A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Dark Matter dizisinin düşündürdükleri üzerine

Kategori Kategori: Sinema | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Elif Sezen | 05 Ocak 2025 13:50:37

‘Dark Matter’ son yılların en başarılı bilim kurgu romanlarından biri. Blake Crouch’un bu kitabından esinlenerek sinemaya uyarlanan Apple TV+ dizisi ‘Dark Matter’ (2024), gerilim yüklü bir drama ve bilim kurgu olarak paralel evren teorisine ilişkin spekülatif ve yoruma açık konuları işliyor. Başrollerinde Joel Edgerton ve Jennifer Connelly gibi isimlerin bulunduğu bu dizi, alışılagelmiş bir aksiyondan ziyade karakterler arası etkileşimlere odaklanmamız konusunda yüreklendiriyor bizi. Dolayısıyla akışı kaçırmamak için ayrıntıları dikkatle izlemeye davet ediyor.



‘Dark Matter’ Joel Edgerton’un canlandırdığı Jason Dessen adlı bir fizik profesörünün seçimlerine odaklı ilginç bir senaryo. Chicago’da yaşayan Jason’un bir gece yarısı arkadaşıyla bir şeyler içmek için gittiği bardan çıktıktan sonra başına gelenleri konu alan dizi, kesişerek iç içe geçmiş farklı hayatların ve olasılıkların beraberce ilerlediği bir sinematik başyapıt niteliğinde. Bu diziyle ilgili fazla ipucu vermeden, daha çok bana düşündürdükleri ile ilgili kısaca bir şeyler yazmak istiyorum. 

Çoklu evren teorisi, çeşitli bilim kurgu dizilerinde ve filmlerinde yaygın bir şekilde işlenen popüler bir tema olmanın yanısıra, bizi felsefik, manevi, bilimsel ve metafizik konularda düşünmeye teşvik etmesi aşısından önemlidir. Mesela ‘Fringe’, ‘The OA’, ‘Constellation’ ve ‘Travelers’ gibi başarılı bilim kurgu dizilerinin işlediği paralel evrenler ve boyutlar arası yolculuk gibi konular, insanın varoluşsal mücadelesine, arayışına ve ruhsal gelişim süreçlerine ilişkin temalarla birleştiği için izleyicinin hayal gücünü ve kavramsal dünyasını genişletmek için bir fırsat niteliğinde. Peki, paralel evrenler ya da alternatif gerçeklikler üzerine düşünmek bize başka nasıl açılımlar sunabilir? Kişisel gelişim bazında ne kazanabiliriz bu çok katmanlı tematik hazineden?

Çoklu evren teorisi üzerinden bazı varsayımlarda bulunarak fikir üretelim. Bu teoriye göre her durum için milyonlarca olasılık olduğundan, paralel evrenlerin de neredeyse sonsuz olduğunu varsayabiliriz. Olayların olasılıkları yani alternatifleri söz konusu olunca, şahısların da alternatifleri oluşuyor. Her bir bireyin ruhsal yolculuğu kendine özgü olduğu için, kişinin kendi alternatifi ya da varyasyonundan da öte, bir karakter farklı bir olasılıkta başlı başına bir gerçeklik haline geliyor. Yani diğer olası varyasyonlarından bağımsız başlı başına bir karakter haline geliyor söz konusu şahıs, yaptığı farklı seçimlerden ötürü. Dolayısıyla alternatif gerçeklik sayısının neredeyse sonsuz olması, bu gerçekliklerde var olan olası karakterlerin de farklı seçimler doğrultusunda sayısız çeşitlilikte olduğunu gösterir. Aynı karakterlerin farklı evrenlerde ya da olasılıklarda nasıl da çeşitli imha etme gücü, kişisel sabotaj ya da büyük hatalar vapma potansiyellerinin olduğunu düşünürsek, insanın en büyük düşmanının bazı durumlarda yine kendisi olabileceğini de söyleyebiliriz. 



Farklı boyutların ya da evrenlerin var olma olasılığı ya da düşüncesi, kaliteli ve bizi ileriye taşıma potansiyeli olan seçimlerimizin bu farklı olasılıkları yaratması konusunda düşünmeye sevk ediyor beni. Alternatif gerçeklikler, seçimlerimizin sonucu kaçınılmaz olarak oluşan bir süreçler toplamıdır. Peki, kendimize dışarıdan bakabilen bir gözlemci yönümüzün olması, yapılan seçimlerin kurbanı olmamızı engeller mi? Sanırım berrak bir farkındalık penceresinden bakabiliyor olmak, kendimizin en iyi versiyonunu yaratmamız için önemli bir niteliktir. Şu an içinde bulunduğumuz boyutta ve gerçeklikte kendi kişisel gelişimimiz için, dengede kalabilmek için ve örnek bir insan olabilmek için elimizden geleni yapabiliyor muyuz, içinde bulunduğumuz şartlar ve durumlar çok zorlayıcı olsa bile? Bu konuya ilişkin sorulabilecek çok soru var elbette. Kendimizi, potansiyellerimizi, ve bu dünyadaki görevimizin ne olduğunu anlayabilmemiz konusunda ufkumuzu açan yanıtlara ulaşabiliriz bu sorulara yanıt aradığımızda.

Paralel evren teorisi önemli bilimsel kökenlerden doğmuş olup, temelleri Albert Einstein’in görecelik teorisi ile ilgili fikirlerine dayanır. İçinde bulunduğumuz üç boyutun ötesinde dördüncü boyut olan zamanın göreceliği teorisi, Einstein tarafından sunulan ve bilim dünyasında çığır açmış bir teoridir. Amerika’lı matematikçi ve fizikçi Hugh Everett 1954 yılında, bulunduğumuz evrene benzeyen başka evrenlerin var olabileceğine dair yaptığı çalışma ile Einstein’in bu düşüncelerini bir sonraki aşamaya taşımıştır. 2007 yılında ise Nobel Ödülü'ne layık görülen Steven Weinberg, çoklu evrenler teorisi'nin önemini ve potansiyelini şöyle vurgulamıştır:

‘‘Eğer çoklu evrenler gerçekse, Büyük Patlama çerçevesinde geliştirdiğimiz standart model içindeki kuark kütlelerinin ve diğer sabitlerin hassas değerleri hakkında rasyonel açıklamalar bulma ümidimiz lanetlenmiş demektir; çünkü bu değerlerin hepsi, çok sayıda evrenden, hasbelkader içinde yaşadığımız evrene ait şans eseri ortaya çıkmış değerler olacaktır.’’

Çoklu evrenlerin mümkün olduğunu düşünen daha birçok fizikçi vardır günümüzde. Bu teori her ne kadar bir bilim kurgu teması gibi çılgınca ve gerçeklikten uzak bir düşünce izlenimi verse de, aslında sicim teorisi ve kuantum mekaniği gibi önemli bilimsel teorilere dayanır. Bu konu hala bilimsel olarak sorgulamaya, araştırmaya ve gelişmeye açıktır. Heyecan verici olan ise, böylesine bir konunun birçok dizi, film ve kitaba ilham kaynağı olması ve bizleri çok katmanlı varoluşsal olasılıklar hakkında düşünmeye teşvik etmesidir. ‘Dark Matter’ dizisini, ve aynı zamanda ‘Fringe’, ‘The OA’, ‘Constellation’ ve ‘Travelers’ gibi benzeri dizileri bu konuyla ilgilenenlere tavsiye ediyorum.



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.
Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık

Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi

Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel
Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git