A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ağlaçka

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 05 Temmuz 2012 06:32:16

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin arkasında kurulan ve barakalar içinde tedrisatına başlayan Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin yerine bu günlerde Meclisin genişlemeden sorumlu kişilerinin aldıkları kararlara bağlı olarak, devasa binalar yapılmaya başlandı. Kule vinçlerinin dönüp durduğu bu inşaatın yapımından evvel, fora kazıklar çakıldı. İnşaat başlarken bir kaç sefer sahanın kenarına gidip izleme fırsatı buldum.

Temel kazılmasından evvel yıkılan taş binaların biri de, 1960lı senelerde kafeterya ve öğrenci birliği  adı altında, eski tabiri ile ‘’Talebe Birliği‘’ olarak yapılan çalışma odalarını içeren binaydı. Sevdiğim bir çok dostum  o tarihte talebe birliği başkanlığı ve yardımcılıkları yaptılar.  Dersler arasında bazen kafeteryaya gelir çay içerdik. Bazen uzun ders aralarında Meclisin içinden geçip Akay caddesindeki bir kahvehaneye gider Briç ‘’Bridge’’ oynardık. Bir kitap dolaşırdı elden ele, üzerinde Charles Henry Goren’in yazmış olduğu   Goren’s New Bridge adlı  kitabı bizler için rehberdi.  

Dersler arasında bir barakadan ötekine koşarak gider, geç kalmamaya gayret ederdik. Üniversitede karşılaştığım bir çok arkadaş, asistan ve hocalarımla iş hayatımda dostluklarımın devam ettiğine çok sevinmekteyim.

Okulda araç park yeri küçük bir sahayı kapsamaktaydı. Hatta basket sahamız araç  park yerinin içinde  bulunurdu.  Okula araçları ile gelen yok denecek kadar azdı. Bir arkadaşımızın 1953 model Chevrolet marka aracı, bir başkasının da Oldsmobile marka açık mavi bir arabası vardı.  Basketbol oynamak istediğimiz zaman ya Mithat’ı ya da İsmail’i çağırır araçlarını basketbol sahasından çekmesini isterdik.

Bir de Süreyya’nın motorsikleti vardı. O da iki tekerli aracını park yerine bırakırdı. Kendisi olmadığı zaman motorsikleti biz kaldırır bir kenara koyardık. Aynı okulda okumanın, aynı kültürü almanın bir başka ayrıcalık olduğuna inanmaktayım. İstanbul Teknik Üniversitesi mezunları nasıl bir birine muhabbetle bakıyorsa, Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunlarının da bir birine muhabbetle baktığını düşünmekteyim. Aslında bir çok yatılı okul mezunlarının da birbirine bağlı olduğunu izlemekteyiz. Bir okulda talebelerin bir biri ile kaynaştığı yer, zamanlarının bir bölümünü geçirdikleri kafeterya olsa gerek. Üniversitedeki tek katlı kafeterya, talebelerin her konuda ihtiyacına cevap verebilecek cinstendi.

Sabahları burası bir simit bir çayla kahvaltı yapmaya elverişli yerdi. Öğlenleri tabldot yemek çıkardı. Kimin çıkardığını hatırlamıyorum ama inanılmaz ucuza karnımızı doyururduk.  Kafeteryada hafta sonraları danslı çay düzenlenirdi. Kimi zaman Ankara Palas’ta çalışan ‘’Happy Boys’’ gelerek orada bizleri coştururdu. Piyano çalan Nino  bu çaylarda çalmayı  çok sever, davetimize hiç hayır demezdi.  Mina bu toplulukta şarkı söyler, ince sesi ile şarkıları okuduğu salonu doldururdu.   Genelde kafeteryanın bazı müdavimleri vardı. Oktay ve İstemi ayrılmaz bir bütünü temsil ederlerdi. Nerede Oktay’ı görsek, mutlaka İstemi de orada olurdu. Bir birlerine yaptıkları şakalar vardı, bizleri yerlere yatırırdı.

Bir de bir kız arkadaş vardı ismini pek hatırlamadığım ve onun Makine bölümünde okuyan erkek arkadaşı. Kafeteryada karşılıklı oturur saatlerce bir birlerinin gözlerinin içine bakarlardı. Bir zaman geçer, ikisi de aynı anda başlardı ağlamaya, dakikalarca ağlarlardı. Biz de onları seyreder bu garip ilişkiyi kendimize izah etmeye çalışırdık. Saatlerce göz göze bakışmanın, ağlamanın neyi ifade ettiğini anlamaya çalışırdık amma anlayamazdık. Biz bu iki arkadaşa  ‘’Ağlaçkalar’’  adını koymuştuk. Ne zaman bunları kafeteryada görsek ağlama süreci üzerinde iddiada bulunurduk.

Şimdilerde ise insanlar ekranlara çıkıp bir kaç cümle söyliyerek gözyaşı dökmekteler. Bu gözyaşını seyreden ülkemde bazı kişilerin de birilerine yaranmak için ekranlara çıkıp  göz yaşı dökmeye uğraşmasını garipsemekteyim. İnsanların en zayıf tarafının birilerinin ağlamasını görmek olduğunu düşünmekteyim. Hani bir ‘’Ağlaçka Partisi’’ kurulsa, mutlaka bu partinin başına takke giyen biri geçer, akıllardan uzak seçimlere katılsalar, büyük oy toplayacaklarına inanmaktayım.

Ekranlarda siyasilerin ağlamasını seyrederken, üniversite kafeteryasında izlediğim o çift gelir aklıma diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.   

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Gündoğdu Gencer { 08 Temmuz 2012 13:22:31 }
Sevgili Metin,
1960'ta ODTÜ'ye giren bendenizin de birçok anılarını tazelediğin için sağol. "Langırt" oynamaya gittiğimiz "Yeşil Bahçe Aile Çay Bahçesi"ni atlamışsın. Ha, bir de o kafeteryada oturup, birbirlerinin gözlerine bakarak ağlayanlar benim arkadaşlarımdı. Arda Düzgüneş benim Mimarlık bölümünde sınıf arkadaşımdı, sonra o birlikte ağlaştığı Melek ile evlendi. Arabalara gelince... Hasan Aksoy'a Fruko'dan -inanılır gibi değil- bir araba çıkmıştı.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler

LOZAN (Lousanne)
KORE...
DOĞUM ORANI
İKNA YETENEĞİ
ATMA RECEP

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git