Bu hafta Prof. Dr. Saffet Mutluer'den Atatürk'e, RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi'nden Liverpool Üniversitesi'ne, İlahiyatçı yazar Ali Rıza Demircan'dan Denizli'ye, gayrimenkul israfından Üsküdar Belediyesi'ne aklıma takılanlar...

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji ve Pediatrik Nöroşirürji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saffet Mutluer, Atatürkʼün 57 yıllık yaşamında 3 bin 937 kitap okuduğunu söyledi.

Türkiye’de ortalama bir kişi on yılda bir kitap okuyor.

Eeeee Atatürk'ün farkı…


RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi TDK'nın dansözü 'yarıçıplak kadın' olarak tanımladığını belirterek, 'Çocuk ve gençleri olumsuz etkiler' dedi.

TDK`nın çevrimiçi (online) sözlüğünde – Dansöz, Fransızca danseuse : Dans etmeyi meslek edinmiş kadın – olarak geçiyor.

Dizilerdeki sevişme sahnelerinin zamanını belirleme yetkisini bile yargı ile üzerine alan RTÜK sözlük kullanmayı bilmiyor mu?

Dahası…

Dahası da olur mu demeyin!

RTÜK İzleme Dairesi, yarışmadaki sihirbazları erotik buldu. Kadın ve erkeklerin kucak kucağa oturmasına da ceza istedi.


Liverpool Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, deneklere William Shakespeare, T.S. Elliot, William Wordsworth, John Donne gibi önemli yazarların kitapları okutuldu. Bu okuma eylemi sırasında deneklerin vücuduna, beyin dalgalarını ölçen tarayıcılar yerleştirildi.

Daha sonra deneklerden, yine aynı yöntemle, daha düz, modern dilde yazılmış, görece basit metinler okutuldu.

Sonuçta, anlaması daha zor olan, daha çok zaman alan metinlerin, beyin dalgalarını, kolay kitaplara göre daha fazla harekete geçirdiği, böylece zihin gelişimini olumlu yönde etkilediği anlaşıldı.

Demin yazmıştık.
 
Türkiye’de ortalama bir kişi on yılda bir kitap okuyor.

Yorum yapmaya gerek var mı?


Haber Türk’de Pelin Çift’in sunduğu ‘‘Öteki Gündem’’ adlı programına konuk olan İlahiyatçı yazar Ali Rıza Demircan ‘‘Sevişmekle ibadet etmek aynı şey. Hatta namaz kılmakla da aynı şey. İslam’da cinsellik kutsaldır. Eşlerimizle girilen ilişki, ahiret hayatı için bir yatırımdır’’ dedi

Günde kaç rekat  pardon kaç kere …


Denizli’de 2005 yılında başlayan dernek lokallerinin, içkili yer bölgesi ilan edilen tabakhaneye taşınması kararıyla başlayan ve tartışmalarla yargıya taşınan süreçte, içki ruhsatı bulunan 10 derneğin alkollü içki izin bölümü iptal edilerek `içkisiz lokal’ izin belgeleri gönderildi.

İl Dernekler Müdürlüğü tarafından Vali Yardımcısı Mehmet Çınar imzasıyla 5 derneğe gönderilen yazıda, yargı kararı gereği ruhsatların alkollü içki bölümünün iptal edildiği belirtilerek alkolsüz lokal açma izin belgeleri gönderildi.

Ve

Denizli'de içki resmi olarak artık yasak.

Ne güzel ülke şu Türkiye.

Nasıl çay içiçeğimizi, ne içip içmiyeceğimizi düşünen valilerimiz.

Nasıl ekmek yememiz gerektiğini düşünen başbakan var.

Bize düşünmemiz gereken birşey bırakmıyorlar sağ olsunlar.

Acaba ondan mı tembelleşiyoruz.


Başbakan, son Bakanlar Kurulu toplantısında kamu kurumlarının ''gayrimenkul israfı'' üzerinde durduklarını belirterek, ''Buralarda çok ciddi israf var. Neden - Senede 1-2 ay gidecekler, tatil yapacaklar, kamp yapacaklar. Ondan sonra ne olacak - Ondan sonra 10 ay buralar çıplak, çürümeye yüz tutacak. Neymiş Kamu mensuplarının oralarda yazın tatillerini geçirmesine fırsat vermek. İlla devlet böyle bir şeyi yapacaksa, belli otellerle anlaşırsın, oralarda gider yazın o tatillerini yaparlar. İşin sevki idaresi budur, anlayış budur ama bu tür anlayışlar bize maalesef yerleşmedi'' dedi.

Aptalığıma verin ama bu açıklamadan ne anlıyoruz.

Kamuya bağlı kampların yerleri çok güzel biz buraları satalım.
Zaten siz balık hafızalısınız bir daki yaza unutursunuz.
Kusura bakmayın satış sırası bunlarda, elde fazla mal kalmadı.
İdareci konumundaki ayak bağı olabileceklere ya da bizi sevenlere anlaştığımız (yanlızca ticari değil) bazı otellere göndeririz beş yıldızlı tatil yapar.

Yaşasın ileri demokrasi.
 
Kahrolsun sosyal devlet...

Haa!

Birde not koyalım israfı ile ilgili

Açlık ve yoksulluk sınırının altında kalan asgari ücretin sadece 774 lira olduğu ülkede, devlet 2012 bütçesiyle 1 milyar 895,9 milyon lira yiyecek, 97,6 milyon lira içecek
ve 696,9 milyon lira giyecek aldı.

Kesinlikle.

İleri demokrasi diyorum... kahrolsun sosyal devlet...

Üsküdar Belediyesi okul ve camilere 100 metre mesafede içki satışı yasaklandı.

Uyarıyım... İçki içmek değil satmak yasak.

 “4. Murat yasakları” eleştirisine AKP'liler “4’üncü Murat’ın ruhu şad olsun” diye yanıt vermiş.

Yakışır.

Dahası,

Okul ve camilere 100 metre mesafede içki satışı yasaklayan akıl, akarsu ve içme suyu kaynaklarının 100 metre koruma alanını 10 metreye indirmeye çalışıyor.