A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Sahte Kâr

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 29 Ocak 2013 07:22:46

Her nesnenin bir gerçeği bir de sahtesi olması bu günlerde kabul görmekte. Yıllardır her konferansta dinledim, "Türkiye'deki erozyon, yılda 500 milyon ton toprağı taşıyıp denizlere götürmekte" diye, bilim adamları tarımsal toprağın nasıl sürülmesi üzerine dersler verdi. Hatta bu rakkamlar üzerine bir çok bilim adamları tebliğ yayınladı. Bu çok ciddi rakkamlar üstünde hesap yaparsak, binlerce yıl taşınan bu toprağın, ne kadar olduğu üzerinde şaşırtıcı değerler bulunabilir.

Bu konuya itirazım yok, erozyon olduğu muhakkak. Başka bilim adamının bir başka konuda bilimsel olarak ortaya koyduğu açıklamayı siz de benim gibi hayretle karşılamışsınızdır. Yılda bir kaç sefer güney rüzgarlarının estiği günlerin sonunda sabah bir kalkarsınız, aracınızın camlarını koyu bir tozun kaplamış olduğunu görürsünüz. Bu konuda çok sevdiğim Prof. Cemal Saydam’ın uydu görüntülerine dayanarak verdiği bilgi ve rakkamlar şaşırtıcıdır.

Afrika’dan çöl kumları, yılda bir kaç kez, rüzgarın etkisi ve basınçla kalkıp Akdenizi geçerken aldığı rutubetle, kuzeyden gelen soğuk havanın oluşturduğu cephe sistemiyle karşılaşınca, Anadolu’ya yağmurla beraber inmekte. Çölden kalkan toz kumda demir oksitin rutubetle karışması, güneş ışığını alınca bakteri üremekte, ağırlaşan nem bulutları, cephe sistemi etkisi ile yağmurla birlikte Anadoluya düşmekte. Hani deriz ya ‘’bereket yağdı’,’ işte bereket burada . Toprağa gübre olarak inmekte.

Sayın Saydam’ın uydu verilerini kullanarak verdiği bilgide,  yılda 500 milyon ton çöl tozu ülkemize yağmakta. Her iki düşünceye saygı göstermekteyim. Türkiye’de hem erozyon vardır, hem de bir şekilde Anadolu topraklarına gübreli toprak gelmektedir. Bu nedenle bu topraklar çok ‘’KÂR ‘’ lıdır.

Geçtiğimiz günlerde televizyonda bir program izledim. Artık yaşımız icabı sağlık içerikli programlar ilgimi daha fazla çekmekte. İnsanların her dönemde yedikleri gıdalara dikkat etmesi gerektiğine inanırım. Yediğimiz gıdalarda doymuş yağ asitleri ve doymamış yağ asitlerine yeterince dikkat etmeye çalışırım. Bilhassa yağ kullanırken zeytin yağına dikkat ederim.

Bu gıdaların tartışıldığı, değerli doktorların ve diyetisyenlerin deneyimlerinin konu edildiği bir program, benim  çok ilgimi çekti. Bir hanımn profösörün telefonla bağlanıp ekmek yemenin doğru olmadığını söyleyerek ‘’ekmek yemesin insanlar, fındık fıstık yesinler, besinlerini oradan alsınlar, bunları yayınladığım kitapta açık olarak yazdım‘’ diye konuşmasını hayretle karşıladım. ‘Nasıl bir düşünce’ diye anlamakta zorlandım. Bu işin yanıtının yarısı  ‘Kâr’ olsa gerek.

Buğday oluşurken tarlanın toprağından çok fazla mineral çeker. Bazen bir sene ekilen tarlaya, ikinci sene aynı tahıl ekilmez . Eğer ekilirse verim düşer. Bu nedenle toprağı bir sene dinlenmeye bırakırlar. İşte bu dinlenmede çöl kumu görevini yapar ve zengin gübre bu tarlanın ihtiyacını karşılar. Buğday ununda çok besleyici mineraller vardır ve insan vücudunun ihtiyacı olan zengin besinin, bununla karşılanması doğaldır. Anadolunun yurdum insanı gıdasının büyük bir bölümünü ekmekten aldığı bir gerçektir.                   

Geçtiğimiz günlerde Başefendi’nin ekranlardan ‘’Orduyu yönetecek, sınırları koruyacak komutan bulmakta güçlük çekmekteyiz ‘’ diye konuşmasını siz de benim gibi hayretle izlemişsinizdir. Sanki Deniz Feneri davasına bakan savcıların ayaklarının buzda yürürken kayarak başka görevlere gitmeleri konusunda hiç  haberi yokmuş gibi davranan zihniyetin, ‘’ Yargıya gerekli talimatı verdik ‘’ sözlerini sanki söylememiş tavrını yadırgamaktayız.

Ekranda kendisine soru soracak gazetecilerin özenle seçildiği, ellerine soruların hazırlanıp verildiği söyleşide ‘ Kâr ’ ın yarısını seyretmek beni ziyadesi ile üzdü. Ordu’ya vurulan tırpana isyan eden onurlu bir generalin görevini bırakmasına, verdiği bu söyleşiyi dikkate almak gerekir. Ekranda, türbinlere oynayan düşüncenin, yurdum insanının gözüne baka baka  ‘’Bu komutanların tutuklu olmalarına ben de tepkiliyim, komutan bulamıyacağız ilerde‘’ diyerek kendisini konudan soyutlaması, vatandaşa bu şekilde yansıtması ne derecede doğrudur ? Bu konuda gerçek olmayan ‘Kâr’ lılık vardır amma gerçek midir diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.
Dünyadaki boykotlar: Kim neyi hedef aldı?

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git