A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

SARAY

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 21 Temmuz 2019 07:43:05

Saray kelimesini duyunca aklınıza ne gelir bilmiyorum, ancak memleketimizde bulunan bir çok süslü binaya verilen ad diyebilirsiniz. Süslü binalardan biri olan Dolmabahçe Sarayı’nın bunların başında olduğu muhakkak. Yüksek duvarların içinde kalan Topkapı binalarının hepsine saray denmekte, ancak bunun saray tarifine uymadığını düşünmekteyim. Hani Fransa’da Paris’de Versailles Şatosu vardır, aslında biz ona saray demekteyiz.

1661 senesinde yapımı başlayan ve barok mimari usulde tasarlanan yapı sadece dışı bakımından değil, iç dekorasyonı, içindeki heykeller ve resimler bakımından türünün ender örneklerindendir. Paris’e 20 kilometre güney batıda yer alan bu binalar 86,000 metrekare bir arazi üzerine kurulmuştur. Versay Şatosunun bulunduğu  bölge 1700lü senelerde Fransa’nın politika merkezi haline gelmiştir.

Yapıların mimarı  Louis La Vau ve Jules Hardouin, yapıların iç dekorasyon mimarı Charles Le Brun, bahçeler için peysaj mimarı ise Andre Le Notre uzun seneler mükemmel bir eser yaratmak için olağanüstü çalışmışlar. Zenginliğin ve ihtişamın ne kadar göz doldurduğunu yapıları gezerken görürsünüz. Koridorların iç mimarisinin, odaların tavan yüksekliklerinin, insanı büyüleyen bir yapısı vardır. Duvar ve tavandaki resimleri izlerken hayran kalırsınız. Binaların ihtişamının zenginliğin göstergesi olduğunu hemen algılarsınız. Fransa o tarihte çok zengin bir ülke ki böyle binalar kraliyet ailesi için layık görülüp  yapılmış. Tarihte Babil’in Asma bahçelerinin güzelliği itibari ile dünyada nasıl nam salmışsa, Fransa’nın Versay Şatosu veya Sarayı da öyle nam salmış olsa gerek.

Ancak böyle kraliyet asaletine sahip bir ailenin yıkanabileceği veya tuvalete gidebileceğini düşünmeyen mimarlar, saraya bir adet bile ne tuvalet ne de bir banyo koymamışlar. Napolyon’un eşi  İmparatoriçe Eugenie’nin 1869 senesinde Mısır dönüşü İstanbul’a birkaç gün dinlenmek için gelip, Beylerbeyi Sarayına yerleşir.  Altı ay oradan çıkmak istemez. Banyo yaptığı odanın, yıkanırken penceresinden boğazı seyreder. Beylerbeyi Sarayı’nın, Versay’ın yanında habbe gibi kalmasına rağmen her katta ihtiyaç fazlası banyo ve tuvalet bulunur. Eugenie De Montijo istemeyerek İstanbul’dan ayrılır. İmparatoriçe Eugenie tarafından Versay Şatosuna ek tuvalet ve banyoların yaptırıldığı, bu nedenle Fransızların banyo kültürlerinin Osmanlı’dan geldiği rivayet olunur.

Biz ise her konağa Saray adı takmaktayız. Bilhassa iki katlı, boğaza nazır Beylerbeyi Sarayı, konaktan başka bir şey olmasa gerek. Ancak adına Saray denilmiş ve öyle kalmıştır. Biz millet olarak mütevazı olmak istemeyiz, her zaman konuları abartmayı severiz. Hani küçük bir evde otursak, adına konak deriz, eğer konakta otuyorsak  saray deriz.

Saray tanımını iyi yapmak gerekir. Mesela St. Petersburg’da Hermitage Sarayı vardır. Sarayın uzunluğu iki kilometre kadar Neva nehrinin kenarındadır. Çar I. Petro tarafından sekiz yılda inşaa ettirilen ve birbirine bağlı binalardan oluşan bu yapılar topluluğuna saray demek doğrudur. İçinde her ülkeden alınma binlerce sanat eseri ile donatılmış, koridorları, muhteşem salonları ve görkemli odaları bulunmaktadır. Heykeller ve resimler, bu binaların içi ile bütünleşmiş, tarihe meydan okuyan duruşları vardır. İşte tarif edilmesi gereken kültür zenginliğini simgeleyen duruşu ile bu yapılara saray demek doğru olsa gerek. Biz Amerikan başkanının oturduğu  binaya da Beyaz Saray diyoruz, ancak bu binanın adı WHİTE HOUSE, yani ‘BEYAZ EV’ .Nereden çıkarıyoruz Beyaz Sarayı, anlamakta güçlük çekmekteyim.

Ankara’da bizim de bir sarayımız var demek çok isterdim ancak sarayın, zenginliği simgeleyen bir kavram olduğunu düşünmekteyim. Bizde 30,000 metre kare arazi üzerine fakir halkın parası ile milyarlar döküp bu sarayı, birilerinin ihtirası ile 1150 odalı inşa ettik. Bütün kullanılan malzemeyi yurt dışından ithal ettik. Hatta Ulaştırma Bakanlığı bir genelge yayınlayarak saray  arazisinin üzerinden yolcu uçaklarının Esenboğa Hava Limanına iniş alçalma rotasını bile yasaklayıp kaldırttılar. Bir kaynağa göre bu fakir ülkenin gösterişli sarayının maliyeti 1 milyar 370 milyon türk lirası. 4 milyar 586 milyon lira maliyette  olduğunu ise Mimarlar Odası söylemekte. Hatta üşenmemişler kalem kalem girdileri gümrük bedellerinden yakalamışlar. Sarayın günlük harcaması  ise 8 milyon lirayı geçmekte.

Yine Ankara’da bir başka saray var Çetin Emeç Bulvarı üzerinde.  Büyük cam bir binanın üzerine kalın harflerle yazılmış saray diye. Ne olduğunu merak mı ettiniz? Kayıp olan hukukun her yerde arandığı bir ülkede, bir binanın üzerine Ankara Adalet Sarayı yazılması ile bu sarayda neyin sergilendiğini merak ederim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git