A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

"Bir zamanlar olduğun, şimdi olduğunu sandığın şey değilsin"

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | 03 Eylül 2014 04:05:39

Ümit Kıvanç'tan Etyen Mahçupyan'a ağır yazı "Hrant'la yakınlığın dolayısıyla şimdiye kadar sana hak ettiğin hiçbir lafı söylemedim. Şimdi de sadece bu kadarıyla yetineceğim: Bir zamanlar olduğun, şimdi olduğunu sandığın şey değilsin" Gazeteci Ümit Kıvanç, Riya Tabirleri isimli kişisel sitesinde "Sahih adın ne, Etyen?" başlıklı bir yazı ile bir zamanlar beraber de çalıştığı Akşam yazarı Etyen Mahçupyan için çok ağır bir dizi eleştiri kaleme aldı.

Mahçupyan'a, "Hrant'la yakınlığın dolayısıyla şimdiye kadar sana hak ettiğin hiçbir lafı söylemedim.

Şimdi de sadece bu kadarıyla yetineceğim: Bir zamanlar olduğun, şimdi olduğunu sandığın şey değilsin" diyen Kıvanç, eleştirisini şöyle sürdürdü:

"Yıllardır, her şeyin altüst olduğu bütün bu süreçte dikkatimi çeken şu: Sen hiç işsiz kalmadın, sözünü söyleme imkânından yoksun bırakılmadın. Hep tepeden bakıp analizler yaptın, omzunda hiçbir siyasî sorumluluk olmadı."

İşte Ümit Kıvanç'ın sitesindeki o yazı:
Olduğunu sandığın ve olduğunu sandıkları şey değilsin, Etyen. Altı-yedi senelik mücadele senin burnunun dibinde hazırlandı, yürütüldü. Neyin ne olduğunu, bizlerin nasıl insanlar olduğumuzu biliyordun. ("Hrant'ın Arkadaşları" adı altında, mahkeme önü protestolarını, 19 Ocak anmalarını ve bunlara benzer başka faaliyetleri örgütlemeye, yürütmeye çalışan insanlardan sözediyorum.) Tanıyordun, Hrant öldürüldüğünde beraber çalıştık Agos'ta kaç zaman. Ayrıca da tanıyordun işte. Fakat günün birinde birden bizi Ergenekoncularla iş tutmakla suçladın. Üstelik homojen bir grup olmadığımızı da biliyordun. Herhalde bizi olmadık savunmalara zorlamak, etkisiz kılmak istedin, bilemiyorum. Bir adalet mücadelesini hiç değilse yedi sene boyunca gündemden düşürmemeyi bir şekilde becermiş insanları niye itibarsızlaştırmak istediğini anlayamadım. Sadece sırtıma giren bıçağın soğukluğunu hissettim.

Sen Türkiye'nin değişmesinin Müslüman çoğunluğa ve onların siyasî temsilcilerine bağlı olduğunu düşünüyordun. En azından ilk kısmına dair benim de benzer şekilde düşündüğümü biliyordun. Ergenekon ve derin devlet, askerî vesayet mevzularında en çok uğraşmış, bu yüzden solun bir kısmından vicdansızca hakaret gören, ahlâksızca yalanlarla itibarsızlaştırılmaya çalışılan biriyim. Bunu da biliyor olmalısın. Gel gör ki, sen bizi Ergenekoncularla iş tutmakla suçladın! Bütün o mahkeme süreci, devletin yediği herzeler, hükümetin, belki adalete yanaştırabiliriz umuduyla kendisine fazladan tanıdığımız şansı dahi umursamayıp katillerin koruyucusu haline gelişi... hepsini biliyorsun. Bunların hiçbiri bizi senin arkadan vuruşun kadar bozmadı. Şimdi istediğin laf cambazlığını yap; ona arkadan bıçaklamak denir; biz seninle aynı safta olduğumuzu, aynı adalet mücadelesini sürdürdüğümüzü sanıyorduk.

Yıllardır, her şeyin altüst olduğu bütün bu süreçte dikkatimi çeken şu: Sen hiç işsiz kalmadın, sözünü söyleme imkânından yoksun bırakılmadın. Hep tepeden bakıp analizler yaptın, omzunda hiçbir siyasî sorumluluk olmadı. Birşeyleri değiştirmek isteyen insanlar yanlışlar da yaparlar. Sen hep herkesin yanlışını söyledin. Bu memlekette adalet mücadelesi vermek en zor şey. Bilmiyorum, belki de yanıbaşında çekilen ıstırabı fark etmiyordun bile. Zaman gibi çok okunan bir gazetede yazıyordun ve acaba kaç defa Hrant Dink cinayetine bağlı adalet skandalından sözettin, duyurabilmek için kıçımızı yırttığımız ayrıntıların hangileri yazılarının bir köşeciğine sıkışabildi...

Hrant'la yakınlığın dolayısıyla şimdiye kadar sana hak ettiğin hiçbir lafı söylemedim. Şimdi de sadece bu kadarıyla yetineceğim: Bir zamanlar olduğun, şimdi olduğunu sandığın şey değilsin. Geniş bakışlı, kavrayışlı bir analizci değilsin artık. Çoğunluk oyuna dayalı bir baskı rejimi kurmak isteyen kalitesiz bir kadronun biraraya getiremeyeceği cümleleri kurabiliyorsun, varlığını bile bilmedikleri, bilseler de kullanmasını beceremeyecekleri boyalar, cilalarla parlatıyorsun onları; bu yüzden iktidar sahipleri seni el üstünde tutuyor, o kadar.

İnsan arkadaşının öldürülüşünün hesabını sormaktan, adalet aramaktan vazgeçebilir, katilleri koruyanların tarafına da geçebilir; insan bu, yapar. Sen taraf tutmuyormuş gibi yapıyorsun. Eskiden olurdu, şimdi olmuyor. Üstelik yere göğe sığmayan bir kibir ve zehirli iğnelerle donatılmış bir küstahlık üslûbuyla herkese hakaret etme hakkını kendinde o kadar rahat bulabiliyorsun ki, seni Yeni Türkiye'nin Lider'ine yaklaştıran şeylerden birinin bu üslûp olup olmadığı sorusu bile akla geliyor.

Bir zamanlar çoğu yazdığını okurdum. Söylediklerin kafama yatmasa da düşündürürdü. Seninle tartışmak insana birşeyler kazandırırdı. Bunun için okurdum. Gördüğün gibi, dünyadaki muhtemelen en önemli şeyden haberdarım: yani senin düşünce kapasitenden, değerinden. Bunu kinaye ile söylemiyorum, sahiden senin kendi konumundan başka neye önem verdiğini, onu savunmak uğruna harcamayacağın herhangi bir insan veya değerin varolup olmadığını anlayamadım ben. Halen süren vazifenden sözetmiyoruz, onu anlıyorum; o sonuçta karşılığı olan, geçici bir iş.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke

Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.
Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git