A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Melbourne'dan Ankara'ya Hayır'lı bir Gün

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Deniz Günal | 13 Eylül 2010 09:07:35

Tatiller ve gezmek, günlük yaşamının alışkanlıklarının dışına çıkma, bir silkinip zorunlulukların boğuculuğundan kurtulma olanağı veriyor. Yaşadığından başka bir ülkeye gitmek, o ülkenin dokusuna karışabilmek bir ayrıcalık. Biz anavatanından uzak ülkelerde yerleşmiş göçmenler için tatillerde ana vatana dönmek duygusal yanı ağır ilginç bir deneyim oluyor.

 
İnsan yaşadıklarının yoğunluğuna kendini kaptırmadan biraz dışarıda durup kendine baktığında duygusal hallerinin birbirinden farklılığı, yoğunluğu şaşırtıcı oluyor.

Yıllarca önce ayrıldığım doğduğum kente hep geri dönmüştüm. Bu kez 10 saatlik otobüs yolculuğu boyunca duygularıma baktım. Ayrıldığım kentin hayatımdan çıktığını ve bu kopuşu bir gerçek olarak kabul etmekle birlikte doğal bir süreç olarak algılayıp sindiremediğimi gördüm. Ayrılıkla kopuş donmamıştı. Ben değişmiştim kent değişmişti. Kopuşum derinleşmişti.

Elimde olsa hiç dönmeyebilirdim bu kente. Doğmuştum büyümüştüm ayrılmıştık bitmişti.

Bu kadar yalındı ama böyle yalın olmuyordu geri dönüşüm. Otobüs boyunca yalnızca o kente değil hayatımın o bölümüne de geri dönüyordum sanki…

Kah reddedilmiş bir çocuğun kaçtığı evine dönmesi gibi gergindim.

Kah heyecan içindeydim bildiğim, çok çok iyi bildiğim, bir zamanlar bir uzvum gibi benimsediğim mekanlar vardı onları bulabilecek miydim… ?

Yolculuğa başladığımda bir sonraki durakta inip geri dönmeyi bile düşündüm. Midem bulandı. Ter bastı. Üşüdüm. Sonunda tüm hallerimden sıkıldım. Uyudum. Kente yaklaştığımızda uyandım çevreye bakındım. Her şey yine bambaşka olarak değişmişti. Azgın bir değişimin pençesinde bir kente dönmüştüm. Doğduğum kentin adı vardı izi vardı kendi yoktu. Tıpkı yıllar ince bu kentte doğan Deniz gibi… adı vardı izi vardı ama kendi… o hep değişen kendi neredeydi ki… ?

O sabah aile evinde dinlendikten sonra oğlumla birlikte önce Anıtkabir’e gittik. CHP mitinginden dolayı Tandoğan durağında metro kapılarını açmadı. Beşevlerden taksi ile ulaştık Anıtkabir’e

Daha önce hiç girmediğim bir kapısından girdim. Doğruca önce Ata’nın huzuruna çıkmak istedim. Yorulmadan belleğime hiçbir başka gözlem duygulanma tıkıştırmadan önce… Büyük salona girmek Ata’nın yattığı mezar odasının üstündeki temsili mermer taşın önünde durmak kolonların aralığından Ankara’ya, güneşli mavi ışıklar içindeki tepelerine bakmak dinginleştirdi beni. Her şey değişiyordu. Ama bu mekanda dinginlik, güven, umut, arılık vardı. Tüm değişimlere karşın hepsinin içinde, merkezinde, olan biten herşeyin gözlemcisi ve duru yüreği olan bir mekandı burası.

Oğlumla müzeyi gezdik. Etkilendik. Bilgilenmek insan için hep biraz sarsıcı olmaz mı? Bilgilerin tazelenmesi bile olsa… Sonra dinlenme salonunda çay içtik, pasta yedik, güvercinlere baktık. Sakaların resmini çekmeye çalıştık. Sessiz, temiz, özenli, yalın gerçek bir dinlenme mekanı yaratılmıştı müzenin içinde.

Anıtkabir, temizdi. Yalındı. Görkemliydi ama gösterişsizdi. Tarihe ışık tutan bir mekan olarak özenle korunuyordu. Cumhuriyete ve büyük Ata’ya ne kadar yakışıyordu! Ülkeyi saran ateşli bozuşma hastalığının mikrobu oraya girememişti.

Anıtkabir’de başka bir Kemal’le daha buluştuk. Üniversiteden arkadaşım Kemal Doğan’la… Ateşli bozuşma mikrobunun etkilemediği, duru, gösterişsiz, dingin ama yoğun bir insan… Birlikte aslanlı yoldan Tandoğan’a indik. Miting alanına girdik. Arda, Kemal ve binlerce Ankara’lı , elimizde bayraklar Kemal Kılıcdaroğlu’nu bekledik. Miting alanında burukluk ama umut, kırıklık ama cesaret vardı. Kemal Kılıcdaroğlu’nun kürsüye çıkışı ile dalgalandı mitingi alanı… Burukluktan çok umut, kırıklıktan çok coşku ve sevgi ile aydınlandı meydan… Sevgiyle, umutla, cesaretle bir araya gelmiş binlerce kadın, anneler babalar, çocuklar, gençler, nineler, gaziler, aşıklar… dedik ki:

Doğuda ve Batıda
Kuzeyde ve Güneyde
Bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşcesine
Yürüyeceğiz!

Kılıçdaroğlu dönerken otobüsü yanımızdan geçti. El salladık. El sallıyor, elini yüreğine koyuyordu. Alçakgönüllü, dürüst, dingin kişiliği ile içimizde sevinçli bir heyecan uyandırdı.

Bozuşma mikrobunun zehiri yüreklerimizde. Ellerimizde onu kullanacak güç var.

Yıllar sonra bir daha Ankara’ya dönerken kim bilir, belki de halden hale girmeyeceğim.
 
Bozuşmadan kokuşmadan çoğalacak yurdumun sokakları.

Geçmiş dingin bir bilgeliğe, yaşanan gün sevinçle saygıyla var edilen paylaşımlara,
gelecek heyecanla umuda çağrışımlar yaptıracak…

Kim bilir?
 
10 Eylül 2010
İzmir

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

Suriyeli Kürtler silah bırakmaya karşı
Gazze'de üç günde 21 çocuk açlıktan öldü.
Türkiye, İsrail'e karşı eylem planını neden imzalamadı?
ABD, gözaltındaki göçmen sayısını 100 bine çıkarmak için çadır kampları kuruyor.
11 milyon mülteci insani yardıma erişemeyecek.

Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?
Elon Musk yeni parti kurduğunu duyurdu…
Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.

Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?
Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

BABAM
YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?

DEVLET NEDİR
Kim Kimi Kandırmakta
LOZAN (Lousanne)
KORE...
DOĞUM ORANI

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git