A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Tayyip Boğaç Han olur mu?

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | 03 Kasım 2012 15:05:07

Oy verenlerin altını oyup kendisini 'dağları delen Ferhat' gibi sunmayı başaran Tayyip Erdoğan'ın on yıllık iktidarında geldiği nokta onu başkanlığa taşımaya yetecek mi? Bugün 3 Kasım. Türkiye'nin AKP iktidarıyla tanıştığı günün yıl dönümü. İktidardaki onuncu yılını kutlayan AKP, geleneksel hale getirilen Kızılcahamam kampında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başkanlık ve tek adamlık özleminin giderek daha çok hissedildiği bir dönemeçte geleceğini de masaya yatıracak...

Başbakan Erdoğan'ın dün geceki Kızılcahamam yolculuğundan yansıyanlara bakılırsa Türkiye'yi nasıl bir geleceğin beklediğini görmek mümkün.

PADİŞAH HAZRETLERİ KIZILCAHAMAM YOLUNDA

Kızılcahamam'a giderken Kazan ilçesinden geçen Erdoğan, yol kenarındaki kavuncu tezgahında aracını durdurarak Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk'ün ikram ettiği kavunların tadına bakıp, eşi Emine Erdoğan ve gazetecilere de ikram etmiş.

Erdoğan'ın Kızılcahamam yolculuğundan yansıyanlar, Türkiye'nin tek adamlık sistemine geçisin provası niteliğinde: "Tezgahtaki birkaç kavunun daha tadına bakan Başbakan Erdoğan, Belediye Başkanı Ertürk'ün tamamen doğal olduğunu söylediği domatesi de koklayarak tadına baktı. Tezgahtara hayırlı işler dileyen Erdoğan, yoluna devam etti. Erdoğan, Kızılcahamam'a girişinde de kendisine el sallayan vatandaşların yanına gidip, çocuklar ve aileleriyle sohbet ederek oyuncak dağıttı. Bir vatandaşın ilköğretim okullarında çocuklardan aidat adıyla 20 lira talep edildiğini söylemesi üzerine Erdoğan, konuyla ilgileneceğini, Kızılcahamam'daki toplantıda konuyu Milli Eğitim Bakanı'na aktaracağını, böyle bir uygulamaya izin vermeyeceklerini söyledi. Erdoğan, daha sonra toplantının yapılacağı tesisin yakınlarında bulunan bir gözlemeciye gitti. Geçen yıl da aynı gözlemeciye uğrayan Erdoğan, işletmenin sahibi ailenin ikram ettiği gözlemelerden yedi."

DALKAVUKLUĞUN GELDİĞİ YER

Tezgahtaki  kavunların tadına bakıp domatesleri koklayan Erdoğan'ın Türk çiftçisinin içinde bulunduğu durumu algılayıp algılamadığını düşünmek hayli safdillik olur. Zira son günlerde AKP için sıklıkla kullanılan "çakallarla saldırıp, kuzularla meleşiyorlar" benzetmesi Türkiye'deki yöneten-yönetilen ilişkisini en iyi anlatan ifadeleri içeriyor. Giderek padişahvari bir kimliğe bürünen Erdoğan'ın yangın yerine dönmüş ülkenin yollarında halkla kurduğu diyalog bir yana bu diyaloğun yansıtılış biçimi de dalkavukluk geleneğinin geldiği yeri gösteriyor.

Kuşkusuz AKP'nin iktidarda geçirdiği 10 yıl içinde izlediği politikalara ilişkin bir çok detaylı analiz ve bilanço okuyacağız. AKP'nin kuruluşuna ve ABD bağlantılarına ilişkin eski ve yeni iddiaları, örtülü şeriat talebine yönelik yürütülen 'sinsi' politiaları bir kez daha öğreneceğiz. Bütün bunlar insanın kanını dondurmaya yetip de artacak türden içeriklere sahip olabilir.

Ancak 10 yıllık AKP iktidarının gölgesinin taşradaki suretlere nasıl düştüğü sorusunun yanıtı, insanın kanını dondurmaktan daha öte bir çarpma duygusu yaratıyor.

TÜRKİYE KIZILCAHAMAM'A DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

İçi boşaltılmış ve ilkel liberalizme teslim olmuş muhafazakarlığın hüküm sürdüğü Anadolu kentlerinde kahve sohbetlerinde, ev oturmalarında alışveriş tezgahlarında konuşulan cümlelere karışan kirli propaganda, Türkiye'nin hatırı sayılır bir coğrafyasının Kızılcahamam kampına dönüştürüldüğünü gösteriyor.

TAYYİP, BOĞAÇ HAN OLUR MU?

Memleket ve yurttaş karakterinden soyutlanarak iğdiş edilen, ülkesinin ve inancının değerlerini; toprağını, dağını taşını, deresini suyunu yağmalayanlara karşı içten içe sempati besleyen, çocuklarının geleceğini karartanları kahraman payesiyle ödüllendiren ilkel muhafazakarlığın ağır bir cehalet eşliğinde hüküm sürdüğü sokaklarda Tayyip Erdoğan'ın maceraları 'Boğaç Han' tadında bir üslupla anlatılıyor.

'KADDAFİ'Yİ TAYYİP DEVİRMİŞ LAN!'

Öyle ki, "Libya lideri Muammer Kaddafi'yi de Hüsnü Mübarek'i de Tayyip devirmiş lan! Esad'ı da yıkacakmış " şeklinde başlayan 'Tayyip Han'ın maceraları, Obama'ya bile kafa tuttuğu şeklinde devam edip, Kılıçdaroğlu'nu sinek gibi ezip geçebileceği öngörüsüyle devam edip gidiyor. Asıl çarpıcı olansa son 29 Ekim yürüyüşlerine katılanları Tayyip Han'ın elinin tersiyle süpürüp geçeceği yönündeki benzetmeler...

Emine Erdoğan'ın sahibi olduğu öne sürülen hastaneler zincirinin herkes 'bedava' tedavi ettiği söylencesi de cabası...

Tevatürlerin buralara kadar gelmesinin öncesinde, berber dükkanlarında "Tayyip bıyığı", tuhafiye dükkanlarında "Tayyip kravatı- Emine Erdoğan eşarbı" levhaları asıldığı evrelerinden geçildiğini de anımsatmakta yarar var.

ZİFTE BULANMIŞ KAZ TÜYÜ ETKİSİ

Tayyip Erdoğan'ın da ruhunu beslediği bu iklim, aslında Türkiye'nin sosyal ve siyasi dokusuna son 60 yıldır nüfuz eden bir çeşit güce tapınma hastalığından başka bir şey değil. Bir bakıkma birbirini besleyen bir kısır döngü. Korku ve öç alma histerisiyle toplumun kılcal damarlarına işleyen bu kısır döngü, hepimizde zifte bulanmış kaz tüyü etkisi yaratıyor.

Tayyip Erdoğan'ın sokağa yansıyan izdüşümünde, partisinden ve uyguladığı yıkım politikalarından yalıtılmış başka bir kimlik var: "Tayyip!"

MAHALLENİN BIÇKIN KABADAYISI TAYYİP

Üniversite öğrencilerinin kasabalarına fuhuş getirdiği cehaletiyle yatıp kalkanların, geçmiş ve geleceğini TOKİ'ye tahvil edenlerin, çuvalla vergi ödeyip kaşıkla aldığı sosyal hizmeti lütuf gibi görenlerin zihnindeki Tayyip, mahallenin bıçkın kabadayısı soslu bir lider.

YAŞAMIN ALTINI OYUP KENDİNİ 'FERHAT' GİBİ SUNMAK

Biraz Keloğlan, biraz Şaban, biraz Recep İvedik. Jandarma'dan it gibi korkan ama kızını da jandarma subayına vermek isteyenlerin yarattığı sosyal geleneğin son ikonlarından biri. Sokağın dilini konuşup, dilini konuştuğu o sokağı kentsel dönüşüme kurban eden bir fenomen. Oylarını aldığı insanların yaşadıkları coğrafyanın altının oyan, ancak altını oyduğu insanlara kendisini "dağları delen Ferhat" olarak  takdim etmekte bir sakınca görmeyen  yıkım ustası.

'BU SU BU KADAR ÇAMURU NASIL KALDIRIR?'

Bugün AKP'nin iktidardaki 10. yılı. Türkiye'de köklü bir yaşam nakline başlanıldığı günün yıldönümü. Ne ABD'nin desteği, ne kirli kumpaslar ne de seçim hileleri iddiaları bugün içinde yüzdüğümüz bulamacı karşılamaya yetmiyor. Yüzlerce üniversite, binlerce bilim insanı, okumuş yazmış milyonlarca insanı on yıldır demir dağının arkasında hapsedebilen AKP'nin başarısının yalnızca kendi yeteneğinden kaynaklandığını düşünmek işin kolaycılık kısmı. "Abi adamlar çalışıyor ama yaa!" türünden akıl tutulması ifadeler, konformizme gömülmüşlüğün kabulünden başka bir şey değil. Yalnızca çamuru sorgulamak da yetmeyecek. Bu suyun nasıl bu kadar çamuru kaldırabildiği sorusuna hepimizin verecek dürüst bir yanıtı olması gerekiyor.

BATIL, HAK SURETİNDE ZUHUR EDERSE

Sokağın söylemiyle 'Tayyip', Arapça'da 'iyi, hoş, çok temiz' anlamlarına da geliyor. Ancak giderek bir çok kavramın anlamını yitirdiği bu dönemde son sözü Divan Edebiyatının ünlü şairi Baki'ye bırakalım: "Batıl her zaman batıl ve beyhudedir velî! Müşkül odur ki, batıl hak suretinde zuhur ede…”

Yusuf Yavuz

Karikatür: Sunder Erdoğan



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.

Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke

Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.
Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git