A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Öğretmenler Öğrencileri Bozar.

Kategori Kategori: Berlin Günceleri | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gültekin Emre | 03 Kasım 2009 06:45:12

İlk kez bir butiğin açılışına gittik dün akşamüstü. Daha çok gelinlik satılan, Berlin'de de bu tür lüks işyerleri açılıyor epeydir. Berlin'in, bizlere yansıyan, farklı bir kesimi olduğunu burada daha iyi gördüm. Açılışa gönderilen çiçeklerden de anlaşılıyordu bu. Aslında bunu adlandırmam hiç de kolay değil, dilimin ucuna mafya gelse de (bu değil demek istediğim), bar-pavyon kesimi havası hakimdi gelenlerin duruşuna.

Berlin Günceleri  5 –  11 Ekim 2009
 

5 Ekim, Pazartesi
 
Dünya Öğretmenler Günüymüş bugün. Kaç yılın öğretmeninin haberi yok bu günden!
 
Okuldakilerin de haberi yoktu ki, kimse bir şey söylemedi bugün. Öğretmen denince Thomas Bernhard’ın Eski Ustalar romanındaki öğretmenlere, devlet memurlarına ve devlete topyekün yüklenmesi aklıma geliyor.
 
“Öğretmenler öğrencileri bozar, doğru olan da bu, bu yüzyıllardır süregelen bir gerçek ve Avusturyalı öğretmenler de daha başından beri öğrencilerdeki sanat zevkini mahveder...”
 
Avusturyalı yazar şöyle devam ediyor:
 
“Öğretmenler sanatın ne olduğunu bilmezler, böylece de öğrencilerine anlatamaz ve sanatın ne olduğunu öğretemezler ve onları sanata doğru değil de, sanatın dışına iterler...”
 
“Öğretmenler devletin yamaklarıdır...”
 
Öğretmenler derken, Avusturyalıları imliyor elbette. Devlet de kendi devleti ama onun bu keskin yargıları tüm ülkeler için geçerli de olabilir.
 
 
6 Ekim, Salı
 
Dün Rahime’yle mantı yapmıştık. (Emre ile Belinda  gelemeyince bugüne kalmıştı.) Rahime mantının hamurunu açıyor, kesiyor ve içini koyuyor. Ben de hızla, o öteki hamuru açarken kapatıyorum.
 
Elim öyle alıştı ki, hiç zorluk çekmediğim gibi bohça da kapatabiliyorum. İlk evlendiğimiz günlerden beri mantı kapatmayı hep sevdim. Yemek mi mantı mı sevdiğimden bu, bilmiyorum.
 
Mutfak, zaten evin çalışma odamdan sonra en sevdiğim yeri. Mutfağa divan koyanları, yemek kokuları içinde televizyon seyredenleri çok iyi anlıyorum. Onlar da mutfağı sevdiklerinden orayı hep yaşadıkları bir mekân haline getirmişler uzanarak, yatarak, televizyona bakarak ve yemek yiyerek.
 
Mantıyı bugün yedik. Salatayı yine ben hazırladım kekikli, kırmızı turplu, siyah zeytinli... 
 
 
7 Ekim, Çarşamba
 
Üç yıldan fazla her ay yazdığım Kaçak Yayın’daki yazılarımı toparlıyorum Kardeş Resimler dosyam için. Berlin’in kültür yaşamının bize yansımasını ele almaya çalışmıştım o yazılarımda. Ayrıca önemli sergilere, etkinliklere de değinme fırsatı bulmuştum. Şimdi resim, ressam, sergi yazılarımı bir araya getirirken bu yazılarımı almamak olmazdı. Kimi ufak düzeltmeleri de yaparak dosyaladım seçtiğim yazıları. Bu yazılar kuru haber yazıları değil, tersine basbayağı edebi denemeler! Onun için bu denemelerin yeri öteki resim, ressam, sergi yazılarının yanı.
 
 
8 Ekim, Perşembe
 
Bugün yağmurla uyandık. Yağmura şemsiyem de kâr etmedi, öyle şiddetli yağıyordu. Buna rağmen kanal boyundan yürüdüm otobüsün o nemli, sıkışık havasında boğulmamak için. Paçalarım ıslandı yalnızca. Okuldan eve dönerken sanki hiç yağmur yağmamış gibi her yer kupkuruydu; üstelik günlük güneşlik.
 
 
9 Ekim, Cuma
 
Almanlar bir Nobel Edebiyat Ödülü daha kaptılar. Romen asıllı Herta Müller’in oldu bu yılki ödül. Ülkesindeki diktatörlük dönemlerini ve yaşadıkları, baskı ve yoksulluğu edebi bir dile anlatmayı başardığı için hak kazanmış bu ödüle. Ondan bir şey okumadım ama okumam farz oldu elbette.
 
 
10 Ekim, Cumartesi
 
Odamı düzelttim bugün. Oraya buraya saçılmış kitapları, dergileri, gazete ve gazete kesiklerini yeniden gözden geçirip atılacakları attım, saklanacakları dosyalara koydum. Dergi ve kitapları da pencere kenarına dizdim. Kâğıtlarımı, şiir ipuçlarını, notlarımı da dosyaya koydum. Kim bilir bu yazı ve notlardan neler çıkacak ya da hiçbir şey çıkmayacak.
 
 
11 Ekim, Pazar
 
İlk kez bir butiğin açılışına gittik dün akşamüstü. Daha çok gelinlik satılan, Berlin’de de bu tür lüks işyerleri açılıyor epeydir.
 
Berlin’in, bizlere yansıyan, farklı bir kesimi olduğunu burada daha iyi gördüm. Açılışa gönderilen çiçeklerden de anlaşılıyordu bu. Aslında bunu adlandırmam hiç de kolay değil, dilimin ucuna mafya gelse de (bu değil demek istediğim), bar-pavyon kesimi havası hakimdi gelenlerin duruşuna. Bunun nasıl bir şey olduğunu anlatması ise kolay değil. Göbekli, altın kolye ve künyeli, saçları briyantinli  adamların yanında, yırtmaçları oyluklarına kadar cesurca açılan, sırtları iyice açık ve göğüsleri iyice dikleştirilmiş (sıktırılmış), saçları ve makyajları abartılı kadınlar... bende bu izlenimi bıraktı.
 
Sanatsal hiçbir şey yoktu ortada ama sunum ve davranışlar hep sanatsalmış gibiydi. İşte o açılışta gördüm Berlin’de yayımlanan, ücretsiz dağıtılan magazin dergilerini.
 
Pasha, tümüyle Almanca ve reklama dayalı. Tarkan’a, Sibel Can’a ve Seda Sayan’a ilişkin bilgilerin yanında ıvır zıvır magazin haberler de yer almış.
 
Aylık Kültür ve  Magazin Dergisi Gençlik, yedi yıldır yayımlanıyormuş da benim hiç haberim olmamış. Reklamların arasına bir iki tiyatro, konser haberi sıkıştırılmış. Gençliğin alacağı hiçbir şey bu dergiden ama adı Gençlik, işte!
 
Hey Berlin’in kaç sayı çıktığı belli değil. Bar-pavyon, diskotek, lokanta reklamlarının yanında buralara giden gençlerin fotoğraflarına da yer verilmiş.”Çok Güzel Hareketler Bunlar”, “Sezen Aksu Konseri”, “Kolbastı Gecesi” haberleri fotoğraflarla haber yapılmış.
 
Bir de Merhaba var. Magazin ağırlıklı ama ötekilerden bir gömlek daha iyi. O da bedava dağıtılıyor ve bol reklamlı. Bu dergiyi de her zaman göremiyorum. Bu dergileri çöpe atmıyorum, Berlin arşivime kaldırıyorum.
 
Berlin’de bizimkilerin yayımladığı ciddi bir kültür-sanat-şiir dergisi yok ne yazık ki. Magazin toplumun her alına yayıldığı için şimdi ilgi bu tür dergilere.Üstelik bedava, üstelik kendi fotoğraflarını görme şansları da var. Ama, bomboş işte!
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Düşen İHA’lar, Yükselen Gölge Savaş: Türkiye Semalarında Rus İstihbaratının Sessiz İşgali ve Egemenlik Krizi
Yağmurlu Bir Bayrampaşa Sabahında Orta Asya’dan Uzakdoğu’ya Uzanan Bir Hat
Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi

İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti güvenlik işbirliğini derinleştiriyor.
Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Avatar’ın Ormanları, Betonun Gölgesi: Kadıköy ve Bayrampaşa Arasında Hayatın Gerçekliği Üzerine
Timsahın Yerine Çığlık: Ekoloji, Moda ve Kapitalizmin Yeni Masalı
Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git