A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Eski bir defterle buluşma (1)

Kategori Kategori: Günün içinden notlar | Yorumlar 3 Yorum | Yazar Yazan: Saba Öymen | 25 Mayıs 2013 13:43:52

Sabah erken çıktım bugün. Sokaklarda yaşam yeni başlıyor. Smiling Bakery'den taze ekmek kokuları karışıyor havaya. Fırıncı sürekli gülümseyen Vietnam göçmeni bir kadın. Hep gülümsediği için mi fırının adı Smiling Bakery, yoksa fırının adı Smiling Bakery olduğu için mi hep gülümsüyor? Hayat sorularla dolu değil mi, işte sabah sabah bir soru... Ama bu sorunun yanıtı açık. Keşke hayattaki her sorunun yanıtı böyle kolay bulunsa.



Kafeler açık, pub kapalı. Gazeteci açık, pizzacı kapalı. Başka... Dondurmacı açık, Thai lokantası kapalı. Bu saatte kim dondurma yer ki?

Yaşlılar için gösterişsiz, alçak gönüllü giysiler satan dükkanın önünde, erkenci iki yaşlı hanım askıdaki giysileri inceliyorlar.

Kafelerden birinde, masalar, sandalyeler dışarıya taşınıyor.

Sokaklarda hayatın yeni başladığı saatler ne güzeldir.

Bir de kasapla manav dükkanlarının önündeki kaldırımı suluyor olsalardı...

Eski bir defterimi buldum.

Şöyle yazmışım yıllar önce. 1970 lerin ilk yarısında.

Caddedeki dükkan sahipleri dükkanlarını açıyorlar. Çoğu açmış bile. Manav marulları suluyor. Sonra yere çeviriyor hortumu, kaldırımı suluyor. Kasabın çırağı kapının önünde durmuş, ustasının gelmesini bekliyor. Güneş biraz daha yükseliyor. Genç bir delikanlı motosikletle hızlı, gürültülü, tozlu bir şekilde geçiyor.

Evet, eski bir defterimi buldum. Buldum dememeliyim aslında, varlığını biliyordum. Başka birkaç şeyle birlikte paketleyip bir kutuya koyup, kendim kaldırmıştım dolaba.  Çok yıllar önce. O denli uzun zamandır elime almamıştım ki, varlığını neredeyse unutmuşum. Üzerine kız resimleri çizdiğim, nilüfer baskılı siyah gri kapağıyla karşıma çıkıverdi. El yazısı öykülerle dolu sayfalar... Kimisi yazı makinesinde yazılmış. Sonradan babamın bürosuna giderek daktiloya çekmişim,  kağıtları defterin arasına sıkıştırıvermişim. Belli ki defter yanımda olmadığında yazılmış bazı notlar, öykü başlangıçları karışmış yapraklar arasına; şişmanlamış, büyümüş de büyümüş defter.  1973 yazı, diyor öykülerden birinin sağ üst köşesinde, ötekinin 1974 yaz. Yaz tatillerinde yazardım en çok...

Bu sabah erken çıktım evden. Cadde, sabahı karşılarken yürüyorum. Ciddi, gri şık takım elbiseli bir genç adam, elinde kağıt bardakta kahveyle çıkıyor kafelerin birinden, şehir merkezine giden otobüslerin durağına doğru yürüyor.

Buralarda  kasapla manav kaldırımı sulamıyorlar.

Defterimi açtığımda, 70’lerden kalma öykü kişileri fırladılar sayfalardan. Bu kadar zamandır arayıp sormadığım, yüzlerine bakmadığım için sitemli değillerdi de, yalnızca hareketsizlikten bunalmış gibiydier. Hoplayıp zıplamak, gözlerimin önünde dolaşıp durup, beni kendilerine çekmek istiyorlardı sanki. İlgilen bizle, hadi oku bizi, yeniden yaz bizi diyorlardı. Ya da ben öyle demelerini istedim.

Sabah erken çıktım evden bugün. Kasapla manavın olduğu, kaldırımların olmadığı küçük alışveriş merkezi yeni uyanmış. Eski kitaplar satan kitapçı, dışarıya bir kara tahta taşıyor.  Kara tahtada bir yazı: Üç kitap ve bir kahve. 5 dolar. Kelepir... Pre-loved yazıyor bir de kara tahtada. Eskiden sevilmiş kitaplar... Sevilmiş ve sahip olunmuş... Şimdi sevilmeyen (mi?) ve sahafa satılan... Sahip olmakla sevmek aynı şey değil, birbirinin tamamlayıcısı bile değil ama kabul edilmesi zor bir gerçek bu.

Birkaç hafta önce, kütüphanenin yılda bir iki kez yaptığı kitap toplama gününde büyükçe bir plastik torba dolusu kitap ayırdım verilmek üzere. Sevmediğimden mi? Hayır... Okunsun, başkaları da okusun diye ve evdeki kitaplıklar yetersiz gelmeye başladığından. Ama çok sevdiğim, kitaplığımda bulunmasını istediklerimi vermedim yine de. Veremedim. Görüyorsunuz işte... Bu sevmek ve sahip olmak konusu öyle basit bir konu değil.  

Sahafın raflarından birinden rastgele çekip elime aldığım eskimiş romanın sayfalarını gelişigüzel karıştırdığımda Joyce Carol Oats’un karakterleri de ansızın gelen özgürlüğün tadıyla kıpır kıpır oldular gibi geldi bana.  

Alışveriş merkezinden çıktım. Sabah serinliğinin henüz terketmediği sokaklar telaşsızca yeni bir güne başlıyorlar. Ve ben eski defterdeki bir öyküyü, manavının kaldırımı suladığı bir öyküyü düşünüyorum.

1970 ler çoktan geçti. Manavlarda marullar yukarıdan püskürtülen sularla yıkanıyorlar artık. Olsun... Yine de, keşke manavın bir kaldırımı olsaydı, yaz sabahlarında kaldırımı sulasaydı...

Günün içinden notlar – Eski bir defterle buluşma (2)


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 5 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Semra { 27 Mayıs 2013 07:28:32 }
Harika, eski notlarla ne guzel bir bulusma olmus.
nihat ziyalan { 27 Mayıs 2013 06:29:35 }
çok renkli, samimi. elyazılı bölüm de bir tanıklık olarak heyecanlandıryor. kutlarım.
Dilek Akman { 27 Mayıs 2013 06:18:46 }
Saba'cigim,
Cok guzel bir yazi.Tesekkurler.
Diğer Sayfalar: 1.

 




Barınma Krizi Değil, Sınıf Savaşı, Türkiye’de Konut, Kira ve Kentsel Dönüşüm Üzerinden Yürütülen Sessiz Tasfiye
Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Hasidut ve Marxizm, Kutsalın Diyalektiği
Uzayda Yeni Sömürü Alanı: Yörüngesel Yakıt İstasyonları, Uzay Ekonomisi ve Türkiye’nin Küresel Uzay Kapitalizmine Eklemlenmesi
Yıldızlara Bakanlar ve Adaleti Seçenler: Sâbiî Kozmolojiye Karşı Yahudi Etik Devrimi
Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması

UTANMA
Boydan Kısa
TEZKERE
Hangisi Yaşken Eğilir
Büyük Konuşmak

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git