A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İstikbal nerde?

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 03 Temmuz 2012 11:42:35

Ne kadar söylesek ve ne kadar yazsak biz birbirimizi eğitip birbirimize konuşmaktayız. Biz zaten bunları bilmekteyiz. Tekrar etmekte bir sakınca görmemekteyim. Eşim devamlı beni yazmamaya zorlamakta, fakat bir başka güç ise "ne yaparsan yap, senin yazman gerekir" demekte. Bir tabir vardır konuşan gurupla dinleyen gurup aynı düşüncede ise birbirini eğitmesinde yarar olmamakta. Böyle durumlar için 'Körlerle sağırlar birbirini ağırlar' diye bir tabir kullanırlar.

Ben burada okumayan topluma değil okuması gereken bir topluma seslenmek isterim.  Suriye’nin Türkiye sınırında bir küçük kasabası vardır, adı Kamışlı. Tren yolu geçer bu kasabanın kuzeyinden. Tren yolu Türkiye tarafındadır ve buradaki kasabanın adı Nusaybin’dir. Bu iki kasaba halkı birbirine akraba. Adamın Nusaybin’de iş yeri var, evi, eşi ve çocukları  Kamışlı’da bulunur.

Adamın evi Nusaybin’de, arazisi Kamışlı’da, eker biçer tarım yapar. Haftanın bir bölümünü Kamışlı’da geçirir, kimi zaman Nusaybin’e gelir orada kalır. Nusaybin’de hava alanı yoktur amma Kamışlı’da bir küçük hava alanı vardır. Buradan her gün Şam‘a uçak gider. Akşamları da Şam’dan  Kamışlı’ya uçak gelir. Tabii 737 tipi uçak olmasa da oradaki insanların bu ihtiyaçlarını karşılayacak kadar Antonov 26 tipi uçaklar çalışmaktadır.

Burada çok değişik ırktan insanlar bir arada sulh ve sukûn içinde yaşamaktadır. Bu yörede değişik tarihlerde Süryani, Kürt, Arap ve Türk düğünlerine katıldım. İnanın düğün adetleri, giysileri, zılgıtları ve hatta sofrada paylaşılan düğün yemeklerine kadar detaylarında bir farklılık görmedim. Hem Kamışlı’da hem Nusaybin’de bir birine paralel yaşam hüküm sürmekte.  Hatta birinde iki aşiretin sulh yemeğine katılmam istendi, kıramadım, yer sofrasında yemek yemeğe bağdaş kurdum.

Ayağımdaki rahatsızlıktan dolayı benim için inanılmaz acılar oluşmasına rağmen bu sulh yemeğinde hazır bulunmam iki aşiret için olumlu geçmesine de sebep oldu. Hatta yer sofrasında oturmadan evvel sadece erkeklerin yerde oturması , bayanların hepsinin mutfakta hizmet oluşturmasını izledim. Yemek çok hızlı sona erdi. Daha sonra tatlılar geldi, ben ise tatlıdan kaçamadım çünkü beni oraya götüren dostum gözü ile yemem icab ettiğini ifade etti. Daha sonra çaylar içildi ve yemek sona erdi. Bir yaşlı ortadan arapça olduğunu tahmin ettiğim bir kaç cümle söyledi. Bütün gözler bana çevrildi ben de gülümseyip başımla mutluluk ifadesini anlatırcasına eğildiğimde bütün yüzlerde mutluluk ifadesini gördüm. Bilmediğim bir lisanda yapılan konuşmalar sonrası herkes ayağa kalktı ben de kalktım.

Tokalaştık, kapı dışında duran onlarca ayakkabı içinden kendi ayakkabımı giyerek kendimi dışarıya attım. Arkadaşıma hemen sordum ‘’İçerde ne oldu, neden oturanlar bir anda bana döndü.’’ Niye diye sordum. Yaşca büyük olduğumu söylemişler, bir büyüğün hazır olduğu bir mekan sulh kaçınılmazdır diye tanıtılmıştım. Buna çok sevinmiştim. İki aşiretin barışmasına vesile olduğum için mutluydum.  Zaten o akşam da bir düğüne götürmüşlerdi. Arapça anlamasam da insanların yüz ifadelerinden kullandıkları kelimelerin içinden seçtiğim ve anlamını çıkarabildiğim sözlerle ne konuştuklarını çözmeye çalışmaktaydım. Kamışlı’da bulunan sokaklarda, dükkanlarda, otellerde herkez Türkçe de bilmekte amma ya Süryanice, ya Kürtçe ya da Arapça konuşmaktalar.

Bir de turizm şirketleri var, şehirlerarası otobüs işletmekteler adı ROJ Turizm seyahat. Kamışlı da hiç yabancılık çekmemiştim. Ne de olsa bir zamanlar Osmanlı’nın topraklarındaydım. Burada bir konuda sıkıntı yaşadığımı söylemem gerekir. Sokak isimleri ve dükkanların üzerinde yalnız arapça harfler kullanılmakta, fakat bunlardan ben bir şey anlamamaktaydım. O zaman Atam rahmetliye ne kadar şükranlarımı sunsam azdır. Bizlere latin alfabeye geçmemizin şart olduğunu  bir günde  izah etmesine, bu gün bile hayran kalmaktayım.  

Bu günlerde Osmanlı döneminin son senelerini yaşıyor olduğumuzu düşünmekteyim.  Atam rahmetliyi  bir başka sözü ile de anmak isterim. Birilerinin eğitimde  4+4+4 ile Türkiye’nin temel değerlerini  kökünden bozması, bir keşif uçağımızın kimler tarafından vurulduğunu çözemiyeceğimiz bir  şekilde düşmesi ile  karanlık bir ideolojinin ellerinde derinlere sürüklendiğini seyretmekteyiz.

Yapılacak tek şey ellerimizi açarak tanrıya dua etmeye camilere koşmaktır.

İmam ve hatipleri camilerde bulup, dualar ettirmemiz gerekir. Çünkü bu ülkede camiler, imamlar ve hatipler varken  bu ülkenin teknolojisi,  fen ve  bilim konusu üzerinde tartışmamız gerekmez. Çünkü bize bilimden daha çok iman  gerekir.

Düşen keşif uçağını da bu imam ve hatipler daha kolay bulurlar.

Şimdi Atam rahmetliyi daha iyi anlamaktayım. Unutanlara tekrar edeyim , ne söyledi Atam rahmetli  bizlere ‘İstikbal göklerdedir ’ diye . Aksi olsa idi ‘istikbal rahlededir’ derdi diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.  

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git