A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İSTİHAB HADDİ

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 28 Haziran 2024 13:24:05

Ankara’da belediyenin toplu taşıma otobüslerinin depolandığı bir yer vardı Sıhhiye semtinde. Boynuzlu diye adlandırdığımız elektrikli otobüsler vardı. Ulus – Bakanlıklar hattı ve Dikimevi - Bahçelievler semtleri arasında yolcu taşırdı. O tarihte Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde, Büyük Millet Meclisi arkasında barakalarda ders görürdük. Kimya ve diğer laboratuvarlar ısı merkezi binasının arkasındaki binanın içinde bulunurdu. Hatta kütüphanemiz de bu binanın içindeydi. Oturduğumuz evden okula otobüslerle giderdik. Belediye otobüslerinde şoförden başka bir de bilet kesen görevli bulunurdu.

Elinde birkaç değişik bileti tomarla tutardı, öğrenci, tam bilet, bir de mesafeye göre değişik ücret gösteren biletlerin ücretini, serbest olan eli ile toplardı.



Belindeki para torbasına topladığı ücreti koyarken akrobatik hareketlerle kah tutunma demirini tutar, kah para uzatanlara elini uzatıp parayı alır, kimi zaman paranın üstünü yolcuya ulaştırmaya çalışırdı. Bilet kesen kişiye ‘BİLETÇİ’ denirdi. Otobüs yola revan olduğu sürece biletçi, dengede durmada harikalar yaratırdı. Sadece onu seyrederken bile zamanın nasıl geçtiğini fark edemezdik. Otobüs şoförünün mekanı şimdiki gibi pek korunaklı değildi, bu nedenle dolu otobüse binmek isteyen yolcuların sıkışabilmesi için şoför ayağa kalkar ‘Ortaya Doğru Yürüyelim Beyler‘ diye bağırırdı. Şoförün bulunduğu yerin hemen üzerinde bir plaka vardı.

**Yolcu Kapasitesi:** Oturarak 28, Ayakta 52.

Kanımca bu rakamlar o otobüsün taşıma kapasitesini göstermekteydi. Kaba bir hesap yaparsak kişi başı 70 kilo dersek, 80 yolcunun toplamda 5600 kg taşıma kapasitesi olduğunu anlamış olurduk.

 Ancak biz bu otobüslere 80'den fazla yolcu olarak itişe kakışa girer, bu sıkışıklıkta nefes almada bile zorluk çekerdik. Sadece otobüslerde mi bu istihab haddi yazılır, taşıma yapan bütün vasıtalarda bu rakamlar verilirdi.

Vapurlarda bile yolcu sayısına göre cankurtaran simidi bulunur.

Şimdi İstanbul’da yolcu taşımak için işletilen motorlarda bile taşınabilir yolcu kapasitesi büyük rakamlarla verilmekte.

Gemilerde ise filikalar bulunur ve bu filikalara ihtiyaç halinde binecek yolcu kapasitesi belirtilir. Bu rakamı aştığınızda teknenin tehlikeye maruz kalıp, batma riski olduğunu biliriz. Trenlerde ise sadece oturacak yolcu haricinde trende ayakta seyahat etmeniz mümkün değildir. Trenlere ayakta yolculuk etmeye razı olsanız bile binemezsiniz.

Uçaklarda da durum aynıdır. Oturulacak yer kadar yolcu alırlar uçağa. Pilot, uçağı çalıştırmadan evvel yolcu ağırlığını ve kargo ağırlığını hesap etmek mecburiyetindedir. Kalkışta nasıl bir güçle kalkması gerektiğini bilmesi, olmazsa olmaz bir değerdir.

Rahmetli Ata, Ankara başkent olduğunda bir Alman şehircilik uzmanı getirtmiş. Ankara’nın 50-70 senelik gelişmesi üzerine plan çizdirmiş. Yapılan hesaplamada 70 senelik ileriye doğru projeksiyonda değer 275,000 nüfusa sahip olacağı tahmin edilmiş. Bugün Ankara 6 milyon nüfusa sahip.

Yine okul çağlarımdan hatırlarım, İstanbul ise 1950'li yıllarda 1.166.000 nüfusa sahip bir şehirdi. Geçen 70 sene içinde ulaştığı nüfus 15.5 milyon. Bu kadar hızlı büyüyen bir şehrin, bir iki yerleşim yeri haricinde, bilhassa Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu’dan göçle bu rakama ulaştığına inanmaktayım. Dragos ve Adalar’ın bu göçlerden fazla nasip almadığını görmekteyiz. Adalarda ve Dragos beldelerinde yeni inşaata ve yüksek binalara müsaade olmadığından, buraların kurtarılmış yerler olmasına sevinmekteyim. Dilerim daha uzun seneler bu durum değişmez.

İstanbul’da adaların da bir insan konuk etme kapasitesi olması gerektiğine inanmaktayım. Bilhassa Bayram Tatillerinde İstanbul’da bütün ulaşım ücretsiz denilince, ADALAR’a bir insan seli akmakta. Sanki İstanbul’da, gidilecek tek yerin ADALAR olduğuna inanan yüz binlerce insan, Adalar’a akmakta. Adalar’ın bu kadar insanı kaldırabilecek kapasitesi olmadığına inanmaktayım. Binlerce insana hizmet verebilecek 1 tuvaletin olduğu bir yere, insanların akmasına müsaade eden yönetimlere lanet okumaktayım.

Adalarda evvelden faytonlar ve eşekler vardı. Önce eşeklerin varlığına son verilip, bisikletler bu boşluğu doldurarak hizmet vermeye başladı. Daha sonra faytonlara itiraz edildi. Atların kötü koşullarda yaşam sürdüğünü ve barınaklarda olumsuz koşullarda bulunduğunu söylediler. Faytonların hizmet vermesi sonlandırıldı. Bunların yerine elektrikli araçların sayıları patladı. Sahillere bisiklet, eşya taşıyan el arabaları ve diğer araçlar ancak polisten müsaade alarak girerdi.

Şimdi ise bu araçlar her yerde kontrolsüz dolaşmakta. Hafta sonları kontrolsüz artan nüfusa hizmet etme adına bisiklet, pilli araçlar ve şimdi ise belediyenin pilli taksi ve bilhassa elektrikli MİNİBÜS’leri, ana yolları kaplamakta. Adalarda yaya kaldırımı genelde kifayetsiz olduğundan, insanlar yollarda yürürler. Bu MİNİBÜS’lerin bu yollara yakışmamakta ve hareket halinde insanların arasında ciddi tehlike yarattığından, ADALAR’ın nostaljik yapısını bozduğuna inanmaktayım.

Adaların da araçlar gibi misafir kabul etme kapasitesi olması gerekir. Her vapur bileti alanın bu adaya girmemesi gerekir. Siz BELEDİYE BAŞKANLARI’na, İstihab Haddi üzerinde insanın bu adalara taşınmaması gerekir diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

Suriyeli Kürtler silah bırakmaya karşı
Gazze'de üç günde 21 çocuk açlıktan öldü.
Türkiye, İsrail'e karşı eylem planını neden imzalamadı?
ABD, gözaltındaki göçmen sayısını 100 bine çıkarmak için çadır kampları kuruyor.
11 milyon mülteci insani yardıma erişemeyecek.

Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?
Elon Musk yeni parti kurduğunu duyurdu…
Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.

Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?
Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

BABAM
YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?

DEVLET NEDİR
Kim Kimi Kandırmakta
LOZAN (Lousanne)
KORE...
DOĞUM ORANI

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git