A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Adli Tıp

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 31 Temmuz 2012 18:50:02

Bir insanın yaşamı boyunca kazandığı hasletler vardır. Bazı el becerileri her ne kadar genetik olsa da, yani kalıtımla nesillere aktarılsa da, insan yaşadığı hayat boyunca başka edinimler kazanabilir. Kimi insanların kulak hassasiyeti vardır, notaları çok iyi ayırteder, hatta notaların ara seslerini bile kolaylıkla seçme yeteneği vardır.

Burada bir konuyu izah etmem gerek çünki Türk Sanat Musikisinde bazı bestekarlar nota bilmemelerine rağmen unutulmaz eserler vermişlerdir. Yaptıkları besteleri başkaları notaya dökmüş ve günümüze kadar ulaştırmıştır.

Bazı insanların sporda yetenekleri yine genetik olarak nesillere geçer. Sporcu bir aileden gelen bir çocuğun, mutlaka olmasa da, genelde spora düşkünlüğü doğaldır.  Zaten büyük bir ihtimalle Gen Mühendisliğinin de oluşması, bu dalda insanların araştırma yapma arzusundan gelmektedir. Ne kadar çok istemişimdir bir enstrüman çalmayı, veya genetik araştırmada çalışmayı. Fırsat ve kısmet olmadığından yapamadım. Bu becerilerde araştırma yapmak için çalışan insanları kıskanmıyorum desem yalan olur. Bu insanların çalışmalarını gıpta ile seyrederim.  

İstanbul’da Sirkeci Hüdavendigar caddesi üzerinde  Osmanlı mimarisi ile yapılmış bir binada çalışan Adli Tıp Müessesesi Reisliği vardı. Başındaki Muzaffer Bey isimli kalın kaşlı,  mavi gözlü babacan bir vatansever, reislik yapmaktaydı. Bu müessesenin  biyokimya uzmanlığını çok genç ve güzel, sarışın, uzun saçlı bir hanım üstlenmişti.  Ziyaret için odasına girdiğimizde kendisine çok saygı duyardık. Bilgili, kültürlü,  bilhassa yaptığı işi bilerek ve severek yapan bu sarışın güzel hanımı, bu müessese ile bağdaştıramazdık. Bu kadar güzel bir hanımın  isminin başında Doktor  koyamazdık.

Kendisi çok ileri görüşlü olduğu için bir çok faili meçhul  konuyu, adli tıp konusunda çözmeyi düşünür, devamlı yabancı yayınları takip ederdi. Çok ilgimi çekerdi, çalıştığı odanın kapısını pek örttüğünü hatırlamazdım. Ne zaman ziyaretine gitsem, kapısı açık, bizleri gördüğünde tebessüm ederek odasına davet ederdi. Genelde yayınlanan bazı tıbbi tebliğler bana çok hızlı erişir, ben de onları hemen Sevil Hanım’a götürürdüm. Bir ölüm vakasında kişinin zehirlenip, zehirlenmediğini saç teli, tırnak veya deri numunesinden teşhis edilebilme araştırmalarını temin ettiğimde  kendisine iletirdim.

Kendisi ile sohbet bizim en sevdiğimiz ziyaretlerdendi. Çünki bizim anlattığımız konularda kendisi de bilgili idi. Daha sonraları kurulan Adli Tıp Enstitüsünün başına Sevil Hanım atandı. Çok yerinde bir atama olduğundan hepimiz sevinmiştik. Sevil Hanım bekar bir insandı. Oturduğu koltuğu dolduran bir duruşu vardı ve hafızamıza yerleşen Muzaffer beyi hiç aratmamaktaydı. Benim iş değiştirmemle beraber bu kısa süren, benim için, doyulmaz dostluk ve muhabbet kesilmiş oldu.  Sevil Hanım belki de Adli Tıp’da en uzun başkanlık yapan kadın biokimyacı kimliğine sahipti. O tarihlerde bile insan yapısında genlere dayalı bir haritanın varlığına inanır, bu konuda yayınları toplardı.  

Bu gün genetik mühendislik bölümü, insanların geleceklerini bile etkileyecek bir bilim dalı. Bazı bozuk genlerin devamının engellenebilindiği, hatta bu haritadaki bazı izlerin ortadan kaldırılarak, yeni bir haritanın ortaya konulabileceği tatbikatta görülse de, bu bilim dalının daha kat edeceği çok uzun yolu olduğuna inanırım. GDO lu yiyeceklerin insanlara ne tür etki edeceği bilinmese de, beşeriyetin, genleri ile oynanmış gıdalardan uzak durmasının gerekmekte olduğu kaçınılmazdır.

Ya insanların genleri ile oynanmışsa ve bu değişikliğe uğramış yeni bir nesil ve bu neslin sonrasının ne olacağını kestirmek, bu günden pek mümkün olmasa gerek. Bu çok önemli gerçekten kaçmamız mümkün değildir. İnsan oğlu yaşam sürecinde de değişikliğe uğradığı için, bu değişiklik  genlere hangi hızda intikal eder, bu konuda bir fikir yürütmemekle birlikte, insanoğlu davranış bozukluğu göstermeye başladığında, hataları, hatalarla düzeltmeye çalışır, bu nedenle hata yapma normal davranış biçimi haline dönüşür.

On sene evvel komşularımızla hiç problemimiz yokken bu gün problemimiz olmayan  yakın veya uzak bir komşumuz yok denecek kadar az.  On sene önce 221 milyar dolar olan cari açığın bu gün 600 milyar doların üstünde olduğu gerçeğinden hareketle, yabancı ülkelerin para karşılığında bizlere bu coğrafyada yaptırmak istedikleri bütün eylemlerde, bizi maşa olarak kullandıkları açıkca görülmekte. Biz ise buna alet olmakta ve hiç bir olumsuzluk yokmuş gibi davranmaktayız.  

Hani derler ya ‘Paranın Gözü Kör Olsun’, işte bunu demekle olmuyor, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.  
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







BİZİM RADYO
radyo.ayorum.com'a HOŞ GELDİNİZ
Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı

Hayatta kalma mücadelesinden kesintisiz şiddetin itici gücüne.
Demokrasi Krizde mi? Gözden Kaçırmamanız Gereken 5 Sarsıcı Gerçek
10 soruda Trump'ın Gazze için sunduğu barış planı
İngiltere, Avustralya ve Kanada, BM Genel Kurulu öncesi tarihi adımla Filistin’i tanıdı.
Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’da halk liderleri devirdi.

Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.
KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?
ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.

Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.
Cilt kanseri oranında dünyada başı çeken Avustralya'da güneş kremi skandalı.
Dünya Sağlık Örgütü: '7 Ağustos'ta Türkiye'de maymun çiçeği tespit edildi'
Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

ANKARA CEBECİ, 30 EYLÜL
AKIL...
KISA KESİLMİŞLER, AĞUSTOS 2025
ÖZERK, FEDERAL, KONFEDERAL
MÜNİH, 30 EYLÜL

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git