A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Bugünün Türkiye'sinde "Gerçek" Olmak

Kategori Kategori: Türkiye | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Neslihan Acu | 17 Temmuz 2008 01:44:54

Mehmet Y. Yılmaz'ın yazısı "Bugünün Türkiye'sinde solcu olmak" başlığını taşıyor. Çok da doğru tespitler var içinde. Oral Çalışlar'ın Radikal'deki yazısına gayet yerinde bir cevap olmuş. Hem bu yazı hem de Nuray Mert'in Devrim Sevimay'a verdiği röportajda söyledikleri, solcu olmak ve aydın olmanın ötesinde, "gerçek olmak" üzerine birkaç çift laf etme hevesi uyandırdı bende.

Öncelikle Nuray Mert’in düşünme ve fikir üretme sistematiğine dikkat çekmek istiyorum. Bir aydına ve bağımsız bir akademisyene yakışır bir şekilde değişiyor ve gelişiyor Nuray Mert. Sabit fikirlere saplanıp kalmıyor, olayları her yönüyle inceliyor, farklı bakış açıları geliştiriyor.


Bu parantezi kapayarak şu beylik soruyu sormakla başlayayım işe: Sol’dan kitleleri etkileyebilecek bir parti, bir oluşum, bir lider neden çıkamıyor bir türlü?
Medyanın “sol, bu ülke için marjinalliktir, lükstür, zırvadır, kitlelere yarar sağlamaz” pompalaması nedenlerden biri tabii.
Bakın AKP’den sonrası için hala “merkez” partiler kurma peşindeler, hep aynı isimlerden, aynı tip politikacılardan medet umuyorlar.
Oysa bu ülkede aydın, demokrat, ilerici, solcu birçok insan var ve bu insanlar mecliste artık kendilerine benzer milletvekilleri görmek istiyorlar.
İş takipçisi, hamaset tüccarı, tel bıyıklı, pozcu, dar görüşlü, vizyonsuz erkek politikacı tipinden hep beraber fenalık getirdik. Getirmedik mi? Ömürlerimiz bu adamların aşşağılık (Latife Tekin vurgusuyla) politikaları (?) yüzünden ziyan zebil oldu gitti.
Valla ben geçen gün, İspanya başbakanını etrafında bir sürü kadın bakanıyla birlikte gösteren fotoğrafa bakarken başka hayatlara dair derin özlemler duydum. Artık kökten değişsin bir şeyler istedim, yoksulluk ve cehalet bitsin, kadınlar ve yoksullar üstünden ülke sömüren vicdansız politikacı tipi tedavülden kalksın…Falan filan.

 
Peki hepimizde varsa bu özlemler…Farklı, modern, sol, ilerici bir parti neden kurulamıyor?
Aslında ne seçim sistemi ne de finansal sorunlar değil bunun nedeni.
Solda parça parça duran adacıklar insanlara yeterli güveni veremiyor. Asıl neden bu.
Sol cephede kafalar karmakarışık, egolar patlak çatlak.
80 öncesinde birbirlerini harbi olarak yiyorlardı. Şimdi ise demokrasi nedir ne değildire takılmışlar, (mecazi olarak) birbirlerinin gözlerini kafalarını patlatıyorlar.
Eğitim sisteminden kaynaklanan bir arıza var sanıyorum bizim ilericimizde, solcumuzda. Ne kadar çok şey öğrenirlerse öğrensinler, isterlerse tonlarca bilgi depolasınlar, bir EGO sorunu, bir HAM KİŞİLİK sorunu var, onu bir türlü aşamıyorlar.
Hesapta her türlü faşizme, gericiliğe karşılar ama “sevmedikleri oluşumlara” karşı her türlü geri yöntemi rahatlıkla kullanabiliyorlar. Özde yok edilemeyen bir “faşizm” sorunu bu.
Bunun dışında, asıl sorunlarla değil, “ayrıntı” ile uğraşıyorlar.
Aynı oluşum içindekiler bile birbirlerine güven duymuyorlar. En küçük bir fırsatta birbirlerini tekneden atmaya çalışıyorlar. Sanki ana sorun teknenin nasıl yüzdürüleceği değil, sen yüzdürdün ben yüzdürdüm muhabbetleri. Her birinde “dediğim dedik, çaldığım düdük” havaları.
Bir de uçucu kaçıcı ruh halleri… “Yahu olursa olur, olmazsa gider domates yetiştiririm Bodrum’da” fikirleri…
Oysa zor dönemlerde mücadeleler, “olursa olur” tarzıyla mümkün değildir.
Çarpıklıklarla uğraşmayı gerçek bir mücadele olarak ele almayan, entel ruhlarının bir “hevesi” olarak gören tatlı su solcuları, enteller bu ülkeye çok büyük zarar veriyorlar.
Sanki ilerici olmak, demokrat olmak, solcu olmak bir ayrıcalık. Farklı bir konum. Sanki züppeliklere açık bir durum. Bir şeyler zor gelince ya da işler sarpa sarınca kaderine terk edilecek bir gemi sanki bu ülke.

 
Oysa gerçekler çok başka.
Bu ülkenin fazla vakti kalmadı.
İşsizliği, çılgınca artan nüfusu, kapkara büyüyen cehaleti bir tarafa bırakın, çok yakında susuzluk ve çölleşme gibi iki gerçek düşman canımıza okuyacak.
Bu kadar yoğun nüfuslu bir ülkede toprağın sesini duymayan, bu hayati sorunları “tali” sorunlar olarak gören vicdansız ve vizyonsuz politikacıyı, sığ görüşlü entel ve akademisyeni sırtımızda taşıyacak lüksümüz yok artık.
 
 

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YAZ-IN SÖZLÜ TARİHLE YÜRÜMEK
İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler

LOZAN (Lousanne)
KORE...
DOĞUM ORANI
İKNA YETENEĞİ
ATMA RECEP

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git