A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bu kaçıncı “DALGA”

Kategori Kategori: Korona Günlüğü | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 07 Kasım 2020 07:24:44

Fransa’da korona belasının azmasına “ikinci dalga” ismi takıldı. Önce “sokağa çıkma” yasağıyla üstesinden gelinmek istendi. 54 ilde 46 milyon kişiyi, 66,5 milyonluk ülkede her üç kişiden ikisini kapsayan bu tedbirin ömrü bile dolmadan “reconfinement” / ”yeniden evde kal” havası çalındı. Böylece bizzat yöneticiler bir kez daha yerinde olmayan bir karar aldıklarını açıkca itiraf etmiş oldular. Eğer on gün önce sokağa çıkma yasağı yerine evde kal kararı alınsaydı o on gün içinde ölen üç bin kadar yurttaş, genç ve yaşlı, kadın ve erkek ölmeyebilirdi.



Yarım tedbir tedbir sayılamaz. Yarım tedbir başa yeni belalar sarabilir. Bu kez de böyle oldu.

Bugün bu ülkeyi yönetenler maalesef ülkeiçi meseleleri çözemiyorlar. Deneyimsiz yöneticiler çuvallıyor. Fransız cumhurbaşkanı ve takımının en büyük sorunu takımın tümünün teknokrat ve/veya eski patron olması. Hükümet üyeleri, zengin mahallelerin çocukları, halkın nasıl yaşadığından habersiz. Bunlar korona belası gibi böylesi ciddi krizlerin üstesinden gelebilecek çapta değiller. Hiç değiller. Her geçen gün bunun farkına varılıyor. Haftalık orta sağ dergi Le Point daha birkaç hafta önce kapağını bu konuya ayırdı : “Bu işin altından kalkabilirler mi ?” sorusunu sorarak. Her yeni kamuoyu yoklamasında cumhurbaşkanına ve başbakanına güvenenlerin oranı azalıyor.

Yetkililer yetkilerini kötü kullanıyor. Eşiği aşıyor. İşte birkaç gün önce Sağlık Bakanı Millet Meclisi’nde soğukkanlılığını yitirdi ve milletvekillerini çocuk azarlar gibi azarladı. Sağlıksal Olaganüstü Hal’in (SOH) 16 Şubat 2021’e kadar uzatılmasını redettikleri için. Asıl mesele Bakan’ın partisinden yeterli sayıda milletvekilinin o saatte (23 : 30 civarında) Meclis’te bulunmamaları sonucu muhalefet partilerinin, biraz da hınzırlık olsun diyerek, fırsat bu fırsattır iktidara bir gol atmasıydı Sağık Bakanı’nı çileden çıkaran.  

Dahası da var : Yöneticiler birbirine giriyor.

Geçen Pazar günü Başbakan TF1’de (1. Kanalda) soru-yanıt faslında sömürgeciliği eleştirenleri kötüledi. Oysa cumhurbaşkanı daha bir süre önce sömürgeciliğin insanlığa karşı yapılmış bir suç olduğunu ilan etmişti, kendisine özgü müsamere havasında attığı “çok tarihi” nutuklarından birinde. O günden beri Başbakan televizyon ekranlarında hiç görünmedi. Şu son günlerde neler yaptığı konusunda tek haber çıkmadı. Acaba cumhurbaşkanından sarı kart mı aldı sorusunu sormamak elde değil. Başbakan yazılı metinleri okurken başarılı, biraz General Charles de Gaulle’ü taklit ediyor havasını verse de, ama böyle yazılı metinsiz olunca gerçek yüzü, tutuculuğu pat diye çıkıveriyor. Artık bilmiyoruz diyemeyiz : Bugün sömürgeciik meselesinde Cumhurbaşkanıyla Başbakanı aynı fikirde değil. Bu ciddi bir sorun mu ? Yakında belli olur.

Son zamanlarda önemli kararlar “Le Conseil de Defense”/”Savunma Konseyi”nde (SK) alınıyor. Bizde askeri darbeler sonrasında yönetimi ele geçiren Milli Güvenlik Konseylerini anımsatan SK, Cumhurbaşkanı’nın reisliğinde, başbakan, ilgili birkaç bakan, Genel Kurmay Başkanı, kuvvet komutanları, polis ve istihbarat yetkilileriyle, kimi kez yuksek birkaç bürokratla Cumhurbaşkalığı Sarayı’nda toplanıyor, önemli kararlar bu Konsey’de alınıyor. Cumhurbaşkanının istediğini davet edebildiği SK’nın hiçbir makama karşı sorumluluğu yok. Ama kararları Hükümete ve Meclis’e “tavsiye” olarak sunuluyor ve kararlar meşru, tüzel biçime dönüştürülüyor. Meclis’te geç saate kalıp kazaya uğramazsa elbette. Kaza sonucu ortaya çıkan arıza ertesi gün mutlaka gideriliyor... Ama seyircilere karşı ayıp oluyor.

27 Ekimde SK toplandı, kararlar alındı... Öğleden sonra Başbakan önce siyasi parti temsilcileriyle, sonra işçi ve işveren sendikaları konfederasyonları temsilcileriyle görüştü, korona belası konusunda görüşlerini aldı. Onlara alınmış “yeni kararları iletti” ve kaçınılmaz olarak “ulusal birlik” çağrısı yaptı...

Basına yansıdığına göre epey tartışmalı geçmiş toplantı.

Reis yapması gereken yurtiçi gezisini iptal etti : Korona belasının peşinden koşmaktan perişan olan, “sınıfta kalan” iktidar, bütün ülkede “YENİDEN EVDE KAL” kararını yine Cumhurbaşkanının ağzından dramatik ve tiyatromsu havada televizyondan yirmi dakikalık özel programla açıkladı.

Yurttaşlar ikide bir “yeni bir karar” alan, ertesi gün değiştiren iktidara güvenini yitirdi. Alınan yeni kararlara uymak istemeyelerin sayısı artıyor.

Kararlar arasındaki çelişkiler ve küçük tüccarlarla büyük süpermarketler arasında eşitsizlik yaratılması yeni kategorilerin hoşnutsuzlar kervanına katılmasına yol açıyor. Homurtular gittikçe yükseliyor, cografyası genişliyor. Yarınlarda neler olacak sorusu soruluyor.

Fransa, bu belayı atlatmak, toplumsal sorunların ekonomiyi daha önemli boyutlarda aşağıya çekmesini önlemek umuduya alabildiğine borçlanıyor. Fransa, kendisine güvenildiği için, sıfır faizle borç almayı sürdürebiliyor. İşsizliğin artmasını ve ciddi toplumsal patlamaları önlemek için evde kal kararı sonucu çalışamayanların ücretini devlet ödüyor : Tamamını veya yüzde yetmişini, sekseni ...

Borçla yönetim ne kadar sürebilir ? Meçhul !

Toplumsal hoşnutsuzluk daha ne kadar denetim altında tutulabilir. Bilinmiyor.

Alışveriş merkezleri mezarlık havasında.

Dev süpermarketlerde kuyruklar tarihe karıştı, bedava gıda ürünü dağıtan yardımsever derneklerin dağıtım merkezleri önündeki kuyruklar alabildiğine uzadı. Yoksullar daha yoksullaşıyor. Fiyatları artıranlar daha da zenginleşiyor. Yurtsever geçinen koskocaman süpermerketlerin sahipleri, iri tüccarlar utanmıyor!

Kriz derinleşiyor. İktidar zorda. Sadece Fransa değil. Almanya da. Avrupa’nın tamamı da.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.
Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık
Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git