A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

TUTMURAK

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 06 Eylül 2014 14:29:51

Çocukluğumda rahmetli babam bana ‘Çocuklar babalarına annelerine yalan söylemez’ diye telkin ederdi. Ben de yalan söylememeye gayret ederdim. Annemle olan yakın iletişimimden mi nedendir, annemle hukukum başka idi. Çocukken spor yapmayı çok sevdiğimden mahalledeki arkadaşlarımla top oynardık. Babam benim spor yapmamı istemezdi, sporu sevmediğinden mi yoksa ince zayıf bünyeli olduğumdan mı neden, işe giderken hep bana ‘’Sakın sokakta top oynama’’ derdi.

Ben de itiraz etmeden “Peki” derdim.

Fakat sabahtan akşama kadar top oynardım. Akşam eve gelen Babam ‘”Günün nasıl geçti?” diye sorduğunda, “Dergi kitap okudum.” derdim. Bu sözlerimi ayakkabılarım desteklemezdi. Ayakkabımın burnu top oynamaktan hırpalanmış bir şekilde gerçeği, ağzı dili olmasa da, doğruyu söylerdi. Babamdan her akşam azar işitirdim. O tarihte lastik ayakkabı Çekoslovakya’dan gelen CİZLAVET marka ayakkabı idi ve bu spor ayakkabılar diğer ayakkabılardan pahalı idi.

Yalanla o tarihte tanışmıştım. Bazı yalanlar vardır, anlarsınız bunun yalan olduğunu, amma tolere edersiniz. Bazı yalanlar vardır onlara PEMBE YALANLAR denir. Pembe yalanlar bir olayda birilerini müdafaa etmek için söylenen, hem anlaşılan hem de hoşgörülen yalanlardır. Bazı yalanlar vardır ki bu yalanları dinlediğinizde söyleyen kişinin cesaretinden dolayı, doğru olarak kabul edersiniz.

Okuduğum yatılı okulda, zaten kimin doğru söylediği belli olmazdı ve neye inanacağımızı bilmezdik. Okula gazete gelmez, Ankara radyosunu uzun dalga 1601.9 Ks den yaptığı yayını dinlerdik. 1950li yıllarda radyodan yayınlanan haberlere inanırdık. O tarihte radyo devletin elinde, yazılan haberleri spiker bayan veya bay oturup okurdu. Kimse bu haberin doğruluğunu tartışmazdı. Daha sonraları toplum içinde yayılan haberlerin kimi zaman doğru olmadığı konusunda şüpheler ortaya çıkmaya başladığı yıllarda, gazete okumaya, hatta değişik bir kaç gazete okumaya başladık. Gazetelerde yayınlanan haberler bazı yerlerde çelişkiye düşmeye yöneldiğinde radyodan yayınlanan haberlere bakarak gazeteleri değerlendirmeye başlamıştık.

Simavi ailesinin yönettiği gazeteye çok itibar ederdik. Bir de güçlü kalemler vardı İlhan Selçuk, Çetin Altan, ve Abdi İpekçi gibi, onlar hür fikirlerini toplumla paylaşırlardı. Onların söylediği sözler içinde yalan veyahut pembe yalan zinhar bulunmazdı. Menfaatleri bu gazetecilerin ilk önceliği değildi. Hele bir Burhan Felek üstat vardı, hiç bir gün onun yazısını kaçırmazdım. O yalın bir dille doğruları yazardı ve ben hayran kalırdım.

Daha sonraları Vatan cephesi ve Millet cephesi diye toplumun ikiye bölünmeye başladığı dönemlerde  ‘Ayşe, Fatma, Huriye ve bizim bütün mahallenin Vatan cephesine kayıtlanma tiyatrosundaki yalanlar”ın siyasiler tarafından kullanılmaya başlanması ile Türkiye Siyasi tarihinde kirlilik döneminin başladığına inanmaktayım.  Tıpkı bu günlerde toplumun sizler ve bizlere bölündüğü gibi. Bu kirliliğin sadece bilgi kirliliği olmanın ötesinde, yalan üretme yarışının teşvikine meydanı açtığını görmekteyiz.

Gazeteler, siyasi partiler tarafından satın alınınca, siyasi iktidarın söylediği her söz gerçekten uzak,  mesnetsiz, ortadan söylenmiş bir söz olarak kalsa da, bu haberlere halkım inanmakta. Ne yazık ki yoksul bırakılan halk bu yalanlara inanmak mecburiyetinde bırakılmakta. Yoksa ne kömür gelir, ne nohut, ne de makarna. Hatta bu yalanlara inanmayanların aylık ödenekleri bile kesilebilir.

Hani parayla meydanlara toplanan halk, söylenen yalanları dinleyip ‘ Gerçek olsa da, olmasa da ben bana verilen yardıma bakarım‘ demekte. Benim yurdum insanı. İşadamının durumu da pek farklı değil, onlar da ‘Ben, bana verilen işe bakarım’ demekte.  Bir milletvekili olarak Meclis Kürsüsünden edilen yeminde ‘’Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma Büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim‘’ denmekte ya, Anayasayı değiştirmeye kalkan milletvekilleri hangi Anayasaya sadık kalacaklardı?    

Şimdi 12.Cumhurbaşkanı yemin etmek için Meclis kürsüsüne çıktı. Ettiği yeminde değişik olarak ne vardı? Fazla bir şey yoktu. Milletvekili olarak ettiği yemini tuttu mu?  Hayır, kimse bu konuda yeminine sadık kaldığına şahit değildir. Şimdi kalkıp Cumhurbaşkanı olarak ettiği yemine sadık kalacak mı? Bence hayır. Yeminde ‘’Anayasa’ya, Hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkilaplarına ve Laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma...’’ diyerek sonunda yine ‘’namusum ve şerefim üzerine and içerim’’ demekte.  Bu yemini ederken mutlaka bir ayağını yukarıya kaldırıp, kendisinde olmayan değerler üzerine yemin ettiğini düşünmekteyim. Tıpkı benim aşınmış ayakkabı burnu ile babama top oynamadığımı söylediğim yalan gibi. Yemin etse ne olur etmese ne, Sunay bile daha şerefli idi diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı
Yüzlerce öğrenciden ABD'yi terk etmeleri istendi.
Avrupa'da İmamoğlu çıkmazı: Çıkarlar mı değerler mi?

Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor
Suriye nasıl kutsallaştırıldı? Suriyeliler umutlu olabilir mi?
Penguen ve foklara da vergi uygulaması…
Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor.

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi
Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!
Türkiye OECD’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu 4. ülke
2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.

1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.
Kakao Endüstrisinde Çocuk İşçiliği: Tadı Kadar Tatlı Değil
Dan O’Dowd, Tesla’nın Zehirli Kültürü, Başarısız Abartı ve BYD’nin Yükselişi Üzerine
ANALAR(IMIZ) SİZLER ÇOK YAŞAYIN

KURBANIM BUGÜN
KAZ DAĞI
GÜNÜN HABERİ
NE İSEN O
KILAVUZ KARGA

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git