A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İnsanlığın Karanlık Yüzü

Kategori Kategori: Kültür/Sanat | Yorumlar 0 Yorum | 13 Kasım 2017 12:35:56

6 Saat boyunca kıpırdamadan duran kadına yapılanlar kanınızı donduracak… 1979 yılında o zamanlar henüz pek tanınmamış olan performans sanatçısı Marina Abramovic, gösteri sanatları tarihinin en unutulmaz, en konuşulan ve belki de en korkunç gösterilerinden birini gerçekleştirdi. Rhythm 0 adını verdiği bu gösteride, yaptığı şey aslında çok basitti. Olduğu yerde sabit durmak.

Bunun yanı sıra gösteriyi izlemeye gelenlerin seçimine bırakılmış şekilde, bir masa üzerine birçok farklı eşya ve materyal yerleştirdi. Bu masada çiçekten çikolatalı keke, zincirden bıçağa kadar her türlü rastgele eşya bulunuyordu. Hatta masada bir mermi ve silah bile mevcuttu. Yani ziyaretçilerin iyiyle kötü arasında seçim yapma şansı vardı. Bu objeleri tüm ziyaretçiler istedikleri gibi kullanabileceklerdi.



Tüm gösteri boyunca kadın, tıpkı cansız bir obje gibi pasif kalacaktı. Amacı aslında kendini yaşayan bir sanat eseri olarak empoze etmekti. Ancak 6 saat sürecek bu performans denemesinin hayatının en korkunç günlerinden birine dönüşeceğinden haberdar değildi.



Tüm gösteri boyunca kadın, tıpkı cansız bir obje gibi pasif kalacaktı. Amacı aslında kendini yaşayan bir sanat eseri olarak empoze etmekti. Ancak 6 saat sürecek bu performans denemesinin hayatının en korkunç günlerinden birine dönüşeceğinden haberdar değildi.



Kalabalıktan bir kişi silahı alıp kadının alnına dayadı. Daha sonra kadının vererek silahı boynuna dayamasını sağlayacak bir biçimde yerleştirdi. Bazıları kalemlerle kadının alnına boynuna yazılar yazmaya başladılar. Bunların ardından cinsel tacizler başladı. Bazıları kadının kalçalarını, göğüslerini sıkıştırıyor, kimi onu öpüyor kimi ise yalayarak tükürüyordu! Sonunda kalabalık, kadının üzerindeki eşyaları makaslarla parçalayarak onu çırılçıplak bıraktı. Ancak bununla da yetinmediler.



Kalabalıktan biri kadının karnını bıçakla çizdi ve diğerleride bundan cesaret alarak onu takip etti. Elbiselerini parçaladıktan sonra, kadının her tarafını bıçaklarla çizmeye ve kadını belli belirsiz bıçaklamaya başladılar. Boyun kısmına çizik atarak kanamasını sağladıktan sonra burada kan emenler bile oldu. Bunun ardından kadını sağa sola cansız manken gibi taşıdılar bu esnada defalarca taciz ettikleri kadına, kalabalıktan bir adam masa üzerine yatırıp tecavüz etmeye çalıştı!



Sonrasında sağduyulu birkaç kişinin önlemesiyle kalabalık bu fikirden vazgeçti ve kadının çıplak fotoğraflarını çekmeye, bazılarını da eline tutuşturmaya başladılar. Bu esnada kadın gözyaşları içindeydi ancak kalabalık onu bir obje olarak değerlendirme konusunda ısrarcıydı…



Vahşileşen çoğunluğa rağmen kalabalık içinde bulunan bir grup insan bu durumdan rahatsızlık duymaya başladı. Ancak cesaret edip bir eylemde bulunamadılar. Ta ki kalabalıktan çıkan bir kadın, Abramovic’in gözyaşlarını silip ona sarılana kadar…



Kadının peşi sıra, sanatçıya yapılanlardan rahatsız olan azınlık grup, onu adeta bir koruma çemberine alarak, kıyafetlerini geri giydirdi, boynundaki yarayı kapattı, vücudundaki diğer kanayan kısımları bantla kapattı ve kadına sigara ikram ettiler.



Bir performans sanatından daha çok toplumsal bir deneye dönüşen bu olay, çoğunluğun birbirinden cesaret alarak içindeki kötülüğü kolayca ortaya çıkarabilmesine karşın, bu durumdan rahatsız olan iyi niyetli kişilerin aynı dayanışma cesareti gösterememesinin ya da bu konuda geç kalmasının nelere sebep olduğunu gözler önüne seriyordu.



6 saat sonunda performans sona erdiğinde Abramovic, tekrar hareket etmeye başladığında, kalabalık korkunç biriyle yüzleşmişcesine oradan kaçıştı. Az önce çekinmeden işkence yaptıkları kişinin, tekrar bir birey formu kazanarak hareket etmesi kalabalığı dehşete düşürmüştü…



Kaynak : filoji.com






Marina Abramović Kimdir?

30 Kasım 1946, Belgrad doğan Sırp performans sanatçısı.  Marina Abramović, 1960'larda ortaya çıkan vücut sanatı akımının (body art) önemli bir temsilcisidir. Abramović performanslarıyla fiziksel ve zihinsel potansiyelin sınırlarını zorlayan ve araştıran bir sanatçıdır. Bir vücut sanatçısı olarak, kendini parçalara ayırmış, kırbaçlamış, buz kütleleri üzerinde vücudunu dondurmuş, psikoaktif ürünler ve hafıza kaybına uğramasına yol açan kas kontrol ürünleri almıştır. Performanslarının birinde alev alan bir perdenin altında boğularak ölme tehlikesi atlatmıştır.

Bu eserler, deneyimlerin ve sınırların yeni bir tanımını (vücudunu kontrol edebilme, sanat ve bunun uzantısı olarak toplumu belirleyen kodları) kimliklendirme serileridir. O halde onun sanatsal projesinin temelinde insanları özgürleştirmek adına hırslı ve derin bir niyet beslediğini görebiliriz.
“Tehlikenin tanımını zorlayan ve kurcalayan sanat benim ilgimi çekiyor. Ve dahası, izleyenin gözlemi burada ve şimdi olmalı. Dikkatini tehlikede toplamak, şimdiki zamanın, şu anın merkezine kurulmaktır.”
Abramović'in Belgrad’a sürüldükten sonraki ilk eserlerinde, aldığı katı eğitim ve Yugoslavya’nın savaş sonrası dönemi baskıcı kültürüne karşı asi tutumunu görmek mümkündü. Her çalışmasında olduğu gibi, eserleri bir bakıma kendi özgürlüğü adına tasarlanmış temizlenme ritüelleriydi.

1975’te sanatçı özel hayatını ve hareketli sanat hayatını paylaşacağı Ulay (Frank Uwe Laysiepen) ile tanıştı. Birlikte oldukları yirmi sene boyunca beraber yaşadılar ve çalıştılar. Eserler ürettiler ve seyahat ettiler. Eserlerinde güç ve bağımlılık ilişkilerini izleyici ile üçlü bir iletişim kurarak incelediler. 1977’de ürettikleri bir işte, dudakları birbirlerine yapışıkken, boğazlarının yan tarafına yara bandıyla yapıştırılmış mikrofonlar Abramović ve Ulay’ın sırayla birbirlerinin ciğerlerindeki havayı içlerine çekişlerini kaydediyordu. Bu eylem iki taraf da susuz karbondan başka bir şey çekemeyinceye, bu da nefes darlığına varıncaya kadar sürdü. 1980’de gerçekleştirilen bir başka işte ise, Abramović’in göğsüne yöneltilmiş yaya gerili okun gerilimini taşıyan sadece vücutlarıydı. Mikrofonlar kalp atışlarının hızla yükselişini kaydediyordu.

1981-1987 yılları arasında, Abramović ve Ulay Nightsea Crossing adını verdikleri bir aksiyon serisini tüm dünyada gerçekleştirdi. Müzelerde canlı birer tabloymuşçasına kendilerini yerleştirdiler. Beraber yaptıkları son çalışma -Büyük Duvar Gezintisi (1988)- her birinin Çin Seddi üzerinde 2000 km. yürümesini gerektirdi. Her biri bir uçtan yürümeye başlayarak ortada buluştular.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…
Türkiye raporu: Özgürlükler ciddi zarar gördü

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı
Ton balığında cıva: Zehirli madde seviyesinin kontrollere rağmen hala yüksek olduğu tespit edildi

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti
İnsanlık için küçük ama Türkiye için çok büyük bir adım

Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.
Dünyada zorla çalıştırılanların sayısı artıyor.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI
Emek, Ümit ve Para

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git