A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Güzelcehisar'dan

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Cemil Eren | 15 Kasım 2009 08:00:46

Dört yıldır yaz aylarında Bartın Güzelcehisarda yaşıyorum. Küçük bir evde kalıyorum. Evin konumu çok güzel. Tepenin üzerinde, terastan denizi görüyorum, Terasla deniz arasında on metre genişliğinde bir bahçe var. Denize inmek için 50- 60 metrelik bir yokuşu inmem gerek. Evi ve köyü çok seviyorum...

Köy Yolunda
 
Güzelcehisar'la Bartın arası 18 km.  Yollar çok virajlı. Arabamı kullanmıyorum. O gün Hisar pansiyona gittim. Ertesi sabah Bartın'a gitmek istiyordum dolmuşla.
 
Hisar pansiyondan dönerken, köy yoluna döndüm. Elli metre kadar gidince karşıma İnkumu dolmuşu çıktı.
 
Kafamda beyaz bir sapka, gömleğim beyaz, şortum da açık renk. Saç sakal zaten beyaz.
 
Elimde özel yapılmış, kıvrım kıvrım süslenmiş bir  baston. Bu yaz bacaklarım güçsüz ve dengem bozuk onun için her yere  elimde bastonla gidiyorum.
 
Minibüsün önüne geçip dur anlamında sağ elimi havaya kaldırdım.
 
Şofür hemen frene bastı,  arabayı durdurdu.
 
İçinde şofürden başka kimse yok.
 
Yanına yaklaştım, genç bir delikanlı.
 
Merakla yüzüme baktı. Yüzünün rengi değişti sanki.
 
Bir şey soracağım.
 
Buyur abi...
 
Yarın sabah Bartına gitmek istiyorum, dolmuşlar nerede duruyor?
 
Delikanlı biraz rahatladı sanki.
 
Abi beni korkuttun.
 
Korkacak ne var?  
 
Yanıt vermedi.
 
 Abi, sabah su saatte caminin yanında ol, dedi. Ben teşekkur ederken de gazladı gitti.
 
Bir kaç gün sonra yine Hisar pansiyona gittim, kızım Zeynep orada kalıyor. Bir masaya oturduk, yemek  yiyeceğiz. Pansiyon sahibi Ahmet öğretmen yanımıza geldi, anlatmaya başladı.
 
Ben gelmeden önce, dolmuş şoförü delikanlı ona köy yolunda karşılaşmamızı anlatmış.
 
'' Akşam üzeri arabayla Bartın’a gidiyordum. Karşıma saçı sakalı beyaz, şapkası, giysileri beyaz, elinde baston bir adam çıktı. İn mi, cin mi anlayamadım. Korkudan ödüm koptu.''  diye
 
Beni görünce de parmağıyla gösterip işte o adam, demiş.  Ahmet beyin hakkımdaki açıklamalarına fazla itibar etmeden kalkıp hemen kalkıp gitmiş.
 
Bu karşılaşma köyde anlatılmış durmuş yaz boyu.
 
 
 
KAYALIKLARDAN
 
 
Köyün sonundaki Güzelcehisar volkanik kayalıklarının fotoğrafını çekiyorum
 
Bastonumu kuma soktum. Akşamüzeri, güneş denize dalmak üzere.
 
Fotoğraf çekerken iki elimi de kullanmam gerek; bir an düşer gibi oldum, çabuk
 
toparlandım.
 
Günübirlik gelenler ayrılmış, kumsalda üç beş kişi kalmış.
 
Genç bir adam, ne yaptığımı merak etmiş olmalı yaklaştı.
 
Güzelcehisar köyünden olduğu belli. Buralar bizden sorulur, der gibi efelenir bir havası var, iyice yanıma sokuldu.
 
Gazeteci misin?
 
Hayır değilim.
 
Sinemacı mısın?
 
Değilim.
 
Peki burada ne yapıyorsun?
 
Fotoğraf çekiyorum.
 
Neyin fotoğrafını çekiyorsun?
 
İyice sorgulamaya başladı.
 
Gel bak sana gostereyim, dedim. Onu, kayalıklarda ilk gözüme çarpan resimli kayanın
 
yanına götürdüm.
 
Bak bakalım burada ne görüyorsun?
 
Kayaya doğru iyice eğilip dikkatle baktı,
 
Kaya görüyorum.  
 
Bu kez kayanın üzerindeki resmi parmağımla çizer gibi gösterdim,
 
Peki şöylece uzanmış bir kadın görmüyor musun?
 
Daha bir dikkatle baktı. Görememişti.
 
Bir daha gösterdim. Bak bu yüzü, gözleri, burnu, ağzı, şu da saçları. 
 
İnanmazca bakıyordu. Sonunda, gördüm dedi, çekinerek, korkmuş gibi.
 
Peki bu kadın kayanın içinde mi?
 
Evet. .
 
Kayanın içinde bir kadın olduğunu duyunca dehşete kapıldı
 
Öyleyse ben gideyim, dedi.
 
Kayadan uzaklaştı. Hızlı adımlarla geldiği yöne yürümeye başladı, kaçar gibi.
Arkasından seslendim, döndü kuşkuyla, korkarca baktı.
 
Sen kimsin?
 
Adını söyledi.
 
Ne iş yapıyorsun?
 
Kumsaldaki yazlık barakaları gösterdi. Orada çalışıyorum.
 
Daha fazla bir şey sormama meydan vermeden döndü gitti.
 
Kayalara sabah akşam her gün gittim resim çekmek için. Işığın uygun oldugu saatlerde. Çünkü bilsayarda bakınca bazılarını yeni keşfediyordum,  onları da ayrıntılı çekmem gerekiyordu.
 
Köylü delikanlıyı kayaların önünde bir daha görmedim.  Ona yalnızca bir kez rastladım, tırmıkla kumları temizliyordu. Beni görmezden geldi. Köyde kaldığım üç buçuk ay içinde benden kaçtı.
 
Sanırım kayalıkların yanına da bir daha gitmedi...  
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 5 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

nail { 17 Nisan 2010 06:54:05 }
bildigim yerler
nihat ziyalan { 15 Kasım 2009 13:01:05 }
ORADAYDIM

usta ressam cemil eren kayalarını görünce tuhaflaştı.

"kayalara gömülmüş çığlıklar kulaklarımda çınlıyor" dediğinde bir düşte gibiydi.

volkanik kayalardı bunlar.

yazıya ek iki sulubaya resimlere bakın.

bunlar on yedisinde ressamların atak, devrimci havasını taşıyor.

güzelcehisar'dan yağlı boya resimler de çıkardı ustamız.

bunlar bence dünya çapında çalışmalar.

elleinden öperim babacığım.

sydney'den dostlukla.

nihat ziyalan
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git