A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Türkler bana ilan-ı aşk etti

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | 08 Mart 2019 01:50:28

Zarrab davasının savcısı Preet Bharara yaşadıklarını yazdı: Türkler bana ilan-ı aşk etti. Türkiye'de uzun süre gündemi belirleyen Rıza Zarrab dosyasının savcısı Preet Bharara görevden alınmasının ardından baktığı davalarla ilgili bir kitap yazdı. 'Adaleti sağlamak - Suç, ceza ve hukukun üstünlüğü üzerine bir savcının düşünceleri' (Doing Justice — A Prosecutor’s Thoughts on Crime, Punishment and the Rule of Law) isimli kitapta Zarrab davası ile ilgili bölümlerde ilgi çekici kişisel detaylar bulunuyor.



Haftalarca ve aylarca Türk gazetecilerin kendisini gitti her yerde ve katıldığı tüm aktivitelerde takip ettiğini anlatan Bharara, kendisi için şarkılar bestelendiğini, şiirler yazıldığını, ilanı aşk edildiğini ve sosyal medyada Preet Bharara'yı seviyoruz etiketi açıldığını ve dünya trendleri arasına girdiğini yazdı. Bharara şöyle devam ediyor:

"Bunca ilgi alaka nedendi peki? Nedeni şuydu: Birkaç yıl önce 2013'te Türkiye'de savcılar Zarrab'a karşı bir dosya oluşturmuş ve en üst düzey yetkililerin ve bankacıların kaçakçılığa göz yumdukları, yardımcı oldukları, rüşvet aldıkları iddiaları ortaya saçılmıştı. Zarrab suçlu bulunmamış ancak aklanmamıştı da.

Hapse girmiş ancak davası görülemeden kurtulmayı başarmıştı. Onu hapisten çıkartan kartın adı da Recep Tayyip Erdoğan'dı. Tüm dosya Erdoğan hükümetini işaret ediyordu. Çevre bakanı, içişleri bakanı, ekonomi bakanı, AB bakanı ve ilk üç bakanın oğulları hepsi resmin içindeydi. Bazıları o yıl Aralık ayında yolsuzluk operasyonuyla gözlatına bile alınmıştı."

Erdoğan'ın gelişmeler karşısında çok öfkeli olduğunu anlatan Bharara devam ediyor:
"Kamuoyuna açık şekilde savcıları ve polisleri suçladı. Soruşturmayı Pensilvanya'da yaşayan Türk ve Müslüman vaiz Fethullah Gülen'in arkasında olduğu bir 'yargı darbesi' olarak nitelendirdi. Amacın kendisini iktidardan indirmek olduğunu ileri sürdü. Erdoğan medya gücünü Türk halkının dikkatini dağıtmak ve başkalarının yaptığı hatalara yönlendirmek için kullandı. Kedini bir komplo teorisinin hedefi olarak göstermeye devam etti."

Sürecin sonuna doğru Erdoğan'ın bunlardan çok daha fazlasını yaptığını ileri süren Bharara savcıları eleştirmekle ve korkutmakla kalmadığını, onları görevden aldığını, binlerce polis memurunun ve hakimin görev yerini değiştirdiğini ve nihayet Zarrab ile bakanların oğullarını 70 gün sonra serbest bıraktırdığını yazdı.

Gazetecilerin de hükümetin adımlarını soruşturmasına engel olunduğunu söyleyen Bharara kitabının devamında Erdoğan'ın İstanbul Emniyet Müdürü dahil birçok polisin işine son verildiğini, savcıları, polisleri, gazetecileri tutuklayıp hapse attığını, soruşturmayı yürütenler hakkında soruşturmalar başlattığını, çok sayıda medya kuruluşunun kapısına kilit vurduğunu, yeni savcılar atadığını ve bu savcıların da yolsuzluk dosyalarını bir daha açılmamak üzere kapattığını aktarıyor.

Erdoğan'ın bunlarla da yetinmediğini ifade eden Bharara, daha da ileri giderek kendi yetkisini ve gücünü arttıracak yasal düzenlemeleri hayata geçirdiğini, adalet bakanlığı üzerinden yargı üyeleri üzerinde etkili olduğunu ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini belirleyebilecek yetkilerle donandığını bu şekilde de tüm ülke çağında istediği yere istediği hakimi tayin edip görevden alma gücüne eriştiğini kaydediyor.

Kitabında Zarrab davasını kurcalamaya kalkan herkesin bir şekilde devre dışı kaldığını söyleyen Bharara, ülkenin yarısının gözleri önünde yaşanan kayırma ve adaletsizlik karşısında öfkeden kudurduğunu ve bu nedenle dava dosyası kendi eline geldiğinde milyonlarca insanın içinde adaletin tecelli edeceğine dair umut belirdiğini belirterek birçok kişinin bunu ilahi adaletin tecellisi olarak algıladığını ileri sürüyor.

Gelişmeler karşısında Erdoğan'ın sessiz kalmadığını yazan Bharara şunları yazıyor:

"NATO müttefikimiz olan bu ülkenin başbakanı ABD'deki yargı sürecini de etkilemeye çalıştı. Kamuoyu önünde benim hakkımda yalanlar söyledi ve benim Gülen'in müritlerinden biri olduğumu ileri sürdü. Oysa ben basında bahsedilene kadar Gülen diye birinden haberim bile yoktu ve hiç görmemiştim. Erdoğan beni 15 Temmuz 2016 darbesine yardımcı olmakla da suçladı. Ne var ki, ben ömrümde Türkiye'ye bir kez dahi ayak basmadım.

Bu kadarla da kalmadı. Obama yönetiminin son haftalarında Başkan Yardımcı Biden ile görüştü. Bu görüşmenin gündeminde iki konu vardı: Birincisi benim görevden alınmamı istedi, ikincisi de Zarrab'ın serbest kalmasını. Yan, yabancı bir ülkenin lideri Washington'a gelerek görevdeki bir savcıya saldırıda bulundu, Amerikan yargı sürecine karıştı ve bu yanına kar kaldı. Söylendiğine göre 90 dakikalık görüşmesinin 45 dakikası Zarrab dosyası ile ilgili olmuştu. Konu birkaç defa Obama ile telefon görüşmelerinde de gündeme getirildi. Ancak sonuçta ne ben kovuldum ne de Zarrab serbest kaldı."

İki önemli ders

Trump yönetimi tarafından kovulmasının ardından aylar sonra Zarrab'ın itirafçı olarak itiraflarında Erdoğan'ı ve hükümetini işaret ettiğini belirten Bharara Zarrab vakasından kendi ülkesi için iki önemli ders çıkarılabileceğine değiniyor:

"Bunlardan ilki; adaletin son derece hassas bir şey olduğu. Mahkemelerde yargılananların öfkeyle savcılara sözlü saldırılarda bulunması olağan bir durumdur ve saldırının dozu artarsa kişi mahkeme salonundan çıkartılır. Ancak devlet liderleri böyle saldırılarda rol oynarsa adaletin kendisi örselenir ve adalete olan güven sarsılır. Sadece sözlü retoriklerden gücü kötüye kullanmaya giden yol bir çırpıda geçilebilir. Nitekim 2013'teki dosyanın üzerinin örtülmesinin ardından Türkiye sürekli daha baskıcı bir otokrasiye dönüştü. Basın sürekli daha çok ezildi. Özgürlükler giderek azaldı. Darbe girişimi ile Erdoğan'ın paranoyaları ve kedini korumaya alma çabaları güçlendi. Unutulmamalı ki, kriminal bir davaya müdahalesi bu yoldaki en önemli kilometre taşlarından biriydi. Hiç kimse buna benzer durumların ABD'de yaşanmayacağını söyleyemez.

İkinci ders de şu; insanlar adalete açtır. Adaletin görüntüsüne bile açlık duyar. Türkiye'den bana akan mesajlar ve hisler bu açlığın net bir örneğiydi. Hiç kimsenin kanunların üzerinde olmadığına inancın devam edebilmesi umudu. Gücün ve ayrıcalıkların kimseyi hesap vermekten ve ceza almaktan kurtaramayacak olmasına duyulan hasret ve tüm bunlar için savaşacak cesur insanlar olduğunu bilmek istemek. Hukukun üstünlüğü umudu dünyanın her yerinde medeni insanların ortak bir umudu.

Bharara’nın 333 sayfalık anılarını paylaştığı kitap, 19 Mart’ta piyasaya çıkıyor. Birçok ulusal ve uluslararası yolsuzluk soruşturmasın bakan başsavcının kitabı daha henüz piyasaya çıkmadan Amazon üzerinden yapılan online satışlarla hukuk kategorisinde en fazla satan kitap olarak zirveye yerleşti.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.
Dünyadaki boykotlar: Kim neyi hedef aldı?

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git