A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir Yabancı Gibi

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 11 Eylül 2023 11:05:20

Anadolu, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve birçok kez işgal edilmiştir. Hepimiz tarih kitaplarında okuduk ki, Anadolu tarihi Hititlerle başlar ve hatta onlardan önce de çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Gaziantep yakınlarında yeni keşfedilen Göbekli Tepe de bunu göstermektedir. Anadolu, tarih boyunca birçok farklı kavim tarafından işgal edilmiştir, hatta Avrupa'dan gelen kavimler bu güzel topraklara yerleşmiştir.

Türkler, bu güzel topraklara Orta Asya'dan gelip yerleşmeye başladılar 1071'de. Bu tarihten önce uzun bir süre boyunca Roma İmparatorluğu bu cenneti yönetti. Selçukluların Anadolu'ya gelip yerleşmesinden sonra Osmanlı Devleti'nin kurulması ve Bizans İmparatorluğu'nu devirip imparatorluk unvanını taşımasını tarih kitaplarımızda büyük bir başarı olarak okuduk. Hangi yerleşim yerinin etrafında kazı yaparsanız yapın, sanki yerin altından tarih fışkırıyor gibi.



Gerçekten de İstanbul'un fethi gibi bir imparatorluğun yıkılmasına yol açmış bir başarının bize neler kattığını düşünüyorum. Osmanlı İmparatorluğu, Viyana'yı kuşatmış, iki kuşak boyunca savaşmış, birçok kayıp vermiş ancak Viyana'yı ele geçirememişti. Buna o kadar seviniyorum ki bilemezsiniz. İlk kuşatmayı Sultan Süleyman 1529'da Eylül ve Ekim aylarında başarısız bir şekilde gerçekleştirmişti; sadece Viyana surlarını uzaktan top mermileriyle vurabilmişti.

Tuna Nehri'nin karşısından atılan toplarla surları delmek mümkün olmamıştı. Ayrıca, Eylül ve Ekim aylarında hava koşulları yağışlıydı, bu nedenle kuşatmayı bırakarak İstanbul'a geri dönmek zorunda kalmıştı Padişah Süleyman Osmanlı Ordusu ile. Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci denemesinde, Viyana gibi muhteşem bir şehri sınırlarına katamamış olmasını,Sadrazam Merzifonlu canıyla ödedi.

Şehir düşmediği için bugün çok mutluyum.

Osmanlı Devleti yaklaşık 600 yıl boyunca her iki yılda bir Avrupa ülkelerine seferler düzenleyip şehirleri ele geçirip yağmalamış ve haraca bağlamıştır. Saray, bu gelirleri sarayın ihtişamını sürdürmek için harcamıştır. Ayrıca halktan vergiler de toplanmıştır. Ancak Osmanlı Devleti, duraklama döneminde, saraydan çıkmadıkları dönemlerde giderleri karşılamak için başka ülkelerden para talep etmek zorunda kalmıştır. Bu da Osmanlı Devleti'ni içeriden çürütmüştür. Haraç bağlanan ülkeler, Osmanlı'dan haraç almaya başlamıştır. Sarayın giderlerini borçla karşılamak, halktan yeterli vergi toplayamamak Osmanlı'yı içeriden zayıflatmıştır.

Yabancılar verdikleri borçları geri istediğinde, Osmanlı köşeye sıkışmış, her istediklerini kabul etmek zorunda kalmıştır, isimleri "ABDÜL" ile başlayan padişahlar. Vergi toplamada Osmanlı'nın acizliği, Düyûn-u Umumiye'ye kadar devam etmiştir. Ancak Osmanlı, itibardan taviz vermemiştir. Ayrıca içeriden, liyakatsiz devlet memurları da Osmanlı'yı yıpratmaya başlamıştır. Vergi toplama adı altında yabancılar İstanbul'a doluşmuş ve Osmanlı'nın hesaplarını ele geçirmişlerdir. Kendi ülkenizde yabancı gibi hissetmek, kendi kararlarını verememek ne kadar zor olmalı, düşünebiliyor musunuz?

Osmanlı Devleti'nde seferlere padişahın bizzat katılması gelenek haline gelmişti. Ancak Kanuni Süleyman'dan sonra 1650'li yıllarda bu gelenek yavaşça terk edilmeye başlanmıştı. Ordu, haraç, talan ve çapul ile beslenmiş ve sefer olmadığında zayıflamıştır. Bazı padişahlar avcılıklarıyla tanınırken, bazıları da musikiyle anılmıştır bu dönemlerde.

Sarayda bile yabancı ressamlar ve entelektüel takımı önem kazanmıştır. Birçok dost ve ahbap sarayın ayrıcalıklarından yararlanmış ve maaş almıştır. Ancak gelirler yeterli olmadığında ve haraçlar kesildiğinde, saray yerine İstanbul'a yabancılar sahip çıkmaya çalışmıştır. 1915'te İstanbul'a doğru yola çıkan Fransız ve İngiliz donanmasının ana hedefi İstanbul'u ele geçirmekti. Çanakkale’de bir avuç askerle ülkeyi müdafaa eden askerlerin başındaki Yarbay Mustafa Kemal, Tümen komutanlığına atanır. Cepheden cepheye gönderilen Yarbay Mustafa Kemal’in Çanakkale’de destan yazmasını sizzler de biliyorsunuz. Geri çekilen yabancı güçler daha sonrası 13 kasım 1918 ve daha sonra 14 mart 1920’de İstanbul’u işgal ettiler.

İtibardan tasarruf etmeyen Sarayın, beni ellemeyin ne isterseniz alın misali, İstanbul’u gümüş tepside sunmaya devam etmelerini kabul etmeyenlerin başında gelen Mustafa Kemal’in, ‘ Geldikleri gibi giderler’ cümlesini, yaveri Cevat Abbas’a söylediği bilinir.

Dün İstanbul’da biraz dolaştım. Kendi ülkemde ciddi bir yabancılık hissettim. Kendimi sanki Arabistan’da bir Arap kentinde geziyor zannettim. Etrafımdakiler Arapça konuşmakta, dükkanların üzerindeki tabelalar Arapça, otoparktaki değnekçinin bile bana Arapça seslenmesi, bardağı taşıran son damla oldu.

İsyan ettim, itibardan tasarruf edemeyen mevcut Saray erkanının, Arap ülkelerinden borçlanarak, Merkez Bankasına emanet alıp koydukları yabancı cinsten paraların bir gün, geri ödemesinin geleceğini unutmaması gerekir. Karşılığında neyi ipotek verdiğimizi henüz bilmiyoruz. Tıpkı Düyûn-u Umumiye de olduğu gibi. Bu vatan kolay kazanılmadı, itibardan tasarruf edilmez diyerek ülkemizi ucuza pazarlamaya kimsenin hakkı yok, hangi koltukta oturursanız oturun, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?
Arnavutluk'ta Bektaşilere Vatikan benzeri oluşum hazırlığı: Bektaşi Tarikatı Egemen Devleti.

AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı
Tayland esrarı yeniden yasaklıyor.
İstanbul kirada Avrupa’nın lideri

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE
GRAFİK TASARIMCI ve İKLİM AKTİVİSTİ YASEMİN SAYIBAŞ AKYÜZ İLE SÖYLEŞİ
“…SEYDİMEN”
BABÜR KUZUCUOĞLU

Kadın ve Erkek
MAZRUF
Kayıt Dışı
Uykularım Kaçmakta
AHMAK BİLİMİ

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git