A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

YOL SUZLUK

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 17 Mayıs 2021 10:39:19

Seneler öncesinde bir şirkette çalışmaya ilk başladığım dönemde, bazı laboratuvar cihazları pazarlamaya çalışıyorduk. Ancak o tarihte piyasaya hakim olan bir marka vardı ve biz bu markaya karşı rekabet etmeyi pek başaramıyorduk. Ne yapsak ne etsek mümkün olmuyordu. Teknik olarak her iki sistemi karşılaştırıyorduk. Bizim sunduğumuz sistem hem daha üstün ayrıca daha ucuz idi. Son kullanıcı ile görüştüğümüzde, açık ara teknik olarak daha üstün bir sistemi kullanmak istediklerini dile getirmekte, ancak konu ihale aşamasına gelince yine tökezlemekteydik.

Bu engeli aşmak için neler yapmamız gerektiği üzerinde çok düşünmüştüm. Sonra, rakibi normal koşullarda  yenemeyeceğimi anladım. Ben de normal olamayan yollara başvurmayı düşündüm. Belki, dedim, benim bilmediğim bir konu var bunun içinde, onu bulmak için  son kullanıcı ile yakın temas sağlamayı denedim.
 
Bunu dostluk zeminine oturtmak için teknik şartnameyi yazanla bir öğlen yemeğe çıkmayı planladım. Teklifime hayır demedi. Çok güzel bir lokantada baş başa yemeğe gittik. Yemek boyunca bizim sistemlerin teknik olarak üstünlüğü konusunu hiç açmadım. İşi akışına bıraktım. Ama konuyu açmamak için içim içimi yemekte idi. Bir başka öğlen yemeğine hayır demeyeceğini düşünerek konuyu, ikinci bir yemeğe tehir ettim. Zaman içinde bir fırsat kollayarak ikinci bir öğlen yemeğine davet ettim. Onu da kabul etti.  Tamam dedim kendime, bu yemekte konuyu mutlaka açmam gerekliydi. Nitekim yine bir öğle yemeğine Ankara’nın ücra bir durağı olan, o zamanın Merkez Lokantasına, kuzu haşlama yemeğe gittik. Gözden ırak baş başa konuşabileceğimiz bir yerdi.
 
Merkez Lokantası zamanında Atatürk’ün sıklıkla gittiği bir lokantaydı. Buranın birkaç yemeği çok meşhurdu. Külbastı, patlıcan salatası, kuzu kapama ve yoğurt bazlı mezelerle, bilhassa mercimek çorbası en fazla aranan yemeklerdi. Girişin hemen sağındaki divan ve oval masa Atatürk’ün köşesi olarak bilinirdi. Bu köşede, bazı akşamlar, Ata rahmetlik önemli konularda danışacağı kişileri buraya toplar, akşam yemeğinde tartışırlarmış. Şimdi ise bu mekan Diyarbakırlı  Kaşıbeyaz’a verilmiş, Atatürk’ün köşesi ve resmi ortadan kaldırılmış.
 
Konuğumla şehirden uzak Merkez lokantasında, asude bir ortamda öğlen yemeği yerken, kullanmakta olduğu sistemlere konuyu getirip, bizim sunduğumuz seçeneğin kendilerine avantaj sağlayacağı konusunda ikna etmeye çalıştım. Ayrıca ‘Rakip firmanın sağladığı başka avantajlar varsa, özelde olabilir, biz de hazırız.’ diye bir cümle sarf ettim. Gözlerindeki pırıltıları görür gibi oldum.‘Teknik şartname gibi bir hazırlık yapabilir misin?’ diye sorduğunda içimin yağları erimişti. Çünkü o hazırlığı yapıp gelmiştim. Hemen çıkarıp önüne koydum. Tamam, dedim kendime, bu maya tuttu. Çok önemli bir aşamayı geçmiş olmuştum.

Her şeyin bir bedeli olduğunu bilen bir insandım. Kimin söylediğini bilmiyorum, ama herkesin bir fiyatı vardır, bedelini ödersen, neticeye ulaşırsın, diye duyduğumu hatırlıyorum. Ben de bu bedeli ödemeye hazırdım. Bedeli öğrenmek için sorumu, bir sonraki yemeğe sakladım.

Bu konu, bir bedele bağlanmıştı ve işin bitişinde nakit olarak verecektim. Teknik şartname bir sonraki ihalede değişmişti. Bize de şans verilmişti. İhaleyi almıştık. Sistemleri teslim ettikten sonra, kişiye gereğini tediye etmiştim. Hoş, biz maliyetin üzerine bir miktar onun için koymuş, işi öyle almıştık. Ortada alan memnun veren memnun  ancak rakip mutsuzdu. Çünkü düzen rakip adına bozulmuş, bizim adımıza oturmuştu.

Bu kanımca, Türkiye’de ticari ahlakın ne kadar gevşek olduğunu göstermekte. Bir üniversitede bir profesöre unvan verilmekte, binlerce lira maaş ödenmekte, uluslararası yayınlarda onların araştırmaları ile övünmekteyiz. Ancak, araştırma yapmak için ihtiyacı olan malzemeleri almak için, satın alma sisteminde çalışanlara yetki verilmekte. Bu ne kadar çarpık bir mantık, bunu anlamakta aciz kalmaktayım.

Geçtiğimiz günlerde ülkemizin Ticaret Bakanlığı’nın başına gelen, 1958 doğumlu hükümet yetkilisi, aynı zamanda dezenfektan üreten bir tesisin ortağı imiş. Ortağı olduğu şirketin üretim konusu dezenfektan malzemesinden, Ticaret  Bakanlığı’na yüklü miktarda alım yapıldığı ortaya çıkınca, Saray tarafından görevden alındı. Bu yolsuzlukta bir husus cevapsız kalmakta, piyasaya 100.00 T.L.’den   verilen malın, Ticaret Bakanlığına 175.00 T.L. sına verilmesindeki farkın nereye tahsis edildiği merakı, insanları düşünmeye zorlamakta, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.
Dünyadaki boykotlar: Kim neyi hedef aldı?

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.

Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN
Amerika dış yardım yumuşak gücünden vazgeçiyor mu?
Zelenski: Kolezyum Politikasının Kurbanı

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git