A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

AK Yalan

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 16 Temmuz 2016 09:27:41

Dürüst insanlara hayranlıkla saygı duyarım. Söyledikleri her sözü, verdikleri her taahhüdü gerçekleştiren insanların benim için saygının bile üstünde yeri vardır. 1976 senesinde Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluşunun 200. yılı olarak kutlanan 4 Temmuz 1976 tarihinde ben de Amerika’da idim. Nasıl bir coşku ile kutladıklarına doğrudan şahit olmuştum.

New York kenti baştan aşağı donatılmış, taklar yapılmış, yol kenarlarına ışıklardan çiçekler konmuştu. Kaldığım otel Broadway üzerinde Amerikana Inn adlı otelin karşısında eski bir mafya oteli idi. Çok ehven bir fiyata bulduğum bu otelin girişi bile değişik bir sistemde idi. Döner çelik  bir kapıdan geçip resepsiyona ulaşılırdı. Otelin adı bile dillere destan hapishanenin isminde idi. ALCADRAZ Hotel. San Francisko körfezinde bulunan bir ada üzerinde kurulmuş, dillere destan bir hapishane.  Ülkenin en azılı suçlularının cezalarını çektikleri bir yer olarak bilinir.

İşte Alcadraz isminde olan bu otelin odalarının kapıları bile, bu hapishaneyi hatırlatmaya yeterdi. Koridorları dardı,birbirine ters menteşeli üç kapıdan geçtikten sonra odaya girme imkanı olmaktaydı. Hele dış çelik kapıda açılı yatay ızgara olduğu için ne gelen içeriyi, ne de içerdeki kişi gelen kişiyi göremiyordu. Sadece ses ile bir birini tanıyıp, kapının açılmasını sağlayabilecek özel düzeneği vardı. Kolu çevirdiğinizde sadece ortada bulunan mekanizmanın kilit dili boşa çıkmakla kalmıyor, üst ve alt kilitler de kendini boşluyordu.

Her odada, üç kapı kapatıldığı zaman, dışarda bomba patlasa, içerde haberiniz olmayacak derecede bir izolasyon sistemi bulunmaktaydı. Odalar ufaktı amma,  kullanma maksadına yeterli bir yatak, banyo ve televizyon izleyebileceğiniz bir koltuk bulunmaktaydı. Kapıların açılması sırasında çelik menteşelerin çelikle sürtünmesinden çıkan ses, ürkütücü idi. Biz bu otelin Al Capon zamanından kaldığına kendimizi inandırmıştık. Çünkü kim bir odanın üç çelik kapı ile kapanmasını isterdi ki?

Otelin hemen yanında filimlerin ilk galalarının oynandığı Broadway Theatre  vardı. Zaten çok renkli ve hareketli olan bu caddede, 4 Temmuz münasebeti ile daha da canlılık ve hareket vardı. 5. caddede Topkapı adlı bir de lokanta vardı. Sahibi eski bir Galatasaray kalecisi idi. Akşam yemeğini orada yemiştik. Bütün gece Broadway’de millet yedi, içti ve sokaklarda eğlendi. Biz de odamızdan bu gösterileri seyretmiştik. Hatta o güne mahsus 1 milyon adet gümüş 1 dolar Bankalardan halka sunulmuştu, ve ben de bu gümüş 1 dolardan almıştım, hala saklarım.

Dün 13 Temmuz , Ankara’da ertelenen 4 Temmuz Amerika Birleşik Devletleri’nin Bağımsızlık kutlamalarına, Amerikan elçiliğinde verilen resepsiyona katıldık. Geçtiğimiz senelere kıyasla çok az insanın katıldığı bir kutlama vardı. Büyükelçi John Bass ve Avrupa Birliği İşleri Bakanı, Türkiye adına, bu kutlamalarda konuşma yaptılar. Her iki kişinin de yaptıkları konuşmaları çok dikkatle dinledim. Öyle cümleler kullandılar ki , bahçede dinleyen bizler, yabancı misyon delegeleri, askeri ateşeler, içki ve yiyecek servisi yapan hizmetli insanlar, hatta törende bayrak taşıyan askerler bile bu konuşulanlara hiç mi hiç inanmadılar.

Amerikan büyük elçisi bağımsızlığı demokrasiyle özdeşleştirip, ülkelerine nasıl yerleştirdiklerinden bahsederek, Türkiye ile işbirliği yaparak bölgenin yöresel istikrarının sağlanacağından bahsetti. Çelik de ülkemizde ulaşılan hürriyet ve bağımsızlığın sağlanmasında Amerika ile işbirliğinde olmaktan mutluluk duyulduğunu ifade ederek sözlerini sonlandırdı. Bu kadar büyük lokmaların yutulması pek de kolay olmadığından, bütün toplantıya katılanlar sunulan ve su gibi akıp giden içkilerden yudumlayarak, bu büyük yalanları yutmaya çalıştılar.

Amerika yaşadığımız tarihte hangi ülkeye demokrasi getireceğini vadetmişse, o ülke alt üst olmuştu. Sıranın  Türkiye’ye geldiğini ifade eden John Bass’ın sözlerini dinlerken, gözlerim yerinden çıkmaktaydı. Keşki Devletin Bakanı doğrulardan bahsedip, bu kutlama gününde Türkiye’den bahsetmeseydi. Demokrasiden halkın anladığı ile Bakan’ın söylediği birbirine çelişki içinde idi. Halkın anladığı ‘hürriyet’ ile iktidarın anlattığı ‘hürriyet’ kavramı, keşke örtüşseydi.

Gerçeklerden bu kadar ayrı olan bu sözleri Bağımsızlık Günü’ne katılanların  gözlerinin içine bakarak, KARA  ufka  nasıl AK derler, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







BİZİM RADYO
radyo.ayorum.com'a HOŞ GELDİNİZ
Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı

Hayatta kalma mücadelesinden kesintisiz şiddetin itici gücüne.
Demokrasi Krizde mi? Gözden Kaçırmamanız Gereken 5 Sarsıcı Gerçek
10 soruda Trump'ın Gazze için sunduğu barış planı
İngiltere, Avustralya ve Kanada, BM Genel Kurulu öncesi tarihi adımla Filistin’i tanıdı.
Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’da halk liderleri devirdi.

Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.
KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?
ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.

Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.
Cilt kanseri oranında dünyada başı çeken Avustralya'da güneş kremi skandalı.
Dünya Sağlık Örgütü: '7 Ağustos'ta Türkiye'de maymun çiçeği tespit edildi'
Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

ANKARA CEBECİ, 30 EYLÜL
AKIL...
KISA KESİLMİŞLER, AĞUSTOS 2025
ÖZERK, FEDERAL, KONFEDERAL
MÜNİH, 30 EYLÜL

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git