A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bir Zamanlar Mazi

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 08 Mart 2012 14:57:25

Memeleketin birinde bir adam çıkar, "Benim bu ülkede ideallerim var, bu nedenle burayı ben yöneteceğim" diye konuşur. Bu ideallerinin uğruna katılımda bulunacak kişi ve kurumları, kayıtlı olsun olmasın cihada çağırır. "Bağrımız siper olacak, kubbeler kalkan, alemler mızrak, beni seven benle gelsin" diye hutbe okur. Kimseden korkmadığı belli olan bu adamın arkasında malum cemaatler bulunur.

Adam kalkar doğru Hikmetyan’ın yanına gidip, dizi dibinde şefaat ister.  Oradan aldığı güçle ayrıca ‘’Gün gelecek bütün kadınlar başlarını örtecek’’ diyecek kadar arkasında kuvvet oluşturduğu söylenir. Kimsenin inanmadığı bu konuşmayı, daha da ileriye götürerek şeriat çağrısı yaptığı gerekçesi ile hakkında dava bile açılır. Sonunda mahkumiyet kararı çıkar.

Türkiye’nin tarihine bakıyorum, Osmanlı tarafından adına idam hükmü çıkarılan bir isim, Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı olmuş. Bir başka Cumhurbaşkanı idam cezası ile yargılanmış.  Başbakan olan bir başka isim ise idam edilmiş.  Siyasete müdahale edildiği  veyahut bir başka söyleyiş ile İhtilal sonucunda hapise gönderdiğimiz insanlar, mutlaka mahkumiyet sonrası, ya Başbakan olmuş ya Cumhurbaşkanı. Aralarından Milletvekili olanlardan bu gün bile var.  

Osmanlı döneminde bir çok sadrazamın başına gelen son gibi... Hani kapıkulu korkar,  ‘’Kelle İsteriz’’ diye Yeniçeri bağırınca, alışmışız , sadrazamı feda ederiz. Kimleri ipe göndermedik ki. Bir tarihimize bakalım. Elimizde çok örnek olduğuna inanıyorum. Osmanlıdan kalma alışkanlıklar içinde muktedir olmadan iktidar olanlar, mutlaka bir hadise sonunda zorla iktidardan uzaklaşırlar. Kimse tatlı, sıcak ve cazip olan koltuğu bırakmak istemez. Hapis yatan siyasilere bakın, sonunda ya milletvekili olurlar, ya Başbakan  ya da Cumhurbaşkanı.

Bir resim var internette dolaşan, ibretle seyrederim. Grev sözcüsü olarak önlük giyen bir gurup sendika üyelerinin içinde kimler yok ki. O karedeki insanlar şimdi nerelerde?. Bu gün o karede bulunan bir kişi Başbakan, bir kişi Meclis Başkanı , bir kişi Ankara Belediye Başkanı, diğeri ise İstanbul’un Belediye Başkanı.

Yabancı hayranı değilim amma yabancı ülkelerde oluşan siyaseti kıskanmadığımı söyleyemem. Bu ülkelerde Başbakan ömür boyu siyasette kalmamakta. Edebiyle siyasetten çekilme erdemini göstermekte.

Şunun da kabul edilmesi gerekir;  600 sene tüyü bozuk bir sülalenin iki dudağı arasında verilen kararların yönettiği bir tarihten gelip de, demokrasiye geçince, düzgün olamayacağı gerçektir. Cebi geniş bir Kadı’nın  hukuk dağıttığı asırları, bir kalemde çizip hukuk devletine geçmemizin mucize olduğunuda kabul etmekteyim.

Her on senede bir çalkalanan Cumhuriyetimizin  çorba kıvamına doğru yavaş yavaş kaynadığını da düşünmekteyim. Aslında bu geçiş döneminin yumuşak mı yahut kanlı mı olacağını bir tarihte bir tekkeli adam dile getirmişti. Bu sözleri duyduğumuzda, olduğumuz yerden sıçrayarak itiraz etmiştik. Yakın tarihimizi iyi incelemediğimizden olacak. Bugün bile bu günler hakkında uyarılar olduğuna inanmaktayım.

Meclis kürsüsünde bir tarihte konuşan bir vekilin, Türkiye’nin Avrupa Birliğine girmesinin yanlış olduğu, hiristiyan külübü olan bu birliğe girilmemesi gerektiği üzerine on dakika konuşma yaptığı meclis kayıtlarında bulunmakta. Partisinden ayrılıp KORMAN sitesinde bulunan ofisinde yeni parti kurarak iktidar olan aynı kişinin, aylarca Avrupa Birliği kapısında dilenmesini izlemek bana biraz acılı Urfa kebabı gibi gelmekte.

Aynı kişi şimdi Ankarada Çankaya’da 856 rakımlı tepede oturmakta. Ne kadar ilginç, insanlar inandıkları değil, şartların ortaya çıkardığı düşünce tarzına ayak uydurmakta olduğunu izlemek ‘’Kime ve Niye‘’ inanacağımız konusunda belirsizlik yaşatmaktadır. Bu durumdan sizi bilmem amma  ben rahatsız olmaktayım. İnandığım bir çok konuya artık inanamamaktayım. Yazarın dediği gibi ‘’ öyle bir zaman geçerki ‘’ film gibi, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

aykut yazgan { 09 Mart 2012 08:36:19 }
en çok neyi beğendim biliyor musun?
"600 sene tüyü bozuk bir sülalenin iki dudağı arasında verilen kararların yönettiği bir tarihten gelip de, demokrasiye geçince, düzgün olamayacağı gerçektir." sözünden "Ankarada Çankaya’da 856 rakımlı tepede oturmakta" lafına kadar uzanan tarihi bir gerçeği bu kadar güzel yazıp özetlemen..
fakat ne demeli.. sağır kapılara taş duvarlara kafamızı vurup kendimizi yara bere içinde bırakmaktan başka bir şey geçmiyor elimize..
eline sağlık ve sevgiler..
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…
Türkiye raporu: Özgürlükler ciddi zarar gördü

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti
İnsanlık için küçük ama Türkiye için çok büyük bir adım

Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.
Dünyada zorla çalıştırılanların sayısı artıyor.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git