Tiyatromuzun büyük ustası, Şehir Tiyatroları'nı kurumsallaştıran Muhsin Ertuğrul'un ölümünün 33.yılında, yüzlerce sanatçı, Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde "Seyirci uyuma tiyatrona sahip çık" dedi. "Şehir Tiyatroları yok edilemez" diyen yüzlerce sanatçı ve tiyatrosever hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı hem de Şehir Tiyatroları'nın yeni yönetmeliğini protesto etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün "Devlet eliyle tiyatro olmaz, özelleştireceğiz" sözü de eylemin ateşleyicisi oldu.

Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde oturma eylemi de yapan katılımcılar uzun ve derin bir Yuh! çekti. Fırat Tanış ve Güvenç Dağüstün şarkılar söylediği gecede halay da çekildi. Eylemde, “Muhafazarlara karşı özgür sanatı “muhafaza” edeceğiz”, “Karanlığa karşı omuz omuza”,  ,“Korkuya karşı özgür tiyatro” yazılı pankartlar taşındı.

ŞT’nin 50 yıllık oyuncusu Aliye Uzunatağan Başbakana seslendiği konuşmasında “Bugün özel tiyatrolar varsa ŞT sayesindedir. Bugün bütün salonlar doluysa ilk tohumları Muhsin Ertuğrul atmıştır” dedi. Partizan bir dayatmayla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen sanatçılar kaygılı ve üzüntülü olduklarını belirterek tiyatronun piyasanın koşullarına bırakılmaması gerektiğini söylediler.

Genco Erkal, tiyatroları özelleştirmenin tiyatroyu piyasa koşullarına terketmek anlamına geldiği belirterek “Bütün dünyanın herhangi bir uygar ülkesinde bir Başbakan Şehir Tiyatrosu’nu özelleştireceğim derse kendisiyle alay ederler. Bu bütünüyle abes bir durum. Tiyatroları özelleştirirseniz o zaman ticari müesse haline gelir, gişe kaygısıyla tiyatro yapılır. Ödenekli tiyatroların görevi yeni yazarlar yetiştirmek, klasikleri uyarlamak, oynamaktır. Özel TV’lerin haline bakarsak ne olacağını anlarız. Tiyatro sanatının kendi kuralları vardır. Devlet ve belediyeler kar amacı gütmeden tiyatronun özgürlüğüne saygı duyarak destek olmalıdır” dedi.

Şehir Tiyatroları yönetmeni Ragıp Yavuz da “Bütün bu oluşum asla yalnız başına sanata yapılan müdahale olarak görmüyorum. Türkiye’de tüm özgürlüklerin yok edilme operasyonlarının bir yansıması olarak görüyorum” dedi. Yönetmen, oyuncu Murat Daltaban da ödenekli tiyatroların özelleştirilmesinin halkın tiyatroyla ilişkisini koparmak anlamına geldiğini öyledi.

‘Sanatçıyla kavga siyasetçiyi bitirir’

BDP İstanbul Milletvekili ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK)  sözcüsü Sebahat Tuncel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve TKP Merkez Komite üyesi Aydemir Güler de sanatçıların  eylemine destek verdi.

Sebahat Tuncel, konuşmasında, kendi kurumlarıyla ilgili sanatçıların söz söylemesi gerektiğini belirterek, Türkiye’de her konuda iktidarın konuştuğunu ifade etti. Tuncel, “Siz bazı politik kararlar verebilirsiniz ama aldığınız kararları o sosyal çevreyle, toplumla tartışmadan veremezsiniz. Neye göre özelleştirme kararı almış hiç belli değil” dedi. HDK olarak sanatçıların yanında yer aldıklarını söyleyen Tuncel, “Başbakan her şeyi yapacağım diyor. Yapamazsın. Biz burada olduğumuz sürece yapamazsın. Başbakan bilmiyor ki bu ülkede devrimci, demokrat sanatçılar da var” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, Başbakanın “Siz kendinizi ne sanıyorsunuz” sözünü hatırlatarak, “Eğer bir ülkenin Başbakanı çıkıpta siz kendinizi ne sanıyorsunuz diye sorarsa verilecek yanıt çok basit: Onlar sanatçılar kendilerini başka bişey sanmıyorlar” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, bir ülkenin çağdaş olabilmesi için sadece kişibaşına düşen gelirin yeterli olmadığını belirterek, “Çağdaşlık sinemadır, tiyatrodur, heykeldir, gazetedir... Eğer siz çağdaş olacaksanız sanata verdiğiniz önemle çağdaş olabilirsiniz. Sanatı önemsemez ve garipserseniz, çağdaş insanlar da size geri kafalı derler” dedi. Kılıçdaroğlu, bir siyasetçinin herkesle kavga edebileceğini ancak bir sanatçıyla kavga etmesi durumunda siyasetçinin sonunu getireceğini vurguladı.

Başbakan'a eleştirmenlerden tepki

Başbakan Erdoğan, 'Devlet eliyle tiyatroculuk olmaz. Ben Kadir Bey'i tebrik ediyorum ve aynı şeyi şu anda Bakanlar Kurulu'na getireceğim. Özel bir yönetim değil, tiyatroları özelleştirmeye götürüyorum'' sözleri ile igili Türkiye Eleştirmenler Birliği (TEB) Başkanı Üstün Akmen bir açıklama yaptı:

“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünyadan bihaber… Anlaşılan tiyatro sanatını da rant alanına teslim etmeyi planlıyorlar. Devlet eliyle tiyatro olmazmış! Kim demiş? Bal gibi olur. Esas, tiyatroların özelleştirilmesinin düşüncesi bile kültürel cinayet suçu işlemek kapsamına girer. Çünkü hiçbir özel tiyatro devlet tiyatrosu çapında bir yapıma cesaret edemez, onca ile gidip halkın ayağına tiyatro götüremez. İngiltere National Theatre’ı, Fransa Comedie Française’i özelleştiriyor mu? Düşünmüyor bile! Çünkü tiyatroların özelleştirilmesi tiyatro sanatının idam fermanıdır. Devletin o kadar lüzumsuz harcaması, israfı varken tiyatroyu yük saymasını hiç kuşkum yok çok amaçlı bir düşünce olarak görüyor ve yorumluyorum. Bu hizmet, devletin boynunun borcudur. Zırhlı koruma araçları, binlerce koruma, seçim meydanlarındaki estetik yoksunu bayraklar masraf olmuyor da, tiyatro mu devlete çok geldi? Tiyatroların özelleştirilmesi demek ”Sanatın içine tüküreyim”, “Ucubeyi yıkın” zihniyetinin sanata bakış açısının canlı fotoğrafıdır.”

Kaynak : cumhuriyet.com.tr