A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

"Ölüm, sınavın sonu: Dirimsiz hayata diriliş"

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Berna K. Mutlu | 09 Aralık 2021 19:27:07

Meğer salı günlerini biraz da senin derslerin olduğu için sevmişim. On sekiz yaşımdan beri seninle her şeyi konuştum. Yıllarca ne zaman babamla konuşamadığım bir şey olsa, sana geldim sızlandım. Bazen senin de onun gibi duymaktan hoşlanmayacağım şeyleri söyleyeceğini bilsem de konuşmadan edemezdim. Ebeveyn veya otorite figürü olarak gördüğün ile tartışmak büyümeye çalışmanın doğal bir yoludur derler. Belki hem seninle tartışabildiğim için, hem de ne yaparsam yapayım, kim olursam olayım, beni olduğum gibi kabul edeceğini bildiğimden sana koşardım.

Güvendiğin, aklına saygı duyduğun bir büyüğünün olması, onunla  sohbet etmek, ona sırtını dayamak, akıl almak büyük nimetti. Her seferinde kapını açık tuttun bana. Öğüt versen de yargılamadın. En az kendi babam gibi iyiliğimi istediğin için dediklerini yapmayacağımı bilsem bile sorabildim fikirlerini.



Hayatımda gördüğüm en beyefendi adamdın. Minibüste ağzını kapamadan öksüren adama sinirlenip gelirdin, ama bile isteye ne bir kadının ne de bir  erkeğin kalbini kırdığını gördüm. Hoşa gitmeyen fikirlerini bile saklamadan  dile getirmenin en nazik, en gönül alıcı ve insana kendi değerini hatırlatıcı bir yolunu bulurdun.  

Bir gün bu yazıyı yazacağımı biliyordum. Ama çok erken oldu Canım Hocam. Günlerimi soracaksın diye anlatmaktan yüksündüklerim yüzünden, biraz da zamanımı nasıl geçireceğimi belki hala öğrenemeyişimden içimdeki pişmanlıklara bir yenisi daha eklendi. Keşke bazı şeyleri yapmak için ölümü beklemesek. Ama sen biliyordun emeklerine ne kadar müteşekkir olduğumu. Senin sadece bilgi değil, hayatta nasıl durulması gerektiğine inanıyorsan öyle durmaya çalışmanın kıymetini de verdiğini. Benim örnek öğretmenim olduğunu, hayatımdaki yerini ve rolünü biliyordun. Her fırsatta öğrencilerime de anlattığım, duruşunu, insanlığını, çalışkanlığını görerek büyüdüm. Ömrün olsa daha yapacak ne çok işin olurdu. Hepimiz her şeyden şikayet eder, hayatlarımızı beğenmeyip ona rağmen kılımızı bile kımıldatmazken, sen bir gün sızlanmadan görev bildiklerinden bir an bile yılmadın.

Gençliğim öldü gibi hissediyorum Canım Hocam. Gençliğin tüm tazeliği, masumluğu, heyecanı gitti senle beraber bu gün sanki. İyileşeceğim merak etme demiştin, ben de karşına çıkabilecek kadar düzeltmiş olacaktım bazı şeyleri, gelecektim ziyaretine. Yetişemedim. Ben sevdiklerimden bu kadar uzakta ne yapıyorum, ömrümü ne ile geçiriyorum diye ağladığım yağmurlu bir aralık sabahı, yine bir salı günü veda edemeden gittin.

İstanbul Üniversitesi’nde birileri kapısına öğrenci görüşme saati asarken sen kapını hep açık bıraktın bize. Yeri geldi sigaramızı yaktın. Polis baskın yaptığında odana kilitledin, vermedin kimseye.  Herkes o görüş bu görüş davasındayken sen ne olursa olsun konuşmaya değer gördün insan olduğu için herkesi. Ben bir tek senin derslerinde gördüm başka bölümlerden gelip merdivenlerde, hocanın kürsüsünde, masasında oturup ders dinlendiğini. Her görüşten kişilerce sayılıp sevilmeyi. Beş saat sürse de devam etmek istendiğini derslere. Yemek yemeyi unutup, çayını hep soğutup, o tahtaya yapıştırılan harita, masaya yerleşen köstekli saat ve kitaplar ile neredeyse okulda yatacaktın Canım Hocam. Pencerenin önünde birkaç bitki ve içi kitap dolu dolaplarının dışında birkaç koltuğun ancak sığdığı küçücük odandan ve öğrencilerinden para için vazgeçmedin. Tedaviden sonra bile yağmurlu bir günde taksiye bindiremedik seni. Tramvaydan iner yürürüm ben dedin, bir de kızdın yine, taksi de neymiş diye. O seni beğenmeyenler özel üniversitelerin makam otomobilleri ile inanmadıkları eğitimi pazarlıyorlardı o sırada.  Bunu duysan sadece başını yana eğer o çocuksu bakışlarını takınıp gülümseyerek bakardın yine. Ya da bir kahkaha patlatır, boşver şimdi bunları konuşmayalım derdin. Bir haklı olduğumu bildiğin bir de müşkülpesentlikle söylendiğim zamanlarda olduğu gibi.



Ben bu gün nasıl bir öğretmensem senin sayende. Biliyordun.  Ama bazen sınıfta bir hareketimin ya da konuşmamın seninkilerine benzedeğini farkettiğimi hiç söylemedim. Senin gibi anılarımdan çok söz ettiğimi öğrencilerime. Bazen anlamalarını istediğim, değer verdiğim bir şey için küçük masum hikayelerle süslediğimi. Senin de öyle yaptığını düşünürdük hep. Hep bir öğreti olurdu içinde hepsinin. İnsanlık hallerine dair.

Dediğin gibi benim Canım Hocam "Ölüm, sınavın sonu: Dirimsiz hayata diriliş"

İnşallah sonsuzda yine buluşuruz. Beni buna ilk sen inandırdın. Bazı şeylerin akıl bazı şeylerin kalpte taşındığına. Mekanın baki olsun.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye ve Arap ülkelerinde
DEPREM : Hangi ülke, ne yardım gönderiyor?
YAS...
YAKIŞMIYOR
İşte Millet İttifakı'nın 9 ana başlıklı Ortak Mutabakat Metni'nin önemli maddeleri

Katar Gate: AP'deki rüşvet skandalında Türkiye bağlantısı
73 YIL SONRA BİR 14 MAYIS DAHA
NATO'nun 31'inci üyesi Finlandiya
Avustralya’dan TikTok’a yasak geldi
Almanya: İş gücü göçünü kolaylaştıran yasa kabineden geçti

AB Meta'yı 1,2 milyar euro para cezasına çarptırdı
55 bin kişiyi işten çıkararak yerine yapay zeka kullanacak
Dünyada gıda fiyatları 12 aydır düşerken; Türkiye'de 31 aydır yükseliyor
Türkiye Irak’a yaklaşık 1,5 milyar dolar tazminat ödeyecek
Türkiye’de halk borç batağında! Bankaların alacaklarında dev artış

2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda rekor bekleniyor
Rüya...
Kocaman bir aile gibi
Yeni Zelenda: 2009 sonrasında doğanlara sigara yasağı
Avrupa’nın ardından ABD’de maymun çiçeği virüsü alarmı

GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ
KİTAPÇI RÜSTEM, PARİS: EMEKÇİDEN YANA ve FAHRİ KONSOLOS
Değerli Dost Aydınlık Yürek - HASAN MEYZİNOĞLU
“ŞAİR LÂFI”

Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
HÜMANİZMANIN KANITLANMASI
YABANCILAŞMA
GERÇEK FELSEFE
MADDE VE DÜŞÜNCE

2023-2027'de dünya genelinde rekor hava sıcaklıkları görülebilir
Okyanus sıcaklıkları rekor seviyede
BM'den uyarı: Deniz seviyesi rekor hızla yükseliyor
AB'nin enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların payı 2030'a kadar %42,5'e yükseltilecek
'Ekosistemi yeniden dengele': Dingoları ve şeytanları geri döndürme planı

Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu
Yapay Et Şirketi Üretime Hazırlanıyor

Leonardo da Vinci'nin annesi Çerkes bir köle
UÇAN KÜÇÜK ŞIRINGALAR
Kanser hücrelerini öldüren virüs hastalar üzerinde olumlu sonuç verdi
Çin'de havadaki Covid-19'u tespit eden maske geliştirildi
Orta Çağ'da Bir Mühendislik Dehası Cezeri

Modern köle sıralamasında Türkiye zirvede
Türkiye'de temelsiz yargılamalar devam etti
Türkiye’de çocuklar ekmek veya makarna ile besleniyorlar...
Türkiye yine
Birçok ülkede IQ oranları giderek düşüyor

Mezopotamya’nın Ağıtları
KARGALAR, ÖRÜMCEKLER, LEYLEKLER VE DİĞERLERİ
1 MAYIS 1945
ABİDİN DİNO İLE HAYALİ SÖYLEŞİ
56 YIL ÖNCE YAZILDI

MEVSİMLER
HUKUK NEDİR?
GÜVENMEK
Tanrının Arabası
FARELER

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git