A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

---İST

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 18 Nisan 2024 13:52:40

Ne kadar enteresan bir ek. Hayranım konuştuğumuz dilimizeç Türkçe diye bir dilimiz vardı seneler önce. Zaman içinde birçok dilden etkilendiğini hepimiz yaşadık. Bir de Atatürk'ün emri ile kurulan Türk Dil Kurumu adlı önemli bir kurum vardı, ülkemizde. Bu kuruma Genel Sekreter olarak hizmet etmiş çok önemli insanların başında AGOP MARTAYAN gelir. Daha sonraları AGOP bey, 1934 yılında soyadı kanunu çıkınca Atatürk’ün kendisine teklif ettiği DİLAÇAR soyadını almıştır.

Yıllar önce Anadolu’da yaşayan Selçuklular bölündükten sonra, önemli beyliklerde kullanılan dil Türkçe idi. Hatta bir dönemde Karamanoğlu Mehmet Bey isimli bir beyin Türkçe konuşulması konusunda ferman çıkarmış olduğunu biliriz. Beylik şehirlerinde okunmuş 13 Mayıs 1277 tarihinde. Şöyle ilan etmiş bu ferman:

‘Bugünden sonra hiç kimse divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil konuşmayacak’



Aslında fermanın dili ile anlatmak gerekirse: ‘Badehu Divan tertip olunup tahrirat ve evamirin cümlesi, Lisan-ı Farsi üzere yapıldığından, Lisan-ı Türk Mahvolmak derecesine gelmişti. Binaenaleyh Divan da kıraat olunacak evrakın mecmuu Lisan-ı Türki üzre olup, elsine-i saire ile tekellüm olunması muhkem yasak oldu.’ diyerek başlamakta.

Yaklaşık 800 yıl önce alınmış kararın uygulamada yapılan hatalarla Türkçemiz, zaman içinde Arapçaya, Farsçaya yenik düşerken, başka diller de meydanı boş bulmuş. Bilhassa inanç baskısı içinde Arapçanın öne çıkmasıyla, Türkçenin kendini yapılandıramadığına inanmaktayım. Taassup ve inanç baskısı, toplumun tekamülünü olumsuz yönde etkilemiş.

Başka ülkelerin reform hareketleri ile inançları kontrol altına alan ülkelerde, matbaanın icat edilmesi ile bilgi ve bilimde ilerleme kaydetmelerini takdir etmemek mümkün görünmemekte. Bilmediğimiz, hem de konuşmadığımız, anlamadığımız bir dilde ibadet edebilmek için harcadığımız zaman, emek ve naktin kayıptan başka bir şey olmadığına inanmaktayım.

Hani arkaya dönüp bakarsınız ya üzülerek, filmi geri sarma şansınızın olmadığı bir döneme üzülürsünüz. Kaybedilen sadece zaman olarak karnemize işlenmez. Kaybolanın bir kültür olduğuna inanmaktayım. Bu sözümü herkes söyler yıllardır, ‘Kendi Lisanında İbadet Etmeyen Tek Toplum Türklerdir’ diye. Çünkü anlamını bilmeden iki elini açıp söylenen sözler, ibadet yerine geçer mi? Bilmemekle beraber, sadece konuşulan dilin yozlaşması meselesi değildir sorun. Sorun daha da derindir.

Benim yurdum insanının, öz kültürünün temelden zayıflayıp, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu idrak etmekten uzak olduklarına inanmaktayım. Ana nedenlerinin başında çok saygı duyduğum bir cümle gelmekte. Kanımca 13. yüzyılda ‘Thomas AQUİNAS’ adlı bir din alimi tarafından dillendirilen Latince şu cümleye hayranım:
‘TIMEO HOMINEM UNİUS LİBRİ.’

Sadece bir kitabı sabah akşam, gece gündüz, senelerce okuyanı anlatmaktadır. TEK kitabı olan insan tehlikelidir.  Gelişme kaydetmeyen bir beynin tekamül etmesi mümkün değildir. Bunu düşünmek bile abesle iştigaldir.

Gelişimini hızlandıran ülkeler teknolojik icatlarla, onları tarif eden dilini de üretirler. Üretilen teknolojiyi kullanmak isteyen başka ülkeler de, bu deyimleri kullanmaya başlar. Deyimler çoğaldıkça kendi öz dillerinde delikler açılmaya başlar. Kendi dillerini bırakmaya başlar bu toplumlar. Hele bilgisayar çağında bütün deyimler, tanımlar ve anlatımlar İngilizce olmaya devam eder, çünkü her yeni tabiri dillendirmek isteseniz, kullanılan mevcut sözcükle ifade etmek mecburiyetinde kalırsınız.

Bir de bazı yeni işler çıkar ortaya, ve bunu tarif ederken, bu işin adını kullanıp sonuna bir ek takarsınız. Bu işte iştigal eden insan için bir sıfat çıkar ortaya. Ancak bu işi yapan insanın bu konuda diploması olması gerekmez. Bazı işleri burada sıralayabilirim: DEİST, ARTİST, BUDİST, FAŞİST, SADİST, EGOİST, KORİST, ANALİST, NARSİST, REALİST, AKTİVİST, SİYONİST, OPTİMİST, KOMÜNİST, PANELİST, FEMİNİST, EKONOMİST, SOSYALİST, THERAPİST, OPORTÜNİST, VİYOLONİST ve LİBERALİST. Aslında böyle tarife giren kelimeler Türkçemizde yaklaşık 221 adettir. Bu kelimeler bir yabancı dilden dilimize dahil edilmiştir.

Bu yetenek isteyen tariflerde tanımlanan işleri yapan insanlarda eğitim veya diploma aranmaz. Hatta mülakat bile yapılmaz. Zaten arasanız da, size gösterecekleri imzalı bir kağıt parçası olması, olası değildir. Kendilerini bu işi yapan kişiler olarak tanıtırlar. kendilerini o konuda söz sahibi olduklarını zannederler, ve ekranlar çıkıp ‘BEN EKONOMİST’İM, ÜLKENİN SORUMLUSU BENİM, BEN’ diyerek, ülkemi dünyanın sayılı rekor enflasyonuna sahip ülkelerin önünde çekerlerken bile, toplum ‘NERDE SENİN DİPLOMAN‘ diye soramadı.

Çünkü böyle işlerde koşturan, vatandaşın ömrünü tüketen insanların diploması sorulmaz diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap

Türkiye destekli Suriyeli savaşçılar Nijer'de ne yapıyor?
GÜNEŞE YOLCULUK
Cumhurbaşkanlığı seçimini reformcu Pezeşkiyan kazandı.
EKŞİ, "ERİK" TADINDA
BİR TUR DAHA

Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı
Tayland esrarı yeniden yasaklıyor.
İstanbul kirada Avrupa’nın lideri
Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK

Dünyanın ekolojik kaynakları haftaya tükeniyor.
Ormanlara yasal haklar verilebilir mi, tüzel kişiliği olan ormanlar var mı?
'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

Kırık Camlar Teorisi
Dünyanın en eski şarabı 2000 yıllık Roma mezarında bulundu
Otizmin arkasından Neandertaller çıktı.
Beynimiz uykuda geleceği tahmin etmeye çalışıyor.
Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.

Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor
Haberleri takip etmeyenlerin sayısı artıyor…
İstanbulluların %44'ü kıt kanaat geçiniyor

"RAHATI KAÇAN" ADAM
GÜZİN'LE
GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR

DEVENİN BOYNU
Çarpık Eğitim
Ziyafet
Kim Aptal, Kim Akıllı
SİVAS

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git