A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Neden müzik seviyoruz?

Kategori Kategori: Kültür/Sanat | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Aynur Çağlı | 26 Eylül 2014 09:05:43

Neden bazen müzik dinlerken kendimizi iyi hissediyoruz? Bazen de dinlediğimiz müzik bizi eskilere götürüyor. Hiç düşünmek, uyandırmak ya da deşmek istemediğimiz anıları canlandırıyor. Duygulanıyor, gözyaşlarımıza engel olamıyoruz. Miting alanları marşlarla çınlıyor. Ayaklanmaları, toplumsal kıyımları, göçleri ve doğal felaketleri ölümsüzleştiren, tüm acıların ve sevinçlerin can yoldaşı müzik, insan yaşamının vazgeçilmez unsurlarından biri olmaya devam ediyor. Müzik tutkusunun da herşey gibi bilimsel bir açıklaması var.


İspanyol ve Kanadalı araştırmacılar, müzikten hoşlanmayan insanların beyinlerinde yapısal bir farklılık olduğunu ortaya çıkardılar. Müzikten zevk almayanların ilk bakışta diğer insanlardan farkı yok. Yemek, egzersiz, seks ve benzeri zevklere gelince diğerleri kadar duyarlı olan bu gruptaki insanların, ne denli güzel olursa olsun müzikten etkilenmedikleri, hiçbir şekilde duygulanmadıkları gözlemlendi.

Hoş bir müzik çaldığında insana zevk veren dopamin salgıları harekete geçiyor. Müzik dinlerken beyinin ödüllendirme merkezi olarak tanımlanan striatum bölgesinin üst bölümünde salgılanan dopaminler bazı insanlara zevk vermiyor. Çünkü beyinlerindeki ses algılama merkezinde de yapısal farklılıklar var. Aslında bu duruma şaşırmamak gerek. İnsanların seks, yemek, para, uyuşturucu ve kumara olan düşkünlüğü, aldıkları zevk de birbirinden oldukça farklı.  Ortak olan dopamin salgılanmasına yolaçan eylem ne ise beden onun fazlasını istiyor. Lezzetli bir yiyeceğin, güzel bir sevişmenin fazlasını istemek gibi insan sevdiği müziği defalarca dinlemek istiyor.



Ayrıca bir de bağımlılık faktörü var. Bazılarının aldığı zevk öylesine yoğun ki, bir yerden sonra ciddi olarak bağımlılığa, engellenemez bir tutkuya dönüşüyor. Bazı insanlar bağımlılığa yatkın olurken, diğerlerinin kontrollü olabildikleri görülüyor. Bu durumun zayıflık ve güçsüzlük gibi yakıştırmaların ötesinde farklı beyin yapısı ve beynin değişik işleyişi ile yakından ilişkili olduğuna inanılıyor. Tıpkı Alzheimer, Parkinson (dopamin salınımında anormal azalma) ve hatta migren gibi nörolojik rahatsızlıklarda beyin yapısında ciddi farklılıklar gözlemlenmesi gibi.

Müzik oldukça karmaşık bir olgu ve yerine göre farklı amaçlarla kullanıyor. İnsanlar çoğunlukla zevk almak, dansetmek, gevşemek için ve çoşmak amacıyla ya da hüzünlediklerinde müzik dinliyorlar. Üstelik her müzik güzel değil, insanı çıldırtacak denli gürültülü müzikler de var. Bazı insanlar bu tür müzikleri rahatsız olmadan ve zevkle dinliyorlar. Bunun kötü birşey olmadığını düşünen uzmanlar, bazı müziklerin duygulara ve ruh haline tercüman olarak sonuçta rahatlattığı görüşünde birleşiyor. Gençler elektro müzik çaldığında adeta şarj oluyor, saatlerce dans edebiliyorlar.



İsveçli Alf Gabrielsson’un bin kişi üzerinde gerçekleştirdiği araştırma, insanların yarıdan fazlasının müzik dinlediklerinde olumlu duygulara kapıldıklarını gösterdi. Diğerleri ise müzik dinlediklerinde ya hüzünleniyor ya da kendilerini kötü hissetmeye başlıyorlar. Acı veren, insanı kahreden müzikler de var. Orta Avrupa’nın karanlık bir döneminde çok sayıda insanı intihara sürüklediği iddia edilen “Gloomy Sunday” de böyle bir müzikti.



Müziğin insan psikolojisi üzerindeki etkileri başlı başına bir uzmanlık dalı haline gelmiş bulunuyor. Kavramsal nöroloji ve  sosyal psikolojiyle birlikte ele alınan müziğin etkilerinin incelenmesi sonucu elde edilen bulgular, hastalıkların tedavisinde yaygın biçimde kullanılıyor. Yalnızca ruhsal rahatsızlıkların tedavisinde değil kemoterapi ve benzeri tedavilerin yan etkilerinin hafifletilmesinde de müziğe başvuruluyor.



Müzik toplu halde dinlenildiğinde insanları sosyal anlamda birleştiriyor, kaynaştırıyor ve toplu eylemlere ivme katıyor. 2012 yılında yapılan bir araştırmada, aynı müziği kendi başlarına dinlediklerinde fazla etkilenmeyen insanların grup halinde dinlediklerinde farklı duygular hissettikleri belirlendi. Toplu dinlenen müzikler stresi azaltan, insanı cesaretlendiren oxytosin hormonlarının salgılanmasına yolaçıyor. Müzik böylece sadece zevk vermekten çıkıp kitlesel eylemlerin itici gücü haline geliyor. John Lennon’ın 1969’da bestelediği “Give peace a chance” (Barışa bir fırsat verin) adlı şarkı bu nedenle savaş karşıtı gösterilerin sloganı haline gelmişti.



Müziğin duygular üzerindeki etkisi öylesine güçlü ki, beyindeki duygu merkezlerine hiç engelsiz ve çok hızlı ulaştığı belirtiliyor. Ne dünyanın en değerli tablosu, ne en büyüleyici manzarası ve ne de en duygulu şiiri müziğin vurucu etkisini yakalayamıyor. Aşk, ayrılık ve özlemin ilacı, sırdaşı ve dert ortağı olan müzik, sıkıntıların kolay atlatılmasına yardımcı oluyor. Bazen bir teselli versin diye dinleyenlerin içini biraz daha karartıyor. Ama kişinin yalnızlığını, çaresizliğini ve acizliğini unutturuyor.



Doğuştan işitmeyen, görmeyen, tad ve koku alma duyusu olmayanlar gibi, beyinlerdeki farklı yapılaşmadan ötürü müzikten zevk almayanlar iyi ki ne kaybettiklerini bilmiyorlar. Herkes müzikten aynı derecede tad almayabilir ama müziğe karşı tümüyle duyarsız olmak büyük bir talihsizlik. Çünkü müzik hayatı inanılmaz ölçüde güzelleştiriyor ve zenginleştiriyor. Boşuna dememişler “Müzik=Hayat”...


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 7 / 6 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap
Dünyada altın madenciliği nasıl yapılıyor, kazalar ne kadar yaygın?
Afganistan: Aktivistlerden kadınlar için online dergi

Avustralya Dışişleri Bakanı Wong: Filistin'i tanımaya hazırız.
İngiltere'de polis, silah ruhsatı almak isteyenlerin eşleriyle de mülakat yapmaya başladı.
Beterin beteri var!
Sağ popülistler ilk kez AB Parlamentosu'nun kontrolünü ele geçirebilir…
Türkiye raporu: Özgürlükler ciddi zarar gördü

Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.
Türkiye son 20 yılda faize 563 milyar dolar ödedi
Uber Avustralya'da taksi şoförlerine 178 milyon ABD dolar tazminat ödeyecek
Çin 2024 ekonomi hedeflerini açıkladı
Almanya'daki Türk doktor sayısı 2 bin 600'ü geçti

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN

KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK
TARİHSEL İNSAN
SÜREÇ VE TARİHSEL ÖZNE

'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor
Avustralya’daki dev yosun ormanlarını yapay zekâ koruyor
2023'te sıcaklık rekoru kırıldı

Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?

Beynine çip takılan kişinin düşünceleri 25 dakika boyunca okundu.
14 Mart Pi Günü, Günün Kutlu Olsun Pi !
Tüm canlılar için en ideal sıcak
Avustralya’da 350 kişinin konuştuğu yeni bir dil gelişti
İnsanlık için küçük ama Türkiye için çok büyük bir adım

Servet dağılımı adaletsizliği: Türkiye'de %1’lik kesim servetin %40’ını alıyor
BM Raporu: İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında soykırım suçu iddiası
Doğurganlık oranında 'büyük düşüş': Ülkelerin % 97'sinde nüfusun azalması bekleniyor
Dünya Mutluluk Raporu yayınlandı: Avusturalya listenin 10., Türkiye 98. sırasında yer aldı.
Dünyada zorla çalıştırılanların sayısı artıyor.

GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR
“KİRAZ ZAMANI” SERÇELER, KİRAZ AĞACIMIZ, RAZZİA
Enflasyon Rehberi

UCUZ ET
Hesap
---İST
SANDIK
TAKSİ DURAĞI

İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git