A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Güney Afrika'da Yabancı Düşmanlığı

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | 31 Temmuz 2008 02:35:36

Gauteng "Altın Ülkesi" demek. 120 yıl önce altın bulunduğu günden bu yana, Güney Afrika'nın bu en zengin bölgesi göçmen işçiler için bir cazibe merkezi. Evlerini terk etmek zorunda kalan göçmenler kamplarda yaşıyor Bölgenin kalbi Johannesburg, 1880'lerde bu bölgedeki küçük bir maden kasabasıyken şimdi dünyanın en zengin kentlerinden biri.

Son yıllarda, buraya akan yabancı işçi sayısı giderek artıyor. Özellikle de ülkelerindeki siyasi ve ekonomik krizden kaçan Zimbabveli göçmenlerin sayısında büyük bir artış var. Bazı tahminlere göre şu anda Güney Afrika'daki Zimbabvelilerin sayısı üç milyona varıyor.


Zimbabveliler, sık sık Güney Afrika'da suç olaylarının artmasından sorumlu tutuluyor. Fakat, son iki hafta içinde yaşanan şiddetin altında yatan en büyük faktör, bu ülkenin en yoksullarıyla yabancı göçmenler arasında iş ve kaynaklar konusunda yaşanan rekabet.


Bölgede işsizlik yüzde 25 düzeyinde. Hükümet, onlarca yıl süren ırk ayrımcılığı rejiminin mirasını silip işsizliği ortadan kaldıramayınca, öfke yabancı işçilerin başına patladı.


Yohannesburg'a arabayla yarım saat mesafede altın madenlerinin bulunduğu Primrose bölgesine gittim.





Primrose polis karakolunun karşısındaki arsaya, bin kadar Zimbabveli ve Mozambikli sığınmış. Yakındaki gecekondularından sürülüp atılmışlar.


Bütün Güney Afrika kentlerinin çeperlerinde görebileceğiniz bu gecekondu mahalleleri, teneke levhalardan yapılma derme çatma sefil kulübelerden oluşuyor.


Ama beterin beteri var. Karakolun karşısındaki arsada bekleşen bu göçmenler için gecekondular şu anda birer saray gibi görünüyor olmalı. Soğukta, açık havada, az sayıda battaniye ve çok az yiyecekle hayatta kalmaya çalışıyorlar. Dünyanın en zengin kentlerinden birinin dibinde, altın madenlerinin üzerinde.


Ben oradayken, Güney Afrika hükümetinden üç bakan göçmenleri ziyarete geldi. Bakanlardan biri ortaya konan bir iskemleye tırmanıp çevresini saran yabancılara konuşma yapıyor.


Primrose'u ziyaret eden bakanların göçmenlere mesajının özü şu: "Güney Afrika, içinde yaşayan herkese aittir." Yabancıların devlet tarafından korunacağını, kendilerine geçici barınaklar sağlanacağını, ve yasa dışı yollarla bile gelmiş olsalar kimsenin sınır dışı edilmeyeceğini söylüyorlar.


Güney Afrika hükümetinin yaşı biraz daha ileri olan bakanları, sürgünde yaşamanın ne demek olduğunu iyi bilir. 1960'lı yıllarda bir çoğu Zambia, Mozambik ve Zimbabve gibi ülkelerde siyasi mülteci olarak zor yıllar geçirdi.


Bugün hükümeti oluşturan Afrika Ulusal Kongresi'nin üyeleri, bu sürgün yılları boyunca ve ülkelerindeki beyaz, ırk ayrımcı rejime karşı mücadelelerinde, Afrika halkları ve hükümetlerinden büyük destek gördüler. Onun için bugün halk arasında yaygınlaşan yabancı düşmanlığını anlamakta büyük güçlük çekiyorlar.


Ama Apartheid rejiminden sonra doğup büyüyen işsiz genç Güney Afrikalılar için, Afrika'nın bir zamanlar Güney Afrikalı muhaliflere vermiş olduğu desteğin çok bir anlamı yok. Onların derdi, iş ve ekmek bulmak ve çoğu kalifiye olan göçmen işçilerin, işlerini ve ekmeklerini ellerinden aldıklarını düşünüyor, onlara düşman oluyorlar.


Primrose'da, sandalyenin üzerinde konuşma yapan bakanın çevresindeki kalabalığın arasına karışıyor ve Abel Masingwe ile tanışıyorum.


Abel Mozambik'in sahil kasabası İnhambane'den. Primrose'daki bu derme çatma kampa, birkaç gün önce gelmiş. Sol gözünün üzerine atılmış dikişler, uğradığı saldırının izleri. Mozambik'e geri dönmek istiyor aslında. Ama şu anda Güney Afrika hükümetinin hızla harekete geçerek bu krize son vermesini bekliyor.


Güney Afrika 750 gün sonra, 2010 futbol kupasına ev sahipliği yapacak ve dünya kamuoyunun gözleri ülkeye çevrilecek. Hükümet böylesi kritik bir döneme yabancı düşmanlığı kriziyle girmemek için elinden geleni yapmaya hazırlanıyor.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.
Dünyadaki boykotlar: Kim neyi hedef aldı?

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git