A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

"Ağlayan Çocuk" tablosunun inanılmaz öyküsü...

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 13 Yorum | Yazar Yazan: Aynur Çağlı | 26 Ağustos 2012 08:54:55

1980'li yıllarda Türkiye'de çok sayıda minibüs ve otobüsün camını, dükkan, lokanta ve evin duvarını süsleyen "Ağlayan Çocuk" resmi, son 30 yılda şehir efsanesine dönüştü. Dünya çapında milyonlarca satan gözleri yaşlı masum erkek çocuğu baştan çok sevilmesine karşın, İngiliz boyalı basınının kurnazlığına kurban giderek "uğursuz"" ve "lanetli" damgası yedi.

Binlercesi imha edildi, girdiği her eve yangınları, ölümleri ve hastalıkları beraberinde getirdiği iddia edildi.

Resmin Türkiye’ye Fethullah Gülen’in takma adla yazdığı "Bu ağlamayı dindirmek için yavru" başlıklı yazı ile geldiği söyleniyor. 1 Şubat 1979’da bu yazının yayınlandığı “Sızıntı” dergisinin ilk sayısına kapak olan “Ağlayan Çocuk” tablosu böylece popüler Türk zevkinin simgelerinden biri haline geldi. 70 ve 80’li yıllarda Avustralya’da da çok satıldı.

Hiçbir sanatsal değeri olmayan ve kitlesel tüketim için  seri halde imal edilen ucuz tablolardan biri olan “Ağlayan Çocuk”, İtalyan ressam Bruno Amadio’nun (1911-1981) imzasını taşıyor. Sağlığında Venedik’teki turistlere resim satarak geçinen Amadio’nun bilinen 27 tablosu bulunuyor. 1950’lerden itibaren tüm dünyayı dolaşmaya başlayan resmin yüzlerce farklı versiyonu üretildi. Aslında ela gözlü ve kumral olan çocuk sarışın, mavi gözlü oldu. Ceketinin modeli defalarca değişti, yamalı, yırtık pırtık, fularlı, oldukça şık vs. Cinsiyet değiştirdi, kız oldu. Yaşı küçültüldü veya büyütüldü. Her ülkeye, her talebe, her zevke uysun diye birçok evrimden geçti. Değişmeyen tek şey, gözyaşları ve insanın içini parçalayan acıklı bakışlarıydı.



Piyasaya Giovanni Bragolin adıyla birçok tablo sürdüğü söylenen Amadio, “Ağlayan Çocuk” resminin her baskısından telif hakkı alsaydı herhalde dünyanın en zengin ressamlarından biri olurdu. Resmin inanılmaz başarısı ve milyonlarca evi süslemesi İtalyan ressamı onurlandırmış, mutlu etmiş olmalı. Bu arada ünlü resimden binlerce poster üreten adı sanı belirsiz basımevleri ile dağıtımcıların köşeyi döndüğüne şüphe yok.

Tablonun lanetlenmesine gelince... Herşey İngiltere’deki bir yangınla başladı. İngiliz “The Sun” gazetesinin 4 Eylül 1985’de yayınladığı haberde, maden kasabası Yorkshire’deki bir itfaiyecinin tamamı yanan birçok evde bu posterlerin hiç zarar görmediğini iddia ettiği yazıldı. Bunu gören itfaiyecilerin “Ağlayan Çocuk” resmini asla evlerine sokmadıkları belirtildi. Haberi okuyan resim sahipleri paniğe kapıldılar.

Yangınların çoğu, kötü elektrik sobalarının yatağa, perdeye yakın yerlerde kullanılmasından, ocakların açık bırakılmasından kaynaklanıyordu. O yıllarda İngiltere’nin yoksul mahallelerinde bu posterin 50 bin kopyası satılmıştı. Yangınlar da hep yoksul mahallelerinde çıkıyordu. “The Sun” gazetesinin uyanık editörü, bu saçma sapan iddiaları her defasında başlık yaparak okuyucuları iyice kaygılandırdı. Gazetenin çağrısı üzerine 2500 okuyucu evlerindeki posterleri gazeteye yolladı. Posterler toplu halde yakıldı, fotoğraflar yine ilk sayfada yayınlandı. Hızını alamayan gazete, büyünün bozulması için “resmi vakit geçirmeden başkasına verin, ağlayan kız ve erkek çocuklarını birleştirin ya da birlikte asın” diye akıl veren yazılarla sorumsuz ve ilkel bir tavır sergiledi.

Binlerce insan gazeteyi arayarak kendi yaşadıklarını anlattı. Hikayeler akıl alacak gibi değildi. “Ağlayan Çocuk” resminden geceleri ağlama sesleri geldiği, gözyaşının kan rengine dönüştüğü, resmin durduk yerde titremeye, sallanmaya başladığı türünden söylentiler ortalığı sardı. Sonuçta bu masum poster, lanetli oldu çıktı. Öyle bir lanet ki, yıllardır devam ediyor.

İnternetteki hikayeler de alabildiğince abartılı. Resimdeki çocuğun annesiyle babası bir yangında ölmüş. Ressam, “Bu çocuk durduk yerde, kibrit çakmadan yangın çıkarıyor, sakın ha yanına alma!” şeklindeki uyarılara aldırmadan çocuğu evine almış ve resmini yapmış. Sonra hem stüdyosu, hem de evi yanıp kül olan zavallı ressamın hayatı kaymış.

2008 yılında Şili’deki cadılar bayramının afişinde “Ağlayan Çocuk” resmini kullanmak istediler. Medyumlar Birliği ayağa kalktı, bu tablonun Şili’de 80 kişiye uğursuzluk getirdiğini belirterek derhal yasaklanmasını talep etti. Boşanmalara, ayrılmalara, yaralanmalara yol açtığı söylenen resim, bir kez daha lanetlendi. İnsanlar, başlarına gelen her türlü felaketin faturasını masum postere kesmeye devam ettiler. Tartışma büyüdükçe büyüdü, ülkenin 1 numaralı gazetesi bu anlamsız haberi, “Ağlayan Çocuğun Tüyler Ürpertici Dönüşü” sözleriyle manşete taşıdı.

İngiliz komedyenler hala bu hikayeyle dalga geçiyorlar. Komedyen Ricky Gervais filmini bile yaptı. İtfaiye yetkililerinin bütün yangınların ihmalden, bozuk sobalardan, yanık bırakılan ocaklardan, sigaralardan ve elektrik kontağından kaynaklandığı yönündeki açıklamaları işe yaramadı. “The Sun” gazetesinin cingöz haberleri daha etkili oldu.

Herşeye rağmen bu lanetli poster hala dolaşımda. Fakat ağlayan çocuğun düşmanı kadar seveni de var. Onun gözyaşları ve masum bakışlarıyla huzur bulan, gariban yavruya şefkatle kucak açan bu kesim, “Ağlayan Çocuk” tablosuna sahip çıkmaya devam ediyor.

1985’de iletişim bu denli hızlı olmadığından İngiltere’deki lanetleme furyası Türkiye’de yankı uyandırmadı. Bu resmin asılı olduğu taşıtlar kaza yaptığında, bulunduğu evlerde yangın çıktığında, sahipleri boşandığında, kazaya uğradığında veya hastalanıp öldüğünde resim suçlanabilirdi. Buna benzer saçmalıklara medyada öyle sık rastlanıyor ki. Ucuz sıyırttık galiba. Şimdilik geçmiş olsun!

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 8.2 / 27 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Melahat Günaltay { 22 Nisan 2013 12:59:51 }
Emperyalist ülkelerin çıkarttıkları savaşlarda ağlayan çocuklar mı sebep oluyor dünyadaki kan dökülmesine acaba?
mehmet { 02 Mart 2013 20:33:14 }
çok iyi i ama ben bu konuyu daha araştırmyı düşnüyorum
Leyla Gumus { 27 Ağustos 2012 01:29:18 }
Aynur hanim, yazinizi okurken hem cok eglendim hemde cok uzuldum. Biz insanlar ne zaman dusunen toplum olacagiz ve nezaman okudugumuzu,gordugumuzu, isittigimizi sorgulayacagiz? ne zaman haytamizdaki olan guzelliklerin ve felaketlerin sorumlulugunu uslenecegiz?
Biz insanlar nasil kompleks,garip yartigiz? Belki de insanlarin acikliyamadiklari, anlayamadiklari bi gucun olduguna inanmak rahatlayici ve ozgurluk kilan bi duygu? Belki bi bakima bu kadar sorumluluk selinde bogulmus, caresizlik altinda ezilmis insanlarin boyle bi seye inanmaya ihtiyaclari var? belki boyle bi inanc bizim yukumuzu hafifletiyor? Belki ruh saglimizi koruyor? Belki dunyanin bizden cok, cok buyuk oldugunu kabul etmenin ve ona teslim olmaninin ifadesi?
Diğer Sayfalar: 1. 2.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.
Dünyadaki boykotlar: Kim neyi hedef aldı?

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git