A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

EKRAN

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 21 Haziran 2019 08:16:25

İnsanlar bir film seyrederken ön yargılı mı seyreder diye hep düşünürüm. Çocukken film seyretmeyi sevmezdim. Filmde iki kişi kavga eder, hatta komedi filmlerinde bile, ben oturur ağlardım. Ulus’ta heykelin karşısında bir sinema vardı, SUS sinemasıydı sanırım, Lorel ve Hardy komedi filmi oynuyordu. Ailecek bu filme gittik. Bizimkiler locadan seyretmeyi pek severlerdi. Film komedi türü bir kurgu idi ve bol miktarda birbirine tokat atan bir zayıf diğeri ise aşırı şişman iki kişinin 1946-7 li senelerde çekilmiş bir filmi idi.

Şişmanı diğerine bir tokat atıyor, zayıfı ise yerlerde yuvarlanıyor, ben hüngür hüngür ağlıyordum. Sinemada herkes gülmekten kırılıyordu. Bizimkiler benim bu feryat figan halimi görünce filmi yarıda bırakıp çıkmak mecburiyetinde kalmışlardı. Ablam filmin yarısında çıktığımızdan dolayı bana çok kızmış ‘’Senin yüzünden bir film seyredemedik’’ diye sitemler etmişti.

Ama benim ise elimde değildi, nedense böyle bir durumda gözlerimdeki yaşları hiçbir zaman engelleyemiyordum. Yatılı okula gittiğimde, zaman zaman okulda bir film oynatılırdı. Ben en arka sırada oturur, kimsenin beni görmediğinden emin olduğumda, filmin acıklı sahnelerinde hem gözlerimi, hem de parmaklarımla kulaklarımı kapatırdım. Bu durum, Üniversite yıllarıma kadar devam etmişti. Evlenmeden evvel eşimle sadece komedi filmlerine giderdim, ancak bir keresinde unutup ‘ Bir Aşk Hikayesi’yani ‘Love Story‘ adlı bir esere gitmiştik. Film boyunca gözlerim dere gibi çağlamıştı. Bir de komedi diye ‘’ Tatlı Kaçık’’ adlı bir tiyatro eserine gitmiştik, Nevra Serezli’nin oynadığı. Son sahnede herkes başladı kahkahalarla gülmeye, ben ise başladım ağlamaya.

Evlendikten sonra da eşimle film seyretmemeye gayret ettim. Uzun seneler sonrası eşimin çok ısrarı ile bir Türk filmine gittik. Filmin bir baba ve oğul arasındaki ilişkiyi anlatan  duygusal bir teması vardı. Benim ağladığımı bilen eşimin, bir büyük paket kağıt mendille film seyretmeye geldiğini sonradan anladım. Dakika başı bana bir mendil uzatarak gözlerimden akanları silmeme yardım etti.

Artık film seyretmiyorum. Dünyaya zaten gelişimizde  ağlamaya başlıyoruz. Taa gidene dek ağlıyoruz, bu nedenle, beni neşelendirecek konuları seyretmem gerekir diye düşünmekteyim.

Günlerdir hatta aylardır Türkiye’nin gündemini meşgul eden İstanbul belediye başkanı seçimleri ve bunun yenilenmesi konusuna odaklanan toplumu ekonomi bile ilgilendirmemekte. Enflasyon tavan yapmış, işsizlik almış başını gidiyor, kimsenin umurunda bile değil. Hatta 5 Tepeli zatı bile ilgilendirmiyor. Genç nüfusta işsizlik oranının %23 e dayanmış olmasının son derece tehlikeli olduğunun farkında bile değiller. Varsa yoksa İSTANBUL. Belediye başkanlığı seçimini almak için her türlü hileye başvurmanın mübah görüldüğü günlerden geçmekteyiz. İstanbul Belediye bütçesinin 42.6 milyar lira olduğu söylenmekte, bu da iştahı kabartmakta.

Senelerdir siyasi seçimlerin belirli bir ahlak seviyesinde cereyan etmesini bütün toplum istemekteydi. Geçtiğimiz pazar günü ayrı partilerin desteklediği iki rakip aday arasında çeşitli soruların sorulduğu bir ekran proğramını hepimiz izledik. Gönül isterdi ki İstanbul için göreve talip bütün başkan adayları bu programda konuşsaydı diye düşünmüştüm ancak başı çekecek olan 2 adayın bu programda olması uygun görülmüştü. Sorular ve cevapların dışında her iki adayın konuşma ve dinleme adabı konusundaki davranışlarının, dinleyiciler tarafından değerlendirildiğini düşünmekteyim. Birinin diğerine hakaret edercesine ‘yalan söylüyorsun’ demesini bile hoş gören terbiyeli bir genç nesil izledik. Sayıştay raporlarını bile okuyan, değerlendiren bir adayın öne çıkmasının, Metropol şehirde yaşayan yurdum insanlarını ümitlendirdiğine inanmaktayım.

Bu programı sonuna kadar izledim  hem de mendile ihtiyaç duymadan izledim. Her ikisini de ön yargısız dikkatle dinledim ve her şeyin çok güzel olacağını düşündüm diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.
Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık
Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git