ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde yayın kuruluşları olan, Fox Tv ve Sky gibi televizyonların yanısıra Wall Street Journal, The Sun, The Times'ın da aralarında bulunduğu 175 gazeteden oluşan bir medya imparatorluğunu yöneten News Corporation şirketinin başında bulunan Rupert Murdoch dün İngiltere Parlamento komisyonunun özel oturumunda ifade verdi.
İngiltere’de Murdoch’a ait News of the World gazetesinin birçok kişinin telefonlarını yasadışı olarak dinlediği ve polise rüşvet verdiğinin ortaya çıkmasıyla patlak veren skandala ilişkin oturumda Murdoch’un yanısıra, Avrupa’daki iştiraklerden sorumlu oğlu James ve İngiltere’deki gazetelerin üst düzey yöneticisi Rebekah Brooks da bulundu .

81 yaşındaki Murdoch televizyonlardan da canlı yayınlanan oturumda oğlunun sözünü keserek “Bu hayatımın en aciz günü” dedi. Oldukça gergin olduğu dikkat çeken ve masaya sık sık vurarak konuşan ve iddialar okunurken genellikle “Hayır”, “Bilmiyorum”, “ ilk kez duyuyorum” yanıtlarını veren Murdoch, telekulak kurbanlarından özür diledi. Medya devi “News of the World’ü utandıkları için kapattıklarını savundu.
Gerçekten de utandıkları için mi kapattılar?
The Independent gazetesinde kapatma kararının açıklandığı günün hemen ertesinde yayımlanan editörün köşesinin başlığı: “ Bir gazeteyi kapatma telekulak skandallarının sonu olmayacaktır” idi. Bu yazıda özetle şu görüşe yer veriliyordu.
Yönetim kadrosunun işlenen suçların kanıtlarını sürekli örtbas etme girişimleri sona ermeyecektir.
Bir krizin en derin noktasında bile, Rubert Murdoch’un olağanüstü koşulların üstesinden gelme yetenekleri onu asla hakettiği yere indiremeyecektir. Telekulak skandalının merkezinde yeralan News of the World’un kapatılacağı açıklaması, ancak bu yayın organının 168 yıllık tarihi boyunca önsayfasına taşıdığı herhangi bir skandal haberi kadar ses getirecektir.
Gürünüşe göre, bu durum şaşırtıcı bir şartlı teslim olmayı ifade etmektedir. The News of the World, İngilizce konuşulan ülkelerde en yüksek tiraja sahip olan bir yayın organıdır. Murdoch’un bu yeni dünyada ilk sahip olduğu bu yayın organı aracılığıyla 1969 yılından başlayarak İngiliz medyasınında en güçlü konuma gelmiştir. Bazıları bu kapatma açıklamasının kudretli bir imparatorluğun çatırdama sesi olup olmadığını merak etmişlerdir.
Ayrıca, Murdoch rejiminin en eski ve en renkli bu organının kesilmesi üzerine kaba bir ticari mantık da yürütülmektedir. Bu gazete, en zengin İngiliz şirketlerinden bazılarının bunun gibi bir kuruluşla artık ticari işbirliği yapamayacakları kararının ardından, Murdoch imparatorluğunun reklam gelirlerindeki kan kaybının adresi olmuştur. The News of the World büyük tirajına karşın zaten zarar eden bir organa dönüşmüştü.
Hayır, gazetenin kapatılacağı açıklaması bazılarının merak ettiği gibi bir imparatorluğun parçalanmasının bir işareti değildir. Bu girişim savunma mekanizmalarını güçlendirmek ve şirketlerin üst düzey yöneticilerini korumayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu skandalın Murdoch’un yaygın medya kuruluşlarına bulaşmaması için de bir önlem niteliğindedir.
Bu kapatma kararına yolaçan bir diğer önemli etken, İngiliz reklam şirketlerinin sadece News of the World’den değil Murddoch’un, The Sun, The Times and The Sunday Times gibi İngiltere’de yayımlanan diğer gazetelerine de reklam vermeyi durdurma riski olmuştur. Murdoch ayrıca şemsiye kuruluşu News Corporation’ın BSkyB yayınlarını elde etme planının gerçekleşme şansının, kendi içinde köklü bir reforma gittiğini kanıtlamadığı sürece, Hükümetçe onay verilmeyeceğinden olmayacağının da bilincindedir.
Ahmet Güvenç