dedi; ne oldu? Ülkemizde, kapalı da olsa, bir “tek adam rejimi” yaşanmaktadır. Ancak Amerika, bu rejimin devamını istemekte. Ülkemde demokrasi, insan hakları, özgür düşüncenin serbestçe ifade edilmesinin kısıtlanmasına yönelik çıkarılan yasaların halk tarafından kabul edilmemesine rağmen, bu tutumu sürdüren bir padişah rejimini seyretmekteyiz. “Yeni anayasa yapmamız gerekir,” diyor hazret, ancak mevcut anayasayı uygulamamakta hiçbir sakınca görmeyen bir yönetime sahibiz. Hiçbir delil olmadan haftalarca insanları suçluymuş gibi Silivri’de tutmak kabul edilemez. Meclis kürsüsünden “Emri Hak vaki oluncaya kadar iktidarda kalıp hizmet üreteceğiz” diyen, Beştepe’ye kazık çakmış bir koltuk sahibine ne demeli? “Bunların kafası çalışmaz, ben ekonomistim” diyen ama ekonomiden anlamayan bir erk, ülkeyi hangi uçuruma götürdüğünü biliyor ve bunda ısrar ediyor. Bence ülkemizin ekonomisinin çökmesi ve eksiye düşmesi için planlanan bir iktidarın varlığını düşünmekteyim. Sınırlarımızın hemen ötesinde yangın var. Bir sonraki durağın Türkiye olduğunu anlamayan çocuk bile yokken, bunu göremeyen bir iktidara bizim söyleyecek sözümüz kalmaz. İnsanlar vardır; okuyarak, zekâsını kullanarak doğruyu bulur. Kimi insanlar da “deneme–yanılma” yöntemiyle öğrenir. Kanımca, biz bu ikinci tip insanların yönettiği bir ülkede yaşamaktayız ve ne yazık ki buna tahammül etmek zorundayız… diye bir sözüm geldi, söyledim hem nalına hem mıhına.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
![]() ![]()
| Tüm Yazarlar |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|
![]() |