![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
|
|
Aptallığıma verin ama onurumuz kaç paraya?
Bu hafta gene Türkiye’de bol miktarda akıl dışı olay, demeç ile uçukluk vardı haberlerde. Basına kapalı basın toplantısından, her konuda suçlu CHP’ye, boy aptesti almayan üniversitelilerden şantaj yapan Kuveyt Büyükelçisine, Wikipedia dan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararından tanrıtanımazlara haber yağdı. Ben de bir kaçını sizinle paylaştım. ...Devamı.»FİLE...
Zamanla eskileri andığımız ve dile getirdiğimiz konuşmalarda, dinleyenlerden bir itiraz hemen gelir, ’ İhtiyarlıyorsunuz’ . Bu aslında bugün yaşananla, eski günler arasında bir mukayese yapma iç güdüsünden olsa gerek. Ben böyle durumlarda eskiyi hatırlayıp, yeniden ders çıkarmaya çalışırım. Her insanın her yaşta öğrenmesi gerekli dersler olduğuna inanırım. ...Devamı.»Aptallığıma verin ama kesin çözüm!!!
Yeni Türkiye’de torba yasanın çıkmasından sonra daha halen ayorum.com’a ulaşabiliyorsanız bu hafta çok güldük ağlanacak halimize. Bulanık ve kokulu olmasına karşın Ankara suyunun çok sağlıklı olduğunu iddia eden Ankara Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek ve Sağlık bakanı Mehmet Müezzinoğlu bilimin ağzının payını verdi. Dahası mı Etek, Çarşı, TİB… Konu mu yok yurdum siyasetinde! ...Devamı.»Aptallığıma verin: Yeni Türkiye
Ve artık Türkiye yeni Türkiye. Bu hafta Türkiye’de birçok taş yerinde oynadı ve yeniden dizildi. Yeni Cumhurbaşkanı, yeni başbakan, yeni bakanlar... Ve yeni Türkiye. En azından şimdilik bir kavram olarak... Dahası dinlemeler, dinlemelere tepkisizlikler, PKK, Işid, mahkeme kararları filan… Anlayacağınız Yeni Türkiye eskisinden en azından son 12 seneden pek faklı değil. ...Devamı.»Yeni Türkiye
Geçtiğimiz günlerde bir karikatür gördüm. Nerede yayınlandığını bilmemekle birlikte temayı çok beğendim. Çizgi romanların bazı kahramanları vardır insanın aklından silinmez. Pekos Bill isminde bir çizgi romanı çocukluğumuzda dergilerde okurduk. O tiplemeyi çok severdim. Hep güçsüzün yanında olur, yardıma ihtiyacı olan herkese yardım eder, kanunsuzlarla mücadele ederdi. ...Devamı.»TUTMURAK
Çocukluğumda rahmetli babam bana ‘Çocuklar babalarına annelerine yalan söylemez’ diye telkin ederdi. Ben de yalan söylememeye gayret ederdim. Annemle olan yakın iletişimimden mi nedendir, annemle hukukum başka idi. Çocukken spor yapmayı çok sevdiğimden mahalledeki arkadaşlarımla top oynardık. Babam benim spor yapmamı istemezdi, sporu sevmediğinden mi yoksa ince zayıf bünyeli olduğumdan mı neden, işe giderken hep bana ‘’Sakın sokakta top oynama’’ derdi. ...Devamı.»GEOMETRİ
Okulda en çok sevdiğim dersler arasında Matematik ve Geometri de vardı. Hayatın tamamının matematik üzerine kurulduğunu iddia edenlere katılmamak elde değil. Her konuyu izah ederken, mutlaka matematik kullanılmakta... Bakın musikinin bile matematiğe dayalı olduğunu bilmeyen yoktur. Ses perdeleri, notaların tamamı bir aritmetik esasına dayalıdır. İnsan hayatının her merhalesinde matematik kullanılır... Takvimle, saatler, olayların gelişimi de matematiksel bir açıklamayla anlatım bulur. ...Devamı.»Galata Kulesi ve Paris’in çatıları birbirine benzer
Sidney hava limanında dağıtılan Qantas dergisinin dört, beş ay önce Türkiye’den dönerken aldığım sayısında İstanbul vardı. Galata Kulesi’nin ve çevresinin karşıdaki bir yapıdan çekilmiş fotoğrafına bakarken Avrupa kentlerinin klasikleşmiş görüntülerini içeren fotoğraflar geldi aklıma. Paris binalarının çatıları, üzerinde bisikletlerle bir Amsterdam köprüsü ya da Portofino’nun rengarenk evleri... Paris’in çatılarına bakıyormuş gibi baktım Galata Kulesi’nin resmine, ilkin bir yabancı gibi, sonra da defalarca gördüğüm bir yer olduğunu bilerek. ...Devamı.»İnanışlar ve gelişimi üzerine kısa düşünceler
Günümüz insanının tanrı anlayışında, tek tanrılı dinlerde pasif bir tanrı ve buna tapımı yatar. Tabi ki doğada veya her hangi bir olguda pasiflik yatmaz, herşey dinamiktir. Buna karşı antik çağlardaki inanışın şu anda bize ne kadar aptalca gelirse gelsin bugünki tanrı anlayışından çağının düşünce yapısı içinde daha mantıklı olduğunu kabul etmeliyiz. Çünki o zamanki tanrılar insan beyninin kendi ile özleşmesinden doğduğu için dinamik tanrılardır. ...Devamı.»Kimseye Etmem Şikayet
Ne zaman ruhum sıkılsa, hemen bir şarkı terennüm eder, içinde kendime ait bir çıkış yolu ararım. Çoğu zaman bu sıkıldığım anların boşluktan olduğuna inanır, geçiştiririm. Şarkıların içindeki kelimeler, kimi zaman bir zaruretten ortaya dökülür, bazen ortamı anlatan ‘en güzel sözler bunlardır’, derim ve çıkış yolunu bu sözlerde ararım. Şarkılar birçok kez kendime konuyu izah etmeye yeterli kalır. Her zaman bu sözleri kim yazmış diye düşünürüm. Hatta bu kelimeleri bir araya getirmenin notaya dökmekten daha zor olduğuna inanırım. ...Devamı.»Seviyesiz Yarış
Geçen her gün Cumhur‘u seçme yarışının ne kadar seviyesiz geçtiğine şahit olmaktayız. Birinin ötekini, siyasi parti seçiminde olduğu gibi, ağır ithamlarla yıpratmak istemesinin arkasında, bir aşağılık kompleksi görmekteyim. Kültür okumakla elde edilmez. Kültür okulda bile bir oranda ferdin yeteneği ile kazanılır. Kültür, elini kolunu sallayarak yürümekle elde edilmez. Kültür aileden, yetişme tarzından, yaşadığınız çevreden, okuduğunuz okuldan, arkadaş ortamından görerek, sindirerek kazanılır. ...Devamı.»LİKYA (Demre ve Kekova Bölgesi)
Bu bölümde, Anadolunun Güney - Batısında yerleşen, burada yaşayan bir uygarlıktan yani LİKYA'dan söz edeceğiz ve Demre ve Kekova yörelerinde gezeceğiz. Likya bugünki Fethiye ile Antalya yani 37 ile 35 16' enlem ile 28 48' boylam çizgileri arasında kalan Toros sıra dağlarının egemen olduğu bölgedir. Bu bögenin Kuzey sınırı Doğusunda Bey dağları (Antik adı: SOLIMA) Batısında Antik adı MASSICYTUS olan Akdağ olup zirveleri 3000 m civarındadır. ...Devamı.»Sikkenin doğusu ve Anadolu sikkeleri
İnsanlar henüz yerleşik düzene geçmeden önce kendi gereksinimlerini kendileri karşıladıkları için para gereksinimi duymuyorlardı. Ne zaman ki insanlar yerleşik düzene geçtiler (Neolitik) malların değerinin saptanması veya diğer eşyaların karşısındaki değerlerinin saptanması gerekti. Ve gereksinim sonucu takas (tranpa/barter) yöntemi doğdu. Değiş tokuş, yani barter, malın malla değiştirilmesidir. İlkel toplumlarda bu yöntem toplumun gelişmesine paralel olarak değişti. ...Devamı.»Uykusuz sokaklardaki giz
Sidney Adalet ve Polis müzesinde Gölgelerin Şehri fotoğraf sergisini geziyorum. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arasındaki zor yıllar. Sidney’in sert, soğuk, zorba ve yoksul yanı... İki yanında ağaçlarla uzayıp giden geniş ve bakımlı sokaklar yok bu resimlerde. Pırıltılar saçan avizeleriyle büyük ve zengin köşkler ya da kapısının önüne birkaç çiçek ekilmiş mutlu görünümlü alçak gönüllü minik evler yok. Şehrin şiddet dolu, suç dolu mahalleleri bunlar. ...Devamı.»Anadolu topraklarındaki bilimin filizleri
Bilimin ilk filizleri bu topraklardan fışkırmış. Bundan önceki bölümlerde de bahsettiğimiz bir çok ünlü bilim adamı (kendi deyimleri ile doğa bilimcileri) yaşadığımız, belki de farkına varmadan geçip gittiğimiz yörelerde yaşamıştır. ''Söyle tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus'un öfkesini söyle..... '' diyerek başlayan yaklaşık 30.000 dizelik destanla 10 yıl süren TROYA SAVAŞI'nın yaklaşık 50 günlük bir bölümünü ölümsüzleştiren HOMEROS en çok kabul edilen görüşe göre Batı Anadolu'da Symrna'da (İzmir) doğmuştu. ...Devamı.»Kilit
Emine Hanım bir ev gezmesindeki sohbette duymuştu, oğlunun bekar yaşamaya alışıp, evliliğe karşı olması ‘’kısmetinin kilitli olmasına bağlıdır‘’ demişlerdi. Düşündü, doğru olabilirdi. Bu kısmetin nasıl açılacağını birisine sorması gerekli idi. Kimseye sormadan da olmıyacaktı. Oturdukları mahallede bu konularda bilgili olan iğneci Şukufe’den yardım isteyebilirdi. İğneci Şukufe’nin de ağzı pek mühürlü olmamasına rağmen, ona sormaya karar verdi. ...Devamı.»Dar Bir Geçit
Fen Fakültesi binasının sağ tarafında Kimya bölümü vardır. Fen Fakültesi Dekanı Prof. Salim Saraçoğlu’ndan sonra Prof. Aral Olcay Hanım yönetmekte idi. Fen Fakültesinin üç dinamik kimya asistanlarından biri Tarık Pekel, diğeri Çakıl Erk ve üçüncüsü değerli adaşım Metin, ince uzun bir odada beraber oturmakta ve doktora çalışmalarını yürütmekteydiler. ...Devamı.»Anadolu yazıları
MÖ.2000 yılını aşan bir geçmişe uzanan yazıyı Anadulu'da ilk olarak Luviler'in kullandığını biliyoruz. Bu yazı Resim Yazısıdır. Diğer adı ile Hiyeroglif. Bu yazı sonraları Hititlere aktarılmıştır. Yazının Anadolu uygarlığındaki yerini daha iyi kavramak için zamandaşı olan diğer uygarlıkları da gözden geçirmenin yararı vardır. ...Devamı.»Sığınma Hakkı
Ne varsa tarihte var, eşeleyin tarihi mutlaka bu günlere uyan birçok olay bulacaksınız. Tamam bulursunuz da, sonra ne yaparsınız? İşte burası size kalmış bir beceri olsa gerek. 1525 senelerinde Fransa kralı I. Fransuva, Alman İmparatorluğu ile girdiği savaşı kaybeder. Sonrasında Fransuva bu savaşta esir düşer. Alman İmparatoru Sharlken değerli esirini İspanya’da bulunan Madrit kalesinde hapis tutar. ...Devamı.»Helenizmin oluşumunun sosyal yapı temelleri
Helen uygarlığının oluşumu ve gelişimi tarihin tanıdığı bir şanstır. Bu uygarlığı oluşturan kültür birleşimi ve coğrafik konumunun önemi ona bu şansı tanımıştır. Bu çevrede ki tüm uluslar ilkel denecek yaşam tarzı sürerken bu uygarlık topraktan fışkırırcasına gelişmiş ve sonra bugün Batı uygarlığı dediğimiz uygarlıklara temel olmuştur. Peki! bu uygarlık nasıl gelişti ? Bu bölümde bunu araştıracağız. ...Devamı.»
|
| Tüm Yazarlar |
|
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |