A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İki yılda nasıl profesör olunur?

Kategori Kategori: 'Hayır'lı Demokrasi | Yorumlar 1 Yorum | 05 Mayıs 2012 06:03:28

Antalya, Akdeniz Üniversites'ndeki akademik skandalı konuşuyor... Antalya Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ndeki profesörlük ataması akademik bir skandalı ortaya çıkardı. Aynı bölümde görev yapan iki doçentin başvurusunu değerlendiren jüri, beş yılık doçent olan Günseli Orhon yerine, iki yıllık doçent olan Şerafettin Karakaya'yı atadı. Ancak durumu yargıya taşıyan Orhon'un mücadelesi Akdeniz Üniversitesi'ndeki akademik skandalı ortaya çıkardı.

Atamanın ardından hızla anabilim dalı başkanı yapılan ve üniversite senatosuna atanarak hızla yükselen Karakaya’nın doçentliğiyle ilgili mahkeme kararının, Danıştay tarafından iptal edildiği ortaya çıktı.

AKADEMİK BİLİNÇ SKANDALI ORTAYA KOYDU

Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği’nin yayını olan ‘Akademik Bilinç’ bülteninde, üniversitelerdeki akademik yükseltmelerin geldiği boyutu gözler önüne seren çarpıcı bir skandala yer verildi. Akademik Bilinç Bülteni’nin Nisan 2012 sayısında yer alan habere göre, 15 Mayıs 2011 tarihinde Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü tarafından akademik kadro ilanı verildi. Eğitim Bilimleri bölümü için açılan bir profesörlük kadrosuna Doç. Dr. Günseli Orhon ile aynı bölümde görev yapan Doç. Dr. Şerafettin Karakaya başvurdu. Ancak kadroya Şerafettin Karakaya atandı. Doç. Dr. Günseli Orhon da, Karakaya’nın doçentlik belgesinin şaibeli olduğu ve kurulmuş olan profesörlük jürisinin usulsüz olduğu gerekçesiyle atamaya itiraz ederek iptali için İdari Mahkeme’ye başvuruda bulundu.

MAHKEME KARARIYLA DOÇENT OLDU

Doç. Dr. Orhon’un iddiaları akademik bir skandalı da ortaya çıkarttı. Doçentlik unvanını Mayıs 2006’da Üniversitelerarası Kurul’dan alan ve 5 yıl fiilen Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı’nın kurucu öğretim üyesi olan Orhon, ana bilim dalı başkanı olarak doçentlik kadrosunda çalışıyordu. Profesörlük için başvuran Şerafettin Karakaya’nın ise, doçentlik unvanını 2010 Kasım’ında aldığını kaydedildi. Yükseköğretim mevzuatında, profesörlük kadrosuna başvuran kişilerin en az 5 yıl fiilen doçent olarak görev yapmaları gerektiğinin altı çizilen haberde, “Şerafettin Karakaya ise, kendisinin aslında 2006 yılında girdiği doçentlik sınavında jüri üyelerinden birisi tarafından haksızlığa uğradığını, bu nedenle İdari Mahkeme’ye başvurduğunu, mahkemenin de kendisine doçentlik unvanı verdiğini ileri sürdü” ifadelerine yer verildi.

‘REKTÖRLÜK GÖREVİ İHMAL ETTİ’

Karakaya’nın, 2010 yılında girdiği doçentlik sınavında jüri üyelerinden birisi tarafından  haksızlığa uğradığı savıyla idari mahkemeye başvurduğunu ve idare mahkemesinin de kendisine doçentlik unvanını verdiğini iddia ettiği bilgisine yer verilen haberde, Karakaya’ya aslında idare mahkemesi tarafından 2010 yılında verilen doçentlik unvanının, 2006 yılına hitaben verildiği kaydedildi. Bu durumda Doç. Dr. Karakaya’nın bu görev süresini tamamlamadan profesörlük kadrosuna başvuramayacağının altı çizilen haberde,  başvursa bile talebinin rektörlük makamı tarafından geri çevrilmesi gerektiği vurgulanarak,  “Karakaya 5 yıl önce zaten doçent olduğunu, bu nedenle de profesörlük kadrosuna başvurma hakkı olduğunu söylemiştir. Özellikle geçmişe yönelik bu tür tartışmalı bir uygulamayı talep eden ve idari mahkeme kararı ile alındığı iddia edilen unvanla ilgili rektörlük makamının Danıştay’ın kesinleşmiş kararını dikkate almadan atama yapması, görevde ihmal zafiyetini doğurmuştur” denildi.

KARAKAYA’NIN BAŞDÖNDÜREN YÜKSELİŞİ ŞAŞIRTTI

Bu gelişmeler üzerine durumu Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mimar Türkkahraman’a aktaran ve haksızlığa uğradığını ifade eden Orhon’a dekanın yanıtı, idare mahkemesi kararına atıfta bulunularak Karakaya’nın kendisinden on gün önce doçent olduğu yönünde olduğu kaydedilen haberde, her iki adayın başvurularını değerlendiren jürinin, açılan kadroya Karakaya’yı atadığı belirtildi. Atamadan iki gün sonra Eğitim Fakültesi Dekanı tarafından Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı Başkanı olarak atanan Karakaya’nın, bu hızlı atamaların ardından iki hafta içinde de hem Eğitim Fakültesi Kurulu’na hem de Yönetim Kuruluna seçildiği belirtilirken, hızlı yükselişi bununla da sınırlı kalmayan Karakaya, üniversite senatosunda eğitim fakültesi senatörü olarak atandığı ifade edildi.

DANIŞTAY KARAKAYA’NIN DOÇENTLİĞİNİ İPTAL ETMİŞ

Bu gelişmelerin ardından yasal hakkını kullanarak duruma itiraz eden Doç. Dr. Günseli Orhon, gelişmeyi idare mahkemesine taşır. Orhon’a göre idare mahkemesi kararıyla 5 yıl öncesine dayalı doçentlik unvanıyla profesörlük kadrosuna başvurulamaz. 14 Mart 2012 tarihinde Orhon’un başvurusuna yanıt veren idare mahkemesi, Karakaya’ya doçentlik unvanını veren mahkeme kararının Danıştay tarafından iptal edildiğini bildirir. Bu bilginin ardından üniversitelerde yaşanan atama skandallarından biri daha gün ışığına çıkar. Buna göre mahkeme kararıyla 5 yıl öncesine dayalı doçentlik unvanıyla profesörlük kadrosuna başvurmak çok açık bir usulsüzlükken, Karakaya’nın Danıştay’ın iptal yazısına rağmen bu başvuruyu yapması ev üniversite yönetimi tarafından atamasının yapılması çifte skandal olarak adlandırılıyor.

EĞİTİM FAKÜLTESİ İKİ YILLIK DOÇENTE TESLİM EDİLDİ

Konuyla ilgili hukuki sürecin devam ettiğinin belirtildiği haberde, bu gelişmenin bir atanma meselesini aştığı belirtilerek, “yaklaşık bir yıldır idari görevlere getirilen, akademik kurula ve yönetim kuruluna ataması yapılan bir profesörün aslında doçentliği aldığı tarih 2010’dur. Yani iki yıllık bir doçent, şu anda Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde hak etmeden atandığı anabilim dalı başkanı olarak görev yapmakta, tüm akademik ve idari görevlerini ‘profesör’ kadrosuyla yürütmekte ve bu şekilde haksız gelir ve prestij elde etmektedir” görüşüne yer verildi.

DEVLETİ KANDIRANLAR FATURAYI ÖDESİN

Akademik Bilinç Bülteni’nde yer alan haberde, Karakaya’ya profesörlük kadrosu veren jüri üyelerinin özgeçmişlerine de değiniliyor. Beş jüri üyesinden ikisinin eğitimci olmadığı bilgisine yer verilen haberde, bir jüri üyesinin de eğitim programları ve öğretim alanında yer almadığının altı çizilirken diğer bir jüri üyesi olan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mimar Türkkahraman’ın eğitimci değil, siyaset sosyoloğu olduğu kaydedildi. Öte yandan jüride yer alan üyelerden ikisinin Doç. Dr. Karakaya’nın lisans döneminden sınıf arkadaşı ve mesai arkadaşı olmalarının kişisel ilişki şüphesi yarattığı öne sürülen haberde, “Doç. Dr. Şerafettin Karakaya’nın kendi unvanıyla ilgili Danıştay iptalini bilmemesi mümkün olamayacağına göre, kime ve neye güvenerek profesörlük kadrosuna başvurmuştur? Kime güvenerek, bu kadroyu hem yayınlarıyla, hem de görev süresiyle gerçekten hak eden diğer bilim insanının kadro hakkını işgal etmiş ve etmeye devam etmektedir? Akdeniz Üniversitesi yönetimi neden ve nasıl idari mahkeme kararıyla alınan bu şaibeli doçentliğin akıbetini ve temyiz sürecini inceleme gereği duymamış, kararla ilgili son nokta olan Danıştay kararını istememiştir? Tüm akademisyenler adına, bu soruların yanıtsız kalmaması  gerekir ve yanlış kararların faturası bu kararları alan, devleti kandıran kişilerce bir an önce ödenmelidir”denildi.

Akdeniz Üniversitesi’nde tartışmalara neden olan skandalla ilgili yargı süreci devam ederken, Karakaya’nın doçentliğinin Danıştay tarafından iptal edilmesine ilişkin yazının YÖK Hukuk Müşavirliği tarafından Akdeniz Üniversitesi’nin ilgili kuruluna gönderildiği öğrenilirken, Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin resmi web sayfasında Karakaya’nın unvanının ‘Prof. Dr.”, aynı sayfadaki akademik özgeçmiş bölümünde ise ‘Doç. Dr’ olarak belirtilmesi dikkat çekti.


Yusuf Yavuz

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

arzu { 22 Ekim 2012 07:13:39 }
şerafettin karakayadan herşey beklenir.kendisi çeşitli komplekslerini yenmek adına pek çok öğrencinin canını yakmış gereksiz stresler yaşatmıştır.yaşadığı şeylerde bunlarında etkisi vardır
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.

Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke

Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.
Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git