A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

"Bu yaşananlar bir bahar değil, tarihsel bir gerileme"

Kategori Kategori: Dünya | Yorumlar 0 Yorum | 14 Şubat 2012 09:55:12

Suriyeli büyük şair Adonis, başlangıcında büyük heyecan duyduğu "Arap Baharı"nın geldiği noktadan çok rahatsız. Adonis, karşı karşıya olduğumuz sürecin bir uyanış değil, tarihsel bir gerileme olabileceğini düşünüyor. 2008'de Mahmud Derviş yaşamını yitirdiğinden bu yana birçokları için Arapça'nın yaşayan en büyük şairi, Adonis. 1930'da Suriyeli Alevi bir ailede dünyaya gelen Adonis, 82 yaşında halen edebi faaliyetini çeşitli dergiler çıkartarak sürdürüyor.

Adonis bir sosyalist değil, hatta bir radikal de değil. Ancak sağduyu sahibi bir aydın. Ve Suriye'de yaşananlar, Adonis'i başlangıçta çok heyecanlandıran "Arap baharı" konusunda çok temkinli bir noktaya sürükledi.

Gerçek adı Ali Hamid Said Esber olan şair, bir sene önce Tunus ve Mısır'daki ayaklanmalar başladığında o kadar heyecanlanmıştı ki, kendi kendine ufak şiirler yazarken buluyordu kendini. Haziran ayında Lübnan'ın es Sefir gazetesinde Beşar Esad'a bir açık mektup yazarak, Suriye'deki rejimi "şiddete dayalı bir güvenlik rejimi" olarak nitelemiş, demokrasiye geçilmemesi durumunda ülkenin cehenneme doğru ilerlediğini söylemişti.

Ancak süreç, Adonis'i çok temkinli davrandığı bir noktaya sürükledi. 27 Ocak'ta Guardian'da yayımlanan mülakatında Adonis, "Bu baharı yaratan Arap gençliği, ilk defa Araplar batıyı taklit etmiyor - bu sıradışı bir şey. Ancak buna rağmen, bu devrimci anın meyvesini yiyenler islamcılar, tüccarlar ve Amerikalılar oldu" diyordu.
Adonis, dün Avusturya'nın Profil dergisine röportaj verdi. Röportajın çevirisi, Almanyalı Kürt gazeteci Melda Çiçek tarafından çevrilerek blogunda paylaşıldı.

"Tunus Burgiba'nın gerisine düştü"

Suriyeli şair, memleketinde henüz bir iç savaşın yaşanmadığını, ancak bunun olabileceğini ve bir felaket olacağını düşünüyor. "Arap Baharı"nın başlangıcından bir yıl sonra bilançonun pek olumlu olduğunu düşünmüyor: "Elbette olanaklar var. Ancak pratik olarak pozitif bir bilanço mümkün değil. Tunus'a bakınız. Bugün ülke, Habip Burgiba'nın da gerisine düştü. Burgiba rejimi laik idi. Şimdi ise İslamcılarca yönetiliyor."

Yaşamı boyunca laikliğin bir savunucusu olmuş olan şair, sürecin islamcıları iktidara getiren bir noktaya gelmesinden rahatsız. Bu nedenle de derginin muhabiriyle tartışıyorlar. Adonis Arap ülkelerinde halkın örgütsüzlüğüne işaret ederek, "bir tek köktendincilerin ciddi bir örgütlenmeye sahip olduklarını" söyleyince, muhabirin kafasındaki çerçeve bozuluyor:
profil: Lütfen ama! Bugün Humus ve Hama'da sokaklara çıkan ve katliamdan geçirilenler İslamcı değil ya.

Adonis: Bunu nereden biliyorsunuz?

profil: Bütün muhabirler bunu söylüyor. El Cezire de.

Adonis: Ve bunlara inanıyor musunuz? Muhaliflerin büyük çoğunluğu köktendincilerden oluşuyor. Ben radikal bir şekilde rejime karşıyım ama muhalefeti de desteklemiyorum. Çünkü ben, askeri diktatörlükten dini diktatörlüğe geçişe katkı sunmak istemiyorum.
"Bu tarihsel bir gerileme"

Muhabir, Adonis'e islamcılaşmanın gerçekçi olup olmadığını, Mısır'da İran'a benzer bir teokratik yapının veya bir çeşit halifeliğin kurulup kurulmayacağını sorunca, Adonis "Halifeliğe hiç gerek olmaz" diyor, "Dini eğilim yeterlidir. Bu en azından tarihsel bir gerileme. Bununla alakam olsun istemiyorum. Arap dünyasındaki devrim - ki bütün zeminlerde modern çağdan çok ortaçağa yakındır - laik olmazsa başarılı olmayacaktır. Din ve devleti ayırmazsak, kadınlara tam eşitlik vermezsek ve kendimizi şeriat yasalarından kurtarmazsak, sadece bir despotluğun yerine bir başka despotluk koymuş olacağız. Askeri diktatörlük düşünceyi kontrol ediyor. Ama dini diktatörlük hem düşünceyi ama hem de bedeni, dili ve günlük yaşamı kontrol ediyor. Bu ise topyekun diktatörlüktür."

Adonis, dine dayalı devletler konusunda çok net. "Bu bölgede, dine dayalı bir devletin olduğunu unutmamalı: İsrail. Bizim orada başka dini rejimlere ihtiyacımız yok" diye altını çiziyor.

"Dış müdahale isteyerek mücadele olmaz"

Adonis, mücadelenin geri çekilmesi yanlısı da değil. "Halk mücadelesini sürdürmeli ama dini ideoloji olmadan. Özgürlük için ölmeye hazır olmalı" diyor, fakat batıdan yardım talebinde bulunan mücadele tarzını mahkûm ediyor. "Bu olmaz. Halk, Amerikalılardan, Fransızlardan, Türklerden kurtarılmayı dileyemez ki. Ya da Suudilerden. Onlar kendilerini korkunç bir rejimden kurtarmalı. Bütün bu olup bitenler onursuz ve acınacak bir oyun."

Muhabirin "Dolayısıyla dış müdahalelere karşısınız" sorusuna Adonis şöyle yanıt veriyor: "Evet, özellikle de askeri müdahalelere. Arap ülkelerinden müdahale çağrıları tamamen yanlış. Bir devletin temelleri nasıl, daha önce o ülkeleri sömürenlerin yardımıyla döşenebilir? Batı illa Arapları kurtarmak istiyorsa, o zaman Filistinlilerle başlasın. O zaman 50 yıldan beri sistematik bir şekilde bastırılan ve imha edilen bu halk için bir şeyler yapsın. Bu konuda ikiyüzlülük yapılmamalı."

"Suriye ayaklanması bir propaganda"

Muhabir, bu defa "Suriye'de binlerce insan vuruluyor. Muhalefet yardım istiyor" diyor, Adonis şöyle yanıt veriyor: "Şunu anlamalısınız: Suriye'de bütün ülkeyi kapsayan bir ayaklanma yok. Ayaklanma Hama, Humus, Türkiye sınırı bölgesinde. Ama bir bütün olarak Suriye toplumu kıpırdamadı. Peki ya Şam, Halep, Latkiye? Ülkenin merkezlerinde durum sakin. Suriye toplumu Yemen'deki toplum gibi hareket etseydi, o zaman her şey değişirdi."

Muhabir saf değiştiren askerleri ve "Özgür Suriye Ordusu"nu hatırlatınca, Adonis bu defa "Bütün bunlar propaganda" diyor, "Bunlar gerçek olsaydı, gerçekten de üst düzeyli subaylar taraf değiştirmiş olsaydı, rejim sonuna gelmiş olurdu."

"Müslüman Kardeşler faşist, bildiğimiz faşist"

Adonis'in islamcı hareketi ısrarla mahkûm etmesi karşısında muhabir, "Ama Müslüman Kardeşler daha çok ılımlı bir İslamı temsil ediyor" itirazında bulunuyor. Adonis ise net: "Ilımlı İslam diye bir şey yok. Ilımlı Müslümanlar var, evet. Ama ılımlı İslam yok. Eğer Batı'nın bir ılımlı İslama ihtiyacı varsa, Suudi Arabistan'da başlasın ya. Amerika'nın ve Batı'nın Arap dünyasına ilişkin politikasına karşıyım. Onların mantığını paylaşamam, paylaşmam. Müslüman Kardeşler faşistler, bildiğimiz faşist. Saçma değil mi: 200 yıl önce Muhammed Ali Paşa Mısır'ın moderniteye giden yolunu açtı. Şimdi ise iktidardaki Müslüman Kardeşlerle bu kapılar yeniden kapatılıyor."

Adonis'in yaklaşımının, Avusturyalı muhabirin kafasındaki çerçeveye uymadığı çok açık. Adonis "Arap dünyası bana göre kayıp" diyor. Belli ki büyük hayal kırıklığına uğramış olan muhabir, "Yaşayan en büyük Arap şairin, 'uyanış'ın başlangıcından bir yıl sonra, Arap dünyasının kayıp olduğunu söylemesi hayret verici değil mi?" diye soruyor. Adonis, "Dini diktatörlüklerle karşı karşıya bırakılmaktansa kayıp olmak daha iyi" diye yanıtlıyor.

Kaynak : soL.org.tr

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.

Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke

Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.
Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git