A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Kabul etmek; ezilmeden, bozulmadan, korkmadan

Kategori Kategori: Günün içinden notlar | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Saba Öymen | 22 Ekim 2013 21:36:24

Amerikan futbolunun ünlü takımı Washington Red Skins'in adı değişsin istiyorlarmış. İsteyenler Amerikan yerlisi bir grup. Obama da desteklemiş, Redskins (Kızılderililer) adı önemli sayıda Amerikan yerlisini rahatsız ettiğine göre değiştirilmesinin uygun olabileceğini söylemiş. Takımın sahibi Daniel Snyder ise Redskins adının tarihi bir önemi olduğunu, takımın mirası ve geleneği olduğunu söylüyor, bu ad değiştirme işine yanaşmıyormuş.

Daniel Snyder’in asıl önemsediğinin takımın tarihi olup olmadığını bilmiyoruz. Çünkü Redskins adının parasal değeri çok fazla. 1,5 milyar dolardan fazla olan değeri, Redskins’i,  Manchester United, Dallas Cowboys ve New York Yankees’le birlikte dünyanın en değerli  dört takımı arasına sokuyor. Dan Snyder’in ad değişikliğine neden şiddetle karşı çıktığı buradan anlaşılıyor ama bu arada Amerikan yerlilerinin yüzde sekseni de onu destekliyor,  ad değişikliğini istemiyorlarmış.

Değişikliği isteyen grubun lideri, Redskins adının onlara Beyazlar tarafından verildiğini, topraklarını ellerinden alıp, çocuklarını kendilerinden uzaklaştıranların da Beyazlar olduğunu söylüyor.  Geçmişte kendilerine yapılan haksızlıkları hatırlatan, yerli çocuklarının kimlik duyguları üzerinde bugün, hala olumsuz etki yapan bu adın değişmesi gerektiğini düşünüyor.

Dan Snyder  tarih, miras, gelenek sözlerinin ardına saklanıp, ‘para’yı kollasa da, Redskins adının ‘tarih’   olduğu  bir gerçek.  Gerçekleri ne iyi ne kötü, ama bir gerçek olarak kabul ettiğimizde, rahatsız olmayacağımızı düşünüyorum ben.  Küçümsemeyle ve hor görmeyle, böyle olmayanların farkını görebileceğimizi...  Redskins adının geçmişte hor görme içermişse bile bugün artık içermediğini...  Biz kendimiz kendimizi küçümsemezsek, başkalarının bizi küçümsemesinin çok daha zor olacağını...   Diyeceksiniz ki,  varsayımda bulunmak kolay, git bir de Amerikan yerlilerine sor. Ama işte sormuşlar, yüzde sekseni bu addan memnunmuş.

Çocuklarımızı  eziklik duygusuyla büyütmezsek,  bu duygudan uzak kalmalarının mümkün olduğu bir gerçek. Kendileri bu duyguyu hissetmedikleri zaman,  başkalarına hissettiren kişiler de olmayacaklardır. Elbette bunun garantisi yok ama her şeyde olduğu gibi bu konuda da başlangıç ‘biziz’.  Ev dışındaki  yaşamlarında saldırgan, düşmanca tutumlarla karşılaşmaları, etkilenmeleri  olası elbette ama bizim düşüncelerimiz  ve davranışlarımız onların üzerinde daha fazla iz bırakacaktır.   Dışarısı çoğu zaman bizim kontrolümüzde değil, biz önce kendimize bakalım, diyorum ben.   

Yıllar önce ilkokul yaşlarındayken, oğlumun  Uzak doğulu görünüşlü bir arkadaşına, hep birlikte ikindi kahvaltısı edip söyleşirken, kökeninin neresi olduğunu sormuştum. “Avustralyalıyım” dedi. Avustralya’da doğduğunu biliyordum. Sorduğum bu değildi. Üstelemedim elbette.   Ama kendi çocuğumun böyle bir soru karşısında bu  cevabı vermesinden hoşlanmayacağımı biliyordum. Çocuğum Türk olduğunu söylemekten çekinmemeliydi.  Bunu onurla söylemeliydi, çünkü bu, onu o yapanlardan, onu tanımlayanlardan biriydi ve onurla söylemesi, başkasına da aynısını onurla söyleme hakkı tanıyacağının göstergesiydi.



Avustralya’da büyüyen Türk çocukları, gençleri arasında görüyorum ve çok hoşuma gidiyor. Geçenlerde bir arkadaş çocuğu  Türkiye gezisinin resimlerini paylaştı facebook’ta. Güğsünü gere gere. Bir başka arkadaş çocuğu veranda masasında bilgisayarı ve yanında bir kadeh rakı olan resmi paylaşırken, “Hava güzel... Ders çalışırken,  bir bardak rakı ile beyaz peynir. Karşı konabilir mi?” diye yazdı İngilizce olarak. Boğaz’da vapur, ince belli cam bardakta çay, simit, türlü türlü Türk yemeğinin, tatlısının resimlerini paylaşanları hep görüyorum. Diyeceksiniz ki, üç beş yemek resmi, manzara resmi paylaşsalar ne olacak? Benim söylediğim, farklı bir kültürün parçası olmaktan rahatsız olmamaları, tam tersine bu farklılıktan, bu zenginlikten hoşlanıyor olmaları. Ve bence bundan hoşlanan çocuklar, ‘herkes Türklere düşman’  duygusuyla büyütülmeyen çocuklar.

Avustralya’da yaşayan İngilizlere bakın, Avustralyalıların ve Yeni Zelanda’lıların onlara Pommy ya da Poms demesinden rahatsız oluyorlar mı? Bir zamanlar hakaret kabul edilen ya da hoşlanılmayan sözcüğe bugün kimsenin aldırdığı yok. Üstelik bu adın nereden geldiği konusunda alınmaya kalksalar, alınabilecekleri  kimi doğru kimi yanlış bir dolu varsayım var. Kraliçenin mahkumları‘ndan (Prisoners of Her Majesty’s Service) tutun,  İngilizlerin Avustralya güneşinde nar gibi kızardıklarına kadar. Narın İngilizcesi pomegranate.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

nihat ziyalan { 24 Ekim 2013 11:26:21 }
sevgili saba, bu yazıları çok seviyorum. kutlarım. lütfen devam. dostlukla
Diğer Sayfalar: 1.

 




Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

AB, Türkiye'ye verdiği mülteci fonunun nasıl harcandığını öğrenemiyor.
Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…

Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.
Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti

Türkiye artık yabancılar içinde ucuz değil…
2023'te 282 milyon insan açlık yaşadı.
Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git