A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

NATO...

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 06 Aralık 2019 11:57:07

Seneler önce yatılı okulda, Türkiye’nin NATO ittifakına 18 Şubat 1952 tarihinde resmen katılımının ilk sene-i devriyesini kutlamıştık. Aslında 4 Nisan 1949 tarihinde Washington’da kurulan NATO (Kuzey Atlantik Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) o tarihte Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği adı altındaki Rusya’ya karşı bir güç birliğinin kurulmasına yönelik uluslararası plandı. Türkiye’nin alınmasında en büyük etkenin, sınırlarının Rusya ile olmasından doğmuş olduğunu düşünmekteyim.

İlk baş vurumuzun Nato tarafından ret edildiğini biliyoruz. Ancak 25 Temmuz 1950 senesinde Büyük Millet Meclisi  tarafından, Demokrat Parti iktidarında Kore’ye asker gönderilmesi kararı verildi.  Bu kararın sonrasında ikinci kez Ağustos 1950de  NATO üyeliğine baş vurumuz yenilendi. Kore’ye giden askerlerimizin Kore’ye vasıl olduklarında  yöreyi daha tanımadan cepheye gönderilmesinin en büyük askeri hata olduğunu düşünmekteyim. Kunu-ri’de Amerikan askerlerinin salimen geri çekilmesini sağlamak adına birliğimiz çok büyük zayiat vermişti.



Türk ordusunun Kore’deki kahramanlıklarının üye ülkeler tarafından kabul görmesi sonrası, Türkiye’nin Nato’ya kabulü Eylül 1951 senesinde gerçekleşti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen 5886 sayılı yasa ile Türkiye’nin Nato üyeliği resmileşmiş oldu.

Bu yıllarda Türkiye askeri yatırımları yapabilecek ekonomiye sahip olmadığından, böyle bir milletler topluluğu içinde “Birimiz Hepimiz,  Hepimiz Birimiz İçin” anlamında, savunma yardım aldı. Diğer Nato ülkeleri arasında tek Müslüman ülke Türkiye idi ve Rusya ile uzun bir sınır komşuluğu vardı. Aslında Kurtuluş savaşında Rusya ile sıkı bir dayanışmayı dengeli sağlamış bulunan büyük önder Mustafa Kemal Paşa’nın, emperyalist güçlerle savaşta, Rusya’dan silah ve mühimmat temin etme yollarını aramış olduğunu biliyoruz. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasını, hem askeri hem de ekonomik kıskaçta gerçekleştiren egemen güçlere karşı,  yapılan mücadelede, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin katkısının var olduğu bir gerçektir.

Rusya’nın Akdeniz’e açılan boğazları kontrol eden bir ülkeyle yakın işbirliğinde olma isteklerini iyi kullanan Mustafa Kemal Paşa’nın, yoğun yardım taleplerini geri çevirmediği bilinir.
 
Yatılı okuduğum okulda, hiç unutmam, Nato’ya katılmamızın kutlanması toplantısında bir Amerikalı subay, Albay Bob Jennings ile okul müdürümüz John Scott birer konuşma yapmışlardı. Bir masada biri küçük sınıftan bir talebe, bir de  büyük sınıftan cüsseli bir başka talebe, ikisi bir kol güreşine tutuştular. Zayıf olan küçük arkadaşımız yenilmeye direnirken, birkaç büyük sınıftan talebeler, zayıf olana destek vererek, güçlü talebenin yenilmesini sağlamışlardı. Burada güçlerin birliği anlatılmakta, tehlikelere karşı müşterek savunma oluşturulmasının senaryosu sahneye konulmaktaydı.

Nato’nun ana gayesinin içinde  bilinmeyen başka hedefler de olabileceğine inanmaktayım. Ekonomisi gelişmiş ülkeler, üretimlerini pazarlayacak ülkeleri her zaman ararlar. Daha da fazlası dünyanın enerji kaynaklarının tamamına hükmetmek isterler. Suudi Arabistan, yeraltı kaynaklarını Amerika’ya teslim ettiğinden, iç işlerine kimse karışmamakta. Irak, Suriye, İran ve dolayısıyla Türkiye Orta Doğu’daki petrol üçgeninin içine çekilmek istenmekte.

Türkiye’yi nasıl yıpratırız başlığı senelerdir gündemden hiç kalkmaz. Belki Osmanlı’dan kalan bir kuyruk acısı olsa gerek. Emperyalist ülkeler, enerji kaynaklarını nasıl kontrol etmek isterler diye düşündüğümüzde, iç bünyemizdeki hain terör odaklarını sinsice beslendiğini görmekteyiz.

Türkiye’yi zayıflatmak üzerine yapılan bir planın içinde dost bildiğimiz NATO müttefiklerimiz yer almakta. Başta Belçika, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya ve Amerika terör örgütlerine silah ve mühimmat tedarik etmekteler.  Sen hala Almanya, Amerika bizim müttefikimiz diye çırpın, adamların arkandan iş çevirmekte olduğunu görmemek aşırı iyimserlik olur. Baltık denizi ülkelerinin savunma sisteminin içine alınmasından da fazla önemlidir, Türkiye’nin  güneydoğu sınırlarının  korunması.

Türkiye’nin elindeki kozu iyi koruduğunu düşünmekteyim. ‘’PKK ve YPG teşkilatının terör odakları olduğu üzerinde görüş ayrılığı bulunmakta, konu üzerinde çaba sarf edeceğiz,’’ demekte Nato Genel sekreteri Jens Stoltenberg. Bu sözler  güneydoğu yöresinde birkaç devlet kurup, petrolü daha iyi kontrol edebilmenin çarelerini aramalarından kaynbaklanmakta.

‘Hani birimiz hepimiz, hepimiz birimiz içindik’ diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…
Türkiye raporu: Özgürlükler ciddi zarar gördü

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı
Ton balığında cıva: Zehirli madde seviyesinin kontrollere rağmen hala yüksek olduğu tespit edildi

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti
İnsanlık için küçük ama Türkiye için çok büyük bir adım

Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.
Dünyada zorla çalıştırılanların sayısı artıyor.

GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi
ABİDİN DİNO PULU

TAKSİ DURAĞI
Emek, Ümit ve Para
BABAM
REKORLAR
Kadim dost

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git