A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir Oyum Var...

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 4 Yorum | Yazar Yazan: Ferruh Dinçkal | 17 Mart 2008 09:45:39

Yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları da oy kullanacakmış. Türkiye'de yaşamaya devam eden 70 milyonun kaderini belirleyecek olan seçimlerde yurtdışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları niye oy kullanmak ister ki?

Belki asıl soru şu: Niçin oy kullanılır?
 
 
Bence yanıt basit. Bir ülkede ki o ülke seçme seçilme hakkı varsa her yurttaş ülkenin ve buna bağlı olarak kendi gelecegini gönlendirebilmek için düşüncelerine uygun olanı değil genelde önüne konulanlardan birini seçer.
 
 
Neden seçme hakkı yurttaşa tanınır ve yurtaş bu hakkı kullanır?
 
 
Çünkü bu yurttaş ülkesine değer katar. Üretir, vergi verir, kendi ve çocuklarının gelecegini düşünür.
 
 
Yurttaş bu hakkını neden kullanır? Hayatında olabilecek iyi vaya kötü gelişmeleri bir ölcüde bir ölçüde etkileyebilmek ister ya da etilediğini sanır.
 
 
Sanırım buraya dek yazılanlara eklenecek çok şey vardır ama ana temaya kimsenin bir diyeceği yoktur.
 
 
Öyleyse, Türkiye Cumhuriyetine vergi ödemeyen, topraklarında mal varlığı olmayan, ülkeye hiç bir değer katmayan, yalnızca ülkede yurttaşlık numarası kalmış, yıllardır yurt dışında yaşayan ve dönmeyi de düşünmeyen arkadaşa neden oy hakkı verilir, o da niye kullanır?
 
 
Hayatımı geçirdiğim, gelişmelerinden doğrudan ve dolaylı etkilendiğim Avustralya’da bir yurttaş olarak oyumu tüm seçimlerde hiç sektirmeden kullanıyorum.
 
 
Ama ille de bir başka ülkenin seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olmam gerekiyorsa, yürüttüğü politikalar ile hayatımın her aşamasınaa doğrudan etki eden, keyfi bir biçimde müdahalede bulunabilen Amerika Birleşik Devletleri seçimlerinde oy kullanmak istiyorum.
 
 
Evet! Türkiye ya da Avustralya hükümetlerinin yaptıkları seçimlerden daha fazla ABD hükümetlerinin seçimlerinden etkilendiğime göre, ABD seçimlerinde oy kullanma hakkımı istiyorum!
 
 
ABD’de başlayan ekonomik kriz, Beyaz Sarayda alınan savaş kararları, petrol fiyatları, bir valinin kimle yattığı, hangi polisin hangi aracı  takip edip nasıl yakaladığı, hayvanat bahçesinde hangi aslanın doğurduğu… Hepsi ilgi alanıma düzenli ve yoğun olarak sunulmakta.
 

ABD gibi, küresel terör örgütler de eylemleri ile günümü doğrudan etkileme, tüm yaşamımı trajik olarak değiştirebilme olasılığına, gücüne sahipler.

 
Ödediğim vergilerin buharlaşmasına, yeni yasal düzenlemelerle yurttaşlık haklarımın özgürlüklerimin kısıtlanmasına ortam hazırlıyor, neden oluyorlar. Bu terör örgütlerde uygun olması halinde OY kullanabilmek istiyorum.

 
Yetkili ve yetkisizlere duyrulur….


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 10 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Levent Uzunlar { 13 Nisan 2010 03:35:24 }
Yaaa aynen öyle!!Yazıyı yazdık,artık biz de yazarız!! Aykut Yazgan Bey, ben yazınızın tek kelimesine tek kelime edemem,böölece kalsın. Ancak, bir başlık-bir mahlas hediye etmezsem olur mu? Olmaaaaz!! Başlık:Laf ı Güzaf. Mahlas:Liberal/Demokrat!! Ben yapışır diyorum,hediyem olsun,hayırlara vesile olsun:))
mustafacan { 07 Nisan 2010 07:12:20 }
çok iğrenç
nesli { 28 Mart 2008 03:54:53 }
Hic bir secimde ille de oy kullanicam diye bi kaprisim olmadiysa da simdiye kadar "ABD secimlerinde oy kullanmak" cok cazip geldi. Bu arada ABD'ye kapatma davasi acmak mumkun mudur acaba?
aykut yazgan { 18 Mart 2008 07:37:06 }
tamam abi...
bir oyun var...
sevin de kimseye söyleme !..
hepimizin bir oyu var..
hepimiz zamanı geldiğinde "anamızın ak sütü gibi" (bu her ne demkse ?) götürüp tahta sandığa emanet ediyoruz...
böylece demokrasi YAPIYORUZ !.

eskiden böyle miydi?
ne gezeer..
önceleri başbuğular vardı..
kırallar ve tiranlar, padişahlar ve imparatorlar..
ondan önce firavunlar...

o zamanlarda insanlık rahatlık mı gördü?
yoo..
haşa..
buyurgan ne derse o olurdu.
insan ( yani insan tabir edilen mahluk) yukardaki, ya da yukardakiler ne derse o olurdu..

sonra nasıl olduysa milletin gözü açıldı ..
1789 falan..
halk ayaklanması diyorlar ama sen inanma..
gerisinde dört, bilemedim beş yumurta kafanın örgütleyip kotardığı adi bir isyan..
onların ardından da fransızların deyimi ile bir sürü "sans culotte"..
yani donsuz !..

tutmasaydı ne olurdu?
kıral bir ikinci bastil daha inşaa ettirmek zorunda kalırdı..
ama tuttu..

tutan ne?
halk idaresi !..
yani şöyle bir gözünün önüne getir..
koskoca bir piramit.. tersine çevrilmis.. baş en aşağıda.. piramidin tavanı ise göklere yükselmiş..

daha sonra piramit devrilmiş...
eee.. bütün fizik kurallarına aykırı..
bir piramit tepesi üzerinde akrobat gibi durabilir mi?

sonuçta: birinci cumhuriyet, ikinci cumhuriyet, napolyon, de gaulle vesaire..

şimdi diyeceksin ki bizim "donsuzlara" ne oldu..
onlara "demokrasi" oldu. (çarptı!)
dünyanın dört bir yanında dört ya da beş senede bir, kendilerine EMPOZE edilen bir kağıt parçasını sandığa atmakakla mükelleftirler...
bu da onları çok mutlu ediyor..
kendilerine verilen DEMOKRASİ payesi ile sanki bir halt yemiş gibi sandıktan ayrılırken ferah, mutlu, mütebessim bir yüz ifadesi ve GÖREVİNİ yapmanın ve özgür (!) olmanın bilinci içersinde....

kimse 1789'dan önceki tiyatronun sürüp gittiğinin farkında değil..
ter ter tepiniyorlar.. DEMOKRASİ..DEMOKRASİ..
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git