A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Açılım süreci neden muğlâk?

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Tayfun Şahin | 10 Aralık 2013 03:40:39

Her hangi bir sorunu ele alırken gerçekçi olmakta ve alınan kararların sonuçlarını objektif olarak değerlendirmekte fayda var. AKP’nin Kürt Açılımı’na aynı mantıkla bakmak belki de en doğru yol. 2009'dan beri açılım adı altında onlarca tepki çeken düzenleme yapan AKP, tüm bu süreçte tepkileri anaların gözyaşı, barış, çözüm vs söylemleriyle azaltmayı başardı.

Tepkinin zirve yaptığı dönemde ortaya atılan “Akil Adamlar” uygulaması da hem konuyu magazinleştirmek hem de tepkiyi AKP’nin üzerinden almak için ustalıkla kullanıldı. Böylece AKP, söyleyemediği her şeyi “Akiller” üzerinden söyletmiş ve kamuoyunu hazırlamış oldu. Akiller ne kadar tepki çekmiş olursa olsunlar görevlerini de başardılar.

Fakat gelinen noktada hala cevaplanmayı bekleyen temel bir soru var: “AKP kurmaylarının iddia ettikleri gibi, pek çok doğru hamle yapıldıysa neden sokaktaki vatandaş çözüme yaklaşıldığına ya da bir şeylerin iyiye gittiğine dair hiçbir şey görmüyor ya da hissetmiyor?”

Öyle ya! Eğer yapılanlar iyi şeylerse doğru ve anlamlı şeylerse yavaş da olsa bir iyileşmeyi hissetmemiz gerekmez mi?

Oysa her gün tam tersi gelişmeler karşımıza çıkıyor.

2002 yılından yani AKP’nin hükümete gelişinden bu yana, PKK en güçlü olduğu dönemi yaşıyor. Silahların sustuğu bu dönemde örgüt kaynaklarına bakarsanız dağ kadrolarına katılımlar oldukça yüksek. Özellikle kadınların ve gençlerin örgüte katılımı patlama yapmış durumda.

Benzer şekilde, tüm açılım hamlelerine rağmen, çözüme değil de, çözümsüzlüğe doğru gidildiği hissi kamuoyunda giderek yaygınlaşıyor.

Birlik ve beraberliği artıracağı varsayılan her hamlenin ardından ayrışma, uzaklaşma, katılaşma emarelerinin belirginleşmesi garip değil mi?

Fakat hükümetin her şeye rağmen sürece devam edeceğini Yüksekova’da ve çeşitli illerde meydana gelen çatışmaların ardından Başbakan ve İçişleri Bakanı’nın açıklamalarından izledik. Her ikisi de “Süreci akamete uğratmak isteyenlerin provokasyonu!” yorumunu yaparak bildik söylemlerine devam ettiler.

Peki süreç ne? Hedefi neydi? Neyi amaçlıyordu?

Sürecin amacı, PKK’nın dağ kadrolarını yenilemesini sağlamaksa başarılı olundu.

PKK’nın egemenlik sembolü olarak mezarlıklar (kendileri Şehitlik diyor) inşa etmesiyse gerçekleşti.

Yol kesip, kimlik kontrolü yapan “asayiş timleri” kurulsun istendiyse o da oldu.

Mahkemelerinin var olduğunu, büyükşehir belediye başkanının bir büyükşehir işçisi tarafından sorgulanmasından zaten biliyorduk.

Özgür-gündem’in haberlerine bakarsanız PKK’nın Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa’da faaliyet gösteren dernekleri, işadamları, birlikleri vs hazır…

Peki, AKP hükümeti gerçekte ne yapmaya çalışıyor? Neden açılıma bir çerçeve çizmiyor?

Aslında AKP, en başından beri yaptığını yapıyor. İslamcı köklerine uygun olarak “milli” olan her şeyi “feda edilebilir” olarak değerlendirip, seçim zaferleri kazanmak uğruna her şeyi pazarlık malzemesi olarak kullanıyor.

Bu yüzden açılıma çerçeve çizmek, stratejisini ortaya koymak, uygulama planı yapmak gibi şeylerle dertlenmiyor. Her hangi bir konuyu kamuoyunu ikna edebildiği sürece sorun etmiyor. Günü gelince onlara da sıranın geleceğini biliyor.

Çerçeve belli olmadığı için, strateji belli olmadığı için kamuoyu da gündelik düşünmek, konuları anlık olarak ele almak zorunda kalıyor. Sebep-sonuç ilişkilerinin muğlâklaşması da bu yüzden…

PKK da bu durumdan memnun… Zira her şey masada olunca onlar da çok geniş bir hareket sahasına sahip oluyorlar. Onlar da meselenin sadece “zaman” olduğunu bildiklerinden “seçim önceleri” bir şey yapmıyorlar. Sadece, ne hikmetse(!), AKP ihtiyaç duyduğunda çeşitli açıklamalar veya eylemlerle rollerini oynuyorlar. Bir de kameralar önünde birbirlerine atıp tutup, sanki anlaşamıyorlarmış gibi rol kesiyorlar.

Tabi, Doğu ve Güneydoğu bölgesinde alan hâkimiyeti kurmayı, halkı baskı altına almayı, ticareti ve kaçakçılığı kontrol etmeyi de ihmal etmiyorlar.

Açılımları muğlâk bırakmak yoluyla AKP istediği zaman ileri adım atıp, kamuoyu tepkisini görünce tam tersi açıklamalar yapabiliyor. Oysa çerçeve çizilmiş olsa kendisini kamuoyu önünde sözle bağlamış olacak.

Bu yüzden her şey en az bir kez konuşulup yeri gelince tekrar kullanılmak üzere rafa kalkıyor. Açılım da yıllar boyunca kullanılabilecek verimli bir alan anlamı kazanıyor. Erdoğan’ın bir gün yağlı urganla gezip, ertesinde tam tersini söyleyebilmesinin sebebi de bu.

Bir de AKP’ye oy veren seçmenler var. Onlar için durum gerçekten vahim. Çünkü bir kısmı AKP’ye oy vererek PKK’ya karşı mücadele, ülkenin birliğine ise hizmet ettiğini sanıyor.

Oysa yapmaları gereken tek şey: Bunca açılım hikâyesinden sonra neden durumun iyiye gitmediğini düşünmek ve yanlışa ortak olmamak…

Aksi halde yaşayacakları tek şey, büyük bir pişmanlık olacak!



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.

Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke

Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.
Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git